Pek çok insan kitap okur ama okuduklarını hatırlamaları gerektiğinde bunda zorlanırlar. Siz de onlardan mısınız? İlim öğretilen derslere katılıyor, dininizi öğrenmek için heves gösteriyor fakat öğrendiklerinizi muhafaza edemiyor musunuz? Dersi dinlerken “bunu unutmama imkan yok, o yüzden yazmasam da olur” dediğiniz şeyin haftasına tek bir cümlesini bile hatırlamıyor musunuz?
Bir derse/sohbete katılacağınız veya kitap okuyacağınız zaman, hatta mp3 çalarınızdan İslamî bir konuşma dinleme öncesinde uygulayabileceğiniz bazı faydalı tutumlar vardır. İşte bunlardan bazıları:
1- İhlas
Kendinize “Bunu neden öğreniyorum veya bu kitabı neden okuyorum” diye sorun. “İnsanlar beni bilgili bilsin diye mi? Tartışmalarda baskın geleyim diye mi? Dikkatleri üzerimde toplamak için mi?” Bunlardan birisi size uyuyorsa, işte bu, o çalışmadan hiçbir fayda alamayacağınız durumdur.
İbn Mesud diyor ki, “İlim, rivayet ezberi değildir. O bir nurdur, Allah tarafından kalbe yerleştirilir.”
“Kulları içinden ancak alimler, Allah’tan (gereğince) korkar.” [Fatır 35/28]
Sufyan-ı Sevri diyor ki: “İlmin fazileti ancak kişinin takvasını, Allah’a saygı ve itaatini artırmasıyladır.”
2- Niyet
Kişinin dikkate alması gereken ilk şey, öğrenmeye niyet ettiğiniz bilginin bir tür ibadet olduğudur. Yani Allah -subhanehu ve teala- ile sizin aranızdaki özel bir kulluk eylemidir.
Yine Sufyan-ı Sevri buyuruyor: “Hiçbir şeyi kendi niyetimden daha zor bulmadım.”
Amellerinize, açıktan ve gizlice yaptığınız ibadetlerinize bakınız. Açıktan yaptıklarınız gizliden daha mı fazla? Onlardan, gizliye göre daha mı çok hoşnut oluyorsunuz? Eğer böyleyse, niyetinize derinlemesine bakmanız gerekir. Amellerinizi kim için yapıyorsunuz; başkaları için mi, Allah -subhanehu ve teala- için mi?
3- Takva
Rabbini hatırlayanla hatırlamayan, yaşayanla ölü gibidir.
İlim talebesi, çalışmasına Allah’ın adıyla başlamalı ve Allah’ın -subhanehu ve teala- onu daima gördüğünün farkında olmalıdır. Bu, çalışmalarına bereket de getirecektir inşaAllah.
“Kim ilim yolunda başarılı olmaya niyet etmişken haddinden fazla yeme-içme ve uyumakta ısrar ederse, imkansıza niyet etmiş demektir.” [‘İlim Talabesinin Adabı’ kitabından]
4- Sükûnet
Bazen okuyup öğrenmiş, belli bir konuda bilgilenmiş olunca dilimiz gevşer ve dinlemekten ziyade konuşmayı severiz.
“Allah’a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin ya da sussun.” [Buhari]
İmam Şafi diyor ki, “Bir şey söylemek istiyorsan önce düşün; eğer zarar gelmeyeceğine hükmedersen söyle. Sözlerin zarara sebep olacaksa sus.”
Hz.Lokman’a sormuşlar: “Nasıl böyle hikmet sahibi oldun?” Cevaplamış: “İhtiyacım olmayanı arzu etmem, beni ilgilendirmeyen şey hakkında konuşmam.” [‘İlim Talabesinin Adabı’ kitabından]
5- Tevazu
Takınmamız gereken bir diğer tutum, eğitmenlerimize, hocalarımıza karşı saygılı olmak ve her zaman bizden daha bilgili kimselerin olduğunu bilmektir.
İmam Şafi diyor ki, ”Malik’e -Allah ondan razı olsun- saygımdan, sesten rahatsız olmasın diye onun yanında kitabımın sayfalarını yavaşça ve sessizce çevirirdim.”
İbn Abbas: “Talebe olarak alçakgönüllü oldum ki hoca olarak itibar gördüm.”
Netice:
Kişi ilim öğrendiğinde, bu onu tevazu sahibi yapmalıdır. Eğer kötü ameller işleyen bilgili insanlar görüyorum diyorsanız, gördüğünüz şey dilleriyle söylenip, yeri gelince kalpleriyle inkar ettikleri konuşmalardan ibarettir. Elbette ki bu durumda hayatlarına nüfuz etmiş samimi ilimlerinden söz edemeyiz.
Verimli olabilmemiz için edebi öğrenmeli, edeple ilmi beraberce öğrenmeliyiz.
Abdullah ibn Mubarek diyor ki, “30 yılımı edep öğrenmeyle, 20 yılımı ilim öğrenmeyle geçirdim.”
Bir sonraki çalışmamıza başlarken emeğimizin verimliliğini artırmak için bakalım bu 5 basit tutumu takınabilecek miyiz?
“İlim Talabesinin Adabı” kitabını nereden bulabiliriz ?
“İlim Talabesinin Adabı” kitabını nasıl bulabiliriz , yazarı hakkında bilgi verir misiniz?