Mevsimler ve doğa insan üzerinde müthiş etkiler bırakır. Bu duygusal etkilerin yanı sıra, hayatlarımız topluca evreler kat eder. Misal, şimdi eylül geldi ve okul süreci başlayacak. Öğrenci veya öğretmen veya veli olmak fark etmiyor. Hepimizde etkisi olan bir sürece hazırlanıyoruz.
İnsan işte bu süreçlerin farkına varıp, kendini öncesinde her alanda hazırlamalı. Nasıl ki kişi, gideceği üniversite için valiz hazırlıyorsa, yılını planlamalı, kendini hazırlamalı, fark etmeden geçecek olan bir yılını en başından kabaca tasarlamalı. Sadece üniversite öğrencisi için değil, bir anne çocuklarının düzenini ve kendi boşluklarını iyi planlamalı, bir hoca derslerini ve aralıklarını vs…
Bunun için şöyle birkaç adım takip edebilirsiniz;
1. Yıla Bakış
Her şeyden önce, bu süreç başlamadan evvel, kağıt kalemin önüne oturmamız şart. “Bir önceki yıl neler istemiştim, neler oldu, neler olmadı, neden olmadı, düzelttiğim şeyler, hatalarım…” gibi bir liste veya mektup hazırlamalısınız. Eksiklerinizi görmenizi ve yaptıklarınızdan da mutlu olmanızı sağlayacaktır. Ardından yeni döneme bakın. Bu süreçten ne bekliyorsunuz, neler yapmak istiyorsunuz. Spor, dil öğrenmek, şu kitapları okumak vs… Yazın ne elde etmiş olmak istediğini mutlaka listeleyin. Abartabilirsiniz. 🙂 Ardından bunu 2 döneme dökün. Mevcut sistemimiz böyle nihayetinde… İlk dönem muhtemelen ikinci dönemin ön koşulu gibi olacaktır. İşte burada ilk döneme yoğunlaşmalısınız.
“Görev 1. Dil öğrenmek istiyorum, birçok yerde ücretsiz dil kursları var, zamanı bana uyan bir kurs bulmalıyım!
Görev 2. Güzel Kuran okumak istiyorum. O halde bir Kuran kursuna gidebilirim ya da bana yardım edecek bir arkadaş bulmalıyım.
Görev 3. Şu hocanın şu ders serisini bitirmek istiyorum.(Misal, Muhammed Emin Yıldırım hocanın Muhteşem Ahlak derslerini bitirmek istiyorum) O halde her hafta şu kadar video izlemeliyim. Onu da haftanın şu günlerine koyabilirim.”… gibi istedikleriniz ve çözümleri şeklinde bir listeniz olsun ve buna riayet edin. Hepsini yapmak zorunda değilsiniz ama sadece içeriden istemekle kimse mükemmel Arapça konuşamıyor, haberiniz olsun. 🙂
2. Bulunduğunuz Durum
İnsanlar nedense planlarını hep kendilerinden üstte yaparlar. Yani herkesin elbet hayalleri vardır ya da yapmak istedikleri. Ama onlar hep önünde bir set taşır. Kimse ilk hayalin veya adımın o set olduğunu düşünmez. Daha açık olmak gerekirse şöyle, Allah bizden bir şeyler istiyor ve biz bunları yapmak istiyoruz. Çünkü sorumluyuz. Ancak sürekli olmadığımız şeyleri yapmış olmak istiyoruz. Mesela bir gün zengin olursam çocukları yediririm, bayramlık alırım… Bir iş kurarsam şu kadar yetimi işe alırım… Bir gün hoca olursam, şu kadar çocuğa burs veririm… Dostum, o günlerin geleceğinden emin misin? Belki öğretmenlik okuyorsun ama iş kurarsan alacağın yetimin hesabını yapıyorsun. Hayır, Allah’ın istediği bu değil! Evet düşünmek güzel olabilir ve niyetler de salihtir ama bizim harekete geçmemiz lazım. Gerçekçi olmamız lazım. Allah bizden bulunduğumuz çevre, konum ve düzeyde şeyler bekliyor. Aç bir çocuğun karnını doyurmak için zengin olmana gerek yok. Birkaç hafta para biriktir ve dışarı çıktığında lokantaların orada dolaşan çocuklara yemek ısmarla. Bayramlık alamayabilirsin belki ama bayramlık alan yardım kuruluşlarında görev alıp, bu konuda yardımcı olabilirsin. Alışverişe bizzat gidebilirsin. İş kurmayı bekleme ve böyle iş yerleri ile o çocukları buluştur. Bir çocuğun eğitimine katkı sağlamak için illa paraya gerek yok, haftada bir de olsa matematik, fizik dersine ne dersin? Sanırım anlatabiliyorum. Biz içimizdekileri dev setlerin arkasına kuruyoruz. Oysa Allah o anki çabamızı istiyor. Bu nedenle ciddi ciddi oturup bir durum tespiti yapmamız lazım.Yaşımızı, zamanımızı değerlendirmemiz gerekiyor. Evet, ama bunu bulunduğumuz konum üzerinden planlamalıyız.
3. Nasıl Planlar, Nasıl Hayaller
Listemizi bitirince göz atmalıyız. Kendimizi geliştirmeye dair birçok madde bulacağız. Aynı zamanda bizler kuluz ve yükümlülüklerimiz var. Bunları ne kadar listeye katmışız iyi bakmalıyız. Nihayetinde o gelişim maddeleri de ileride ümmete dönük çalışmalara dönüşmelidir. Bu açıdan mevcut bilgi, birikim ve yetilerimizle kendimize çalışma alanları oluşturmalıyız. Hep almak olmaz, vermeliyiz. Bunu ne öğrenci olmak, ne anne-baba olmak, ne çalışan olmak değiştirmemeli! Şöyle bir düzen kurabilirsiniz;
*Arapça öğrenmek istiyorum. Evet ama şu an Kuran okuyabiliyorum. O zaman yurttaki/mahalledeki/işteki bir arkadaşıma Kuran öğretebilirim. * Kitap yazmak istiyorum. Ama şu anda müstakil olarak kendimi ifade edebiliyorum. O zaman kalemimi bu yolda kullanmalıyım.* Öğretmen olmak istiyorum. Şimdiden çocuklarla çok iyi anlaşıyorum ve bir şeyler vermek istiyorum. O zaman bir yardım kuruluşundaki ihtiyaç sahibi çocuklarla ilgilenebilirim.
Sistemi anladığınızı düşünüyorum. Bir şey istiyorsunuz,anında mükemmel olmak zorunda değil. O an neye sahipsen, o kadarıyla yapmaya çalış. Zaten ilerleyecektir. Allah’ın yardımı daima olacaktır.
4. Klasik Planlar
Bir de hepimizin her plan yapışında istediği klasik birkaç madde vardır. Erken yatmak, sabah namazından sonra uyumamak, kaza kılmak vs… Bunlar için aceleci olup büyük başlamayın. Az ama devamlı olanın makbul olduğunu biliyoruz. Biz biraz heyecanlı başlıyoruz, heyecanı sürdüremeyince de bırakıyoruz. Oysa akıllıca bakmalıyız olaya. Kaza mı kılmak istiyorsunuz, hemen her namazın ardından bir kaza demeyin. Bu çok güç! Her gün 1 vakit kaza kılın mesela. Bu kolay ve heveslendiricidir. Az ama birikimli yol alırsınız. Sabah namazından sonra uyumak istemiyorsunuz ama henüz uyku düzeniniz yok. Hemen her gün uykuyu reddetmeyi beklemeyin. Bunlar bize başarısızlık hissi veriyor. Önce akşam yatışlarını düzenleyin. Sonra belli saat aralığı koyun. Ardından 3 gün uyuyorsanız, 1 gün uyumayın. Sonra 2 uyursanız 1 uyumayın, sonra bire bir, sonra zafer sizin inşâAllah. Kendimize gerçekçi davranmalıyız. Ve daima şu soruyu sormalıyız.Dostum gerçekten istiyor musun? O zaman gerçekçi olacaksın, adımları belirleyeceksin ve istikrarla yürüyeceksin! Azimli bir dönem olsun 🙂
0 Yorum