Ümmetin Gencinin Sahip Olması Gereken 9 Özellik

1. Ahirette Gençliğinden Sorguya Çekileceğinin Bilincinde Olmalı!

Resulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki:  “İnsan, kıyamet günü beş şeyin hesabını vermeden ayağını kıpırdatamaz: Ömrünü nerede geçirdiğinden, gençliğini nasıl tükettiğinden, malını nereden kazanıp nerede harcadığından ve ilmi ile ne amel ettiğinden.”(Tirmizi, 2416) (Bu Ümmetin Genci; 27. sayfa) 

İnsanoğlu birçok işini gençlik döneminde gerçekleştirir. Çünkü o zaman işlerini yapabilecek güce ve kuvvete sahiptir. “Sizi, zayıf (meni/sperma)dan yaratan, sonra diğer zayıflığın (cenin ve sıbyanlığın) ardından size kuvvet veren (geliştiren), sonra kuvvetin ardından yeniden size bir güçsüzlük ve ihtiyarlık veren Allah’tır. O dilediğini yaratır ve O, hakkıyla bilendir, kadir-i mutlaktır.” (Rum Suresi; 54. Ayeti Meali) Genç! Bu zamanlarının kıymetini bil ve Rabbinin (celle celaluhu) sana verdiği gücü, kuvveti bu dava uğrunda kullan. Kullan ki ahirette hesabını kolay bir şekilde verebilesin.

2. En Önemli Kazancın Allah Rızası Olduğunu Bilmeli!

“Mü’min genç, sonunda ne için uğraşıyoruz sorusuna ‘Allah rızası için’ diyebilmelidir.” (Bu Ümmetin Genci; 37. Sayfa) 

Bize her gün uyanma fırsatını bahşeden, etrafımızı renk renk ve çeşit çeşit nimetlerle dolduran, her gün hiç şaşmayan, görevini en güzel şekilde yerine getiren sistemler ile vücudumuzu oluşturan Allah’a (celle celaluhu) bu nimetler için ne kadar şükretsek az. O (celle celaluhu) bize bu kadar iyi koşullar sunarken, biz bu bedeni onun rızasını kazanmak için kullanmalıyız. Tek amaç bunu edinmeliyiz.

3. Kibirlenmemeli!

“Şüphe yok ki Allah, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir ve görür. O, büyüklük taslayanları asla sevmez.” (Nahl Suresi; 23. Ayeti Meali) 

Bu ümmetin genci yeryüzünde tevazu ile hareket etmelidir. Kendisini kimseden üstün görmemeli, nefsiyle kibir konusundaki mücadelesinde üstün gelmelidir. Aksi halde Allah’ın sevgisini kaybeder. Kalbini kaybeder.

4. Umutsuzluğa Kapılmamalı!

Küçücük kuşların koskoca filleri yendiğini bilen bir Müslümana umutsuzluğa kapılmak yakışmaz. Yeryüzü Allah’ın hakimiyeti altındayken ne korkmaya ne de umutsuzluğa kapılmaya gerek vardır. 

“Mü’min ise umut doludur. Dünya için de umut doludur ahiret için de. Yaşarken hayata tutunur, ölünce de imana. Mü’min olmak umut yüklü olmaktır. Kahır çekse, ezilse, itilse yine de umudu tükenmez. Çünkü mü’min, umudu yaratanın kuludur.” (Bu Ümmetin Genci; 47. Sayfa)

5. Haramlardan Uzak Durmalı!

Haram, Allah (celle celaluhu) yasakladığı her şeydir. Bir Müslüman genç en çok Rabbinin rızasını kaybetmekten korkmalıdır. Allah’ın rızasını kazanmak için haramdan uzak durmalı. Haramlar kulu cehenneme yaklaştırır. 

“İyi bir insan olmak, ihlaslı bir mü’min olarak yaşamak için imandan sonraki en büyük şart haramlardan korunmaktır.” (Bu Ümmetin Genci; 66. Sayfa)

6. Kendi İçin İstediğini Kardeşi İçin De İstemeli!

Abdullah bin Ömer (radıyallahu anh) diyor ki: 

“Resulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında şöyle idik: Bizden hiç kimse elindeki dinar veya dirhemini Müslüman kardeşinin hiçbir hakkı olmayan varlığı gibi görmezdi. Şimdi ise dinar ve dirhemin Müslüman kardeşinden daha değerli olduğunu görüyorum.” (Bu Ümmetin Genci; 68. Sayfa) Kardeşinin de cennete girebilmesi için, senin de girebilmen için birbirinizi kollayıp gözetin, biz ümmet olarak birbirimizden sorumluyuz.

7. Her Haline Şükretmeli!

Bazen hayatımız istediğimiz şekilde ilerlemeyebilir. Ama hatırımızda tutmamız gereken durum şu ki: Allah (celle celaluhu) kullarını çok sever ve onlara karşı çok şefkatlidir. Belki istediğin gibi ilerlemiyor olabilir ama Rabbin (celle celaluhu) sana daha iyisini hazırlıyordur. Şu an olabileceğin en iyi durum bu. Allah (celle celaluhu) bilir, sen bilmezsin. Her halimize Elhamdulillah!

8. Tüm İnsanlığa Gelen Bir Ümmet Olduğumuzu Unutmamalı!

“Mümin genç 3 noktadan hayata bakmalıdır. 

Birinci nokta kendi şahsıdır. İkinci nokta ailesi, yöresi ve yaşadığı topraklardır. Üçüncü nokta da ümmetidir.” (Bu Ümmetin Genci; 95. Sayfa) 

Eğer hedefin bu ümmetin genci olmaksa sadece kendini düşünemezsin. Yaptığın her işte ve harekette, söylediğin her sözde ümmetten de sorumlusun. Ümmetin derdi ile dertlenmeli, ümmet ile mutlu olmalı, ümmet için çalışmalısın. Bu dava Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) davası, ümmetin davası. Tek de kalsan, tüm dünya karşında da yer alsa asla vazgeçme!

9. Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) Hayatını Örnek Edinmeli!

Eğer örnek alınacak birini arıyorsan ondan daha güzel bir örnek bulamazsın. Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) örneklerin en güzeli. Münafıklar onun dedikleriyle alay ettikleri zamanlarda bile en güvendikleri kişi oydu. Ona (sallallahu aleyhi ve sellem) “Muhammedü’l Emin” dediler. 

“Andolsun ki Allah’ın rızasını ve ahiret gününün saadetini umanlar ve Allah’ı çokça ananlar için Allah’ın Resulü’nde, sizin için, pek güzel bir örnek vardır.” (Ahzab Suresi; 21. Ayeti Meali)