İlginçtir ki kırlangıcın kanatlarının, köpekbalığı derisinin ve nilüfer yaprağının uçak aerodinamiğindeki teknolojik gelişmelerle ve yeni nesil insansız hava araçları ile bir ilgisi var.
Yine de, ‘biyomimetik’te (tabiattaki modelleri inceleyip bu tasarımları taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan bilim dalı) uzmanlaşmış olan bilim insanlara göre, bu bilinen bir gerçek. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu, daha yeni,daha hızlı ve daha etkili modern makinalar icat etmede insanlara yardımcı olmak için, Allah’ın yarattıklarını incelemek ve taklit etmektir.
Havacılıkla ilgili birçok yeniliğin arkasındaki ilhâmın, nilüfer yaprağı, çeşitli kuşlar (kartal,baykuş,deniz kuşu) ve hatta arılar ve kelebekler gibi çeşitli böcekler olmak üzere Allah’ın yarattığı mahlûkât olduğunu öğrenmek sizi şaşırtabilir.
1. Nilüfer Etkisi
Nilüfer Yapraklarının yüzeyi, yağmur damlalarının yuvarlak bir şekilde kalmasını sağlayarak yaprağı temiz ve kuru tutar, yapraktaki pislikleri bu damla ile alır. İşte bu “Nilüfer Etkisi”nden, kabin teçhizatlarını kaplamada, ayrıca daha hijyenik olduğundan ve uçuş sırasında su kullanımını azalttığı için uçaklardaki tuvaletlerde de kullanılmak üzere ilham alındı.
2. Hareket Edebilir Kanat Yüzeyleri
Deniz kuşlarının, havadaki ani rüzgarları gagalarıyla hissedebilme ve havalanmayı bastırmak için kanatlarındaki tüylerin şekillerini ayarlarak tepki verme becerileri vardır. Yeni A350 XWB yolcu jet uçağının uç tarafında, daha yüksek kalitede bir uçuş yapmak için ani rüzgarları saptayabilen ve hareket edebilen kanat yüzeylerini konuşlandıran algılayıcılar vardır. Bu egzoz gazı emisyonunu ve yakıt tüketimini en aza indirmeye yarar.
3. Kartallardan İlham Alınmış Kanatlar
Kartal gibi hacimli kuşların kanatları, minimum mesafede maksimum yükselişi tüylerini neredeyse dikey bir pozisyona gelecek şekilde uçlara kıvırarak mükemmel bir şekilde dengeler. Bu, mühendislere “kanatçık” olarak bilinen küçük araçları üretme konusunda ilham verdi, ki bu da kartalların kanatlarını yukarıya kıvırmasının modern uçaklarda taklit edilmesidir.
4. Baykuşun Sessizce Uçuşu
Baykuşların kanatlarında uçuş sesini en aza indiren tırtıklı tüyleri ve ayaklarında da yumuşacık tüyleri vardır. Mühendisler, baykuşları, sessiz bir uçuşun sırlarını çözmek için inceliyorlar, ve baykuşların arka tüylerini taklit etmek ve iniş takımının kadifemsi,yumuşak bir şekilde kaplanması için toplanabilir bir püskül içeren uçaklar yapma konusunda fikirler öne sürüyorlar.
5. Biyoniklerin Kullanımı
Arılar ve kelebekler, çok hafiftirler, birçok amaç için kıvrak iskeletimsi yapıları vardır. Bu da gelecekteki uçak yapılarının bir parçası olarak “biyonik yapıları” kullanmada mühendislere ilham veriyor. Kelebeklerin ve arıların kanatlarını, her türlü uçuş alanına adapte eden yumuşak zar ve kan damarları (mikrokılcal damarlar) , uçak mühendislerini aynı şekilde dönebilen bükülebilen uçak kanatları geliştirmeye sevk ediyor.
6. Harika Köpekbalığı Derisi
Köpekbalıklarının derisinde, çok ufak, mikroskobik oyuklar vardır. Bilim adamları bunların, köpekbalığının enerjisini yemek ararken muhafaza etmesini sağladığını ve sudaki direncini en aza indirdiğini keşfetmiştir. Bu “Harika Deri”nin, yada endüstride ifade edildiği gibi “kaburga”nın, jet uçaklarında yakıt tüketimini en aza indirmek için nasıl bir faydasının dokunacağı, roket mühendisleri tarafından 30’u aşkın yıldır araştırılıyor.
7. Kol Uçuşu
Hepimiz gökyüzünde göç eden ördek ya da kaz gibi büyük kuşların enerji tasarrufu ve uzun mesafeleri gidebilmek için beraberce uçtuğu bir kuş takımı görmüşüzdür. Harika olan şey, en başta uçan lider kuşun kanatları, yükseklik kazanmak için arkasındaki kuşların kullandığı büyük bir hızla dönen hava kütleleri oluşturur. Ki bu da uçmak için az enerji kullanmaları gerektiği anlamına gelir. Uçak kanatları da “kenar girdabı” denen bu aynı etkiyi yaparlar. Askerî pilotlar da uçağın kullandığı enerji miktarını –yakıt tüketimini- aza indirgemek için genelde aynı kol uçuşu tekniklerini kullanırlar.
8. Kırlangıçlar, Sultan Papağanları, Üveyikler, Yarasalar ve Kartallar: Yeni İnsansız Hava Araçları İçin Birer Kılavuz mu?
Bilim insanları, Experimental Biology Dergisi’nde yayımlanan bulgulara göre kırlangıçların, en iyi savaş pilotlarının bile güç yetiremediği aşırı yüksek hızda dönüşler gerçekleştirdiklerini öğrendiler. Görünen o ki, bu bulgular, gelecekteki, bir sinek kuşunun boyutu ile bazı kartalların genişliği arasında değişen boyutta insansız hava araçları donanması oluşturmak için işe yarayacak -hem vücut yapılarından hem de beyin döşemelerinden ilham alınarak.
Amerika Birleşik Devletleri, 2010 yılında AIRFOILS (Hayvanlardan Esinlenilmiş İç Ve Dış Halka Stratejileri ile Sağlam Uçuş) adlı, çevresini “hisseden” müstakil insansız hava araçları inşa etmek için, hayvanlardan esinlenilmiş 15 milyon dolarlık 2 proje başlattı.
Maksat, yeni ve gelişmiş, kuşlar ya da yarasaların kanatları gibi bir ağaç kütlesi gibi objelere sürtündüğünde bükülebilen kanatları olan insansız hava araçları (UAV) üretmek.
Buradaki ironi ise; bilim adamlarının, utanmadan bu kusursuz yapılara, en mükemmel yaratıcı olan Allah’ın kazaya yol açmayan dizaynı ve eşsiz işlevleri olan mahlûkâtından kaynaklı fikirleri “ödünç” alsalar bile, kullandıkları bu terminolojiyi hala “Tabiat Ana’ya” atfediyor olmaları.
Bişri hafi hazretleri su üstünde yürüyüp ya rabia bak bana deyince rabiatül adeviyye hazretleri oturduğu halde havalanıp ya bişr senin yaptığını balıklar benim yaptığımıda kuşlar yapıyor önemli olan keramet göstermek değil ilahi rızaya ulaşmakdır demiş.
Çok güzel bir cevap