Bismillahirrahmanirrahim.
Bu yazı Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılara ve günlerdir Mescid-i Aksa’da yaşanan olaylara tepki olarak ümmetin gençleri tarafından bir bildirge niteliğinde düzenlenmiştir.
Terör devleti gayri meşru güç Israil’in 13.09.2015 tarihli saldırısı ile başlayan ve üç gündür devam eden, Mescid-i Aksa’nın hasar görmesi ve Harem-i Şerif’i müdafaa eden birçok Müslümanın yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar ümmet bilincinde olan bizleri de etkilenmiş ve Kudüs’ü ümmetin bilen herkesi derinden yaralamıştır.
İşgal güçleri her fırsatta Mescid-i Aksa’ya yönelik tacizlerde bulunmakta, Mescid-i Aksa ve civarında bulunan Müslümanların yaşama haklarını ve ibadet etme özgürlüklerini kısıtlamakta; kardeşlerimize her türlü haksızlığı ve zorbalığı meşru görmektedir.
Üzülerek belirtmeliyiz ki, yaşanan bu acı olaylar, ne ilk ne de sondur. İsrail, Mescid-i Aksa’yı zamansal ve mekânsal olarak bölme yolunda hızla ve kararlılıkla ilerlemektedir. Sadece dünya basınına yansıyanlar bile, durumun aciliyetini ve bu durum karşısında ümmetin acziyetini ve sessizliğini gözler önüne sermektedir.
Mescid-i Aksa; ilk kıblemiz, ikinci mescidimiz, üçüncü haremimiz olması sebebiyle asla taviz veremeyeceğimiz kutsallarımızdandır. Mescid-i Aksa’ya yapılan her türlü gayr-i ahlaki, gayr-i insani, gayr-ı hukuki girişim, bütün İslam alemine yapılmış addedilir.
Günümüz İslam coğrafyasında yaşanan karışıklıklar ve bölünmeler düşünüldüğünde Kudüs’ün bugün içinde bulunduğu durumu anlamlandırmak hiç de zor değildir. Nitekim tarih boyunca Kudüs İslam ümmetinin aynası olmuştur. Bu bağlamda Müslümanların aldığı her yara ile Kudüs biraz daha kan kaybetmiştir. Kudüs ve Mescid-i Aksa ümmetin mesuliyetindedir ve bu sorumluluk bir avuc Kudüslü Müslümana terk edilemez.
Kudüs’ün fethinin, ümmetin birliğinden geçtiğini çok iyi bilen Nureddin Zengi, ömrünü bu birliğin tesisi için harcamıştır. Bizler biliyoruz ki, bugün de Nureddin Zengi’ce bir misyona sahip olunarak, ümmetin birliğini sağlama yolunda adımlar atılmalı, gücünü imandan alan kararlı ve vakarlı bir duruşla, bütün mazlum coğrafyalara sahip çıkılmalı,
Kudüs’ün içinde bulunduğu durumdan kurtuluşunun ancak bu şekilde sağlanabileceği unutulmamalıdır.
Bu anlamda Ümmetin Gençleri olarak başta Türkiye müslümanları olmak üzere tüm İslam alemini Kudüs’ü müdafaa yolunda birlik olmaya davet ediyor ve Mescid-i Aksa’nın kutsiyetini hiçe sayan hukuksuz girişimleri sebebiyle terör devleti İsrail’i lanetliyoruz.
Aynı hassasiyeti taşıyarak tepkisini ortaya koyan tüm yetkililere teşekkürlerimizi sunuyor, bu uğurda atılan adımların, gösterilen çabaların ve kararlı duruşun devamını ümit ediyor ve bir an önce neticelenmesini temenni ediyoruz.
50’ye yakın sivil toplum kuruluşunun yayınlayarak destek verdiği bu bildiriyi sizler de sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak destek verebilirsiniz.
0 Yorum