Bütün hamdlar yalnız en büyük ve en yüce olan Allah’adır. Bizleri O’nun emirlerine ve Cennet’ine ulaşmak için yol gösteren Peygamberimiz(s.a.v.) hürmetine bizlere nimetler bahşetmesini Allah’tan niyaz ediyoruz.
İslam’ın yolu her yönden ayrı bir fazilete sahip dosdoğru bir yoldur ve inananları en mükemmel ahlakî özelliklere ulaştırmaya çalışır. Bu ahlakî özelliklerden biri de iffetin, örtünmenin ve saflığın giysisi olan tesettürdür.
Yüce Allah, tüm noksanlardan uzak olan Rabbimiz, inanan kadınlara bir iffet muhafızı, onur koruyucusu ve imanını gösteren bir sembol olması amacıyla tesettürü farz kılmıştır. Bugün, Müslüman ve gayrimüslim pek çok toplum, Allah’ın yolu ile kendileri arasına bir mesafe koymuş, O’nun doğru yolundan sapmışlardır. Bu toplumlar, hakikî saadete erişebilmek için yardıma ihtiyacı olan, hasta toplumlardır. Onların hastalık ve sapkınlıklarından biri de kadınlarının güzelliklerini sınırsızca sergilemeleridir. Maalesef, bu tutum bizim iman eden Müslüman hanım kardeşlerimiz üzerinde de etkisini göstermiştir. Kendimize, ve onlara, bu yozlaşmanın nedenlerini ve amaçlarını mutlaka sormamız gerekiyor.
Bu soruyu pek çok Müslüman hanıma sorduk ve neden tesettüre girmediklerine dair 10 temel nedeni belirledik. Müslüman hanımların tesettürden neden yüz çevirdiklerinin nedenlerini belirlediğimiz bu çalışmada sizler de bize eşlik edin. Göreceğiz ki hiçbir neden kesinlikle Allah’ın emrinden daha önemli değildir.
1. Henüz tesettüre girmenin gerekli olduğuna ikna olmadım.
Böyle düşünen hanım kardeşlerimize şu iki soruyu soruyoruz:
Birinci soru: İslam dininin doğruluğuna inanıyor musun? Tabii ki de cevap şöyle olacak:”İnanıyorum.”, çünkü “La ilahe illallah!”(Allah’tan başka ilah yoktur) diye cevaplıyor kardeşimiz sorumuzu ve diyor ki, “Muhammedun Resulullah”(Muhammed aleyhisselam da O’nun Rasuludür). Bu, onun İslam’ı hayatını yönlendiren ve düzenleyen bir inanç sistemi ve yasası olarak kabul ettiğini gösterir.
İkinci Soru: Tesettür İslam Şeriatı’nın bir parçası ve bir emri midir?
Eğer hanım kardeşimiz dürüst ve samimi ise, ayrıca gerçeği öğrenmek isteyen biri olarak konuyu biraz araştırmışsa, cevabı “Evet, tabii ki öyle.” olacaktır. Uluhiyetine inandığı Allahu Tealâ, O’nun indirdiği Yüce Kitap(Kur’an-ı Kerim) ve vahyine inandığı yüce Peygamber(s.a.v.) tesettürü emrettiği için kardeşimiz bu cevabı verir.
İslam’a ve onun doğruluğuna inanan fakat Allah’ın ve Elçisi’nin buyruklarına uymayan birini nasıl adlandırmalıyız? Bu kişiler, kesinlikle Allah’ın şu ayette belirttiği kişiler değildirler: “Aralarında hüküm vermek için Allah’a (Kur’an’a) ve Resülüne davet edildiklerinde, mü’minlerin söyleyeceği söz ancak, “işittik ve iman ettik” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (24: 51)
Özetle: Eğer kardeşimiz İslam’a inanıyorsa, nasıl olur da onun emirlerine uymaz?
2. İslamî tesettürü kabul ediyorum fakat annem örtünmeme müsaade etmiyor, eğer ona karşı gelirsem cehenneme giderim.
Bu duruma en güzel yanıtı yaratılmışların en yücesi olan Peygamberimiz (s.a.v.) kısa ama öz bir hadisle vermiştir: “Allah’a isyanda (kula) itaat yoktur! İtaat maruftadır.” (Buhari: 5/203-204, hn. 4340; Müslim: 6/16, hn. 4872)
İslam’da anne babaya, özellikle de anneye çok değer verilir. Aslında, Allah bu emrini pek çok ayette çok önemli işlerden biriyle, kendisine ibadet etmekle birleştirmiştir. Yüce Allah buyuruyor ki: “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.” (4: 36)
Anne babaya itaat, Allah’a itaatsizliği gerektirmiyorsa sınırsızdır. Yüce Allah, “Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme.” (31 : 15) buyuruyor.
Allah’a itaat etme konusunda anne babanızla zıt düşmeniz iyi bir evlat olmanızı ve onlara karşı sevecen olmanızı engellemez. Yüce Allah, aynı ayette şöyle buyuruyor: “Fakat dünyada onlarla iyi geçin.”
Özetle: Annenize itaat edip de nasıl Allah’a karşı itaatsizlik yapacaksınız? Sizi de anne babanızı da yaratan O değil midir?
3. İslam'a uygun giyinmek için sosyal konumum müsait değil.
Bu kardeşimiz şu iki gruptan birine dahil olur:
1-İçten ve dürüst olanlar.
2- Kendini kandıranlar.
İçten ve dürüst olan kardeşlerimize cevap vermekle başlayacağız. Kardeşlerim, bir hanımın kıyafetleri İslamî tesettüre uygun değilse ne olursa olsun evinden dışarı çıkması uygun değildir. Bu dünya hakkında epey bilgi edinecek kadar çaba ve zaman harcamış olan kardeşlerim, Sizi Allah’ın azabından ve siz öldükten sonraki gazabından koruyacak şeylerde nasıl oluyor da bu kadar ihmalkâr olabiliyorsunuz? Allah şöyle buyurmuyor mu: “Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.” (16 : 43)
Eğer dışarı çıkmanız gerekiyorsa, Allah’ın rızasını kazanmak ve şeytanın planlarını bozmak için tam tesettüre girmeden çıkmayın. Çünkü dışarı süslenmiş halde çıkarak yaptığınız yanlış, dışarı çıkmanızı gerektiren şey her ne ise ondan kesinlikle daha önemli.
Sevgili kardeşlerim, niyetinde Saliha ve tamamen inanmış kullar iseniz sana binlerce yardım eli uzanacaktır ve Allah işini mutlaka kolaylaştıracaktır! Allah şöyle buyurmuyor mu : “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu açar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır.” (35: 2-3)
Onur ve konum bizlere abartılı kıyafet, parlak renkler, son modaya uymak için verilmemiştir. Allah’a ve O’nun elçisine(s.a.v.) itaat ve tam tesettürü emreden Allah’ın kanunlarına uymak nedeniyle bahşedilmişlerdir. Allah şöyle buyuruyor: “Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.” (49: 13)
Özetle: Allah’ın rızasını kazandıracak ve sizi O’nun Cennetine ulaştıracak işler yapın; bu dünyanın pahasına, lüksüne ve gelip geçici servetine değer vermeyin.
4. Sıcak bir ülkede yaşıyorum ve örtünürsem sıcağa dayanamam.
Yüce Allah şöyle buyuruyor: De ki: “Cehennemin ateşi daha sıcaktır. Keşke anlasalardı.” (9: 81)
Sevgili hanım kardeşlerim, yaşadığınız yerin sıcağını Cehennem ateşiyle nasıl kıyaslarsınız?
Kardeşlerim, şunu bilin ki şeytan sizi bu dünyanın sıcağından Cehennem ateşine sürüklemek için en ince numaralarından biriyle tuzağına düşürmeye çalışıyor. Kendinizi onun ağından kurtarın ve Güneş’in sıcağını bir zulüm değil de, bizlere Allah’ın şu anda hissettiğiniz sıcaktan kat kat daha ağır olacak azabını hatırlatan bir lütuf olarak görün. Allah’ın emrine uyun ve Cehennem ateşinden kurtulmak için yürüdüğünüz yoldaki bu dünyevî rehavetten vazgeçin.
Allah buyuruyor ki: “Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.” (78: 24-25-26)
Özetle: Cennet yolu zorluk ve zahmetlerle; Cehennem ateşi ise cezbedici şeyler, şehvet ve nefsi arzular ile doludur.
5. Diğer pek çok kardeşimin yaptığı gibi tesettüre girip sonra tekrar çıkmaktan korkuyorum!
Sevgili kardeşlerim, doğru bildiğiniz şeyi uygulayacak imana ulaşana kadar, neden asıl gerçekleri ve hidayeti doğrulayacak nedenleri araştırmıyorsunuz?
Herkes bu mantıkla hareket etseydi, şimdiye hiç Müslüman kalmazdı! Herkes belki bir gün bırakırım korkusuyla günde 5 vakit namaz kılmayı bırakırdı. Çoğu kişi belki gelecek yıl tutmam diye Ramazan ayında oruç tutmayı bırakırdı… Liste böyle uzar gider. Sevgili kardeşlerim, şeytanın seni nasıl da kapanına kıstırdığını ve senin apaçık hidayeti takip etmeni nasıl engellediğini görmüyor musunuz?
Allah, az olsa da devamlı itaat sever. Kesin bir emir olan tesettür konusunda ne yapacağız peki? Efendimiz(s.a.v.): “İbadetlerin en faziletlisi, az da olsa devamlı olanıdır.” (Buhari, Libas, 43) buyurmuşlardır.
Sabır kazanmanın yollarından biri de Allah’a çokça niyaz etmek ve O’ndan, Peygamberimiz’in(s.a.v.) de yaptığı gibi, kalplerimizi İslam üzere sabir kılmasını dilemektir. Diğer bir yol, namazları kaçırmamak ve okuduğunuz ayetlerin sahip olduğu derin anlamlara dikkat etmektir. Allah buyuruyor ki:” Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir. “(2: 45)
Hakikat ve hidayet üzere sabit kalmanın diğer bir yolu da, İslam’ın kurallarına bağlı kalmaktır. Bunlardan biri de tesettürdür. Yüce Allah buyuruyor ki: “Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık. “( 2: 66)
Özetle: Hidayete sarılıp da imanın tadına varırsanız, onlara bağlı kaldıktan sonra Yüce Allah’ın
emirlerini ihmal etmezsiniz.
6.Tesettüre girersem benimle kim evlenir ki? Ben evlendikten sonra tesettüre gireceğim.
Toplum içinde tesettürsüz ve süslenmiş halde gezmenize izin veren bir koca, Allah’ı hiçe sayan ve itaatsizlik eden biri olarak, en başta size uygun bir eş değildir. O, Allah’ın dokunulmaz kıldığı şeyleri koruyamayan bir kocadır, Cennet’e girmenizde yahut Cehennem’den kurtulmanızda çok büyük ihtimalle size bir yardımı dokunmayacaktır.
Allah’a itaatsizlik ve O’nun gazabına giden yol üzerine kurulmuş bir yuva, sürekli yoksulluk ve sıkıntı yaşayacaktır. Allah şöyle buyuruyor: “Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) yüz çevirirse mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.” (20: 124)
Evlilik, Allah’ın dilediği kullarına bahşettiği bir iyilik ve lütuftur. Tesettürlü ve evli kaç kadın varken, tesettürsüz ve bekar kaç kadın var? Sevgili kardeşim, unutma ki kirli ve ahlaksız yollardan güzel bir sona yahut hedefe ulaşılmaz. Onurlu bir hedefe masum ve temiz yollardan ulaşılmalıdır.
Özetle: Günahkârlık ve ahlaksızlık üzerine kurulmuş bir evlilikten hayır gelmez.
7. “Rabbinin nimetine gelince; işte onu anlat.” (93: 11) ayetine dayanarak tesettüre girmiyorum. Allah bana ipek gibi saçlar ve büyüleyici bir güzellik vermişken bunları neden örteyim?
Bu kardeşimiz Allah’ın Kitabı’na ve ayetlerine sadece onun kişisel isteklerine ve anlayışına uygun olduğu zaman mı bağlı kalıyor? Zor konularda hoşuna gitmeyen bir şey emredildiği zaman, emredilen şeyi uygulamıyor mu?
Durum böyle değilse, neden şu ayeti dikkate almıyor: “(Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar.” (24: 31)
Ve Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler.” (33: 59)
Böyle bir ifade kullanarak, süslenmek (teberrüc) ve örtünmemek gibi Allah’ın kesinlikle yasakladığı konularda kendinize yeni bir Şeriat oluşturursunuz kardeşlerim. Bu emre karşı çıkmanın asıl sebebi Allah’ın Kanunları’na uymaya karşı çıkmak istemektir, özellikle de kişisel çıkarlarınızla bağdaşmıyorlarsa.
Allah’ın iman ve hidayetten sonra bizlere ihsan ettiği en büyük iyilik yahut lütuflardan biri de İslami tesettürdür. Sizlerin güzelliğinizden daha önemli olan ve sizlere bahşedilen bu büyük lütufları dillendirip neden tebliğ yapmıyorsunuz?
Özetle: Kadınlara hidayet ve tesettürden başka bahşedilmiş daha büyük bir iyilik yahut lütuf var mı?
8.Tesettürün farz olduğunu biliyorum fakat, Allah beni bu yola yönlendirdiği zaman tesettüre gireceğim.
Kardeşimize soruyoruz: Bu kutsal irşadı kabul etmeyi daha ne kadar erteleyeceksin? Allah, her şey için bir neden ve vasıta sağlamıştır. Buna örnek olarak hastaların iyileşmek için ilaç alması, bir gezgin gideceği yere varmak için bir araba yahut binek kullanması ve daha bir çok şey sayılabilir.
Bu kardeşimiz acaba şu örneklerdeki gibi gerçek irşada ulaşmak için çaba sarf ediyor mu ve ona ulaşmak için doğru vasıtaları kullanıyor mu:
- “Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.” (1: 6)
- Bu kardeşimiz için en güzel arkadaşlığı sağlayacak olan, doğru ve iyi yolda ilerleyen hanım kardeşlerle arkadaşlık etmek.
Özetle: Bu kardeşimiz gerçekten de irşada ulaşmak istiyorsa, ona ulaşmak için en doğru yolları kullanmalı.
9. Daha zamanı gelmedi, tesettüre girmek için yaşım küçük. Yaşlanınca ve Hacı olduktan sonra tesettüre gireceğim!
Kardeşim, Azrail hayatının herhangi bir dakikasında ruhunu bedeninden ayırmak için kapında bekliyor. Yüce Allah buyuruyor ki: “Ecelleri geldiği zaman ise ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler. “(16: 61)
Kardeşlerim, ölüm yaşlı ve genç ayrımı yapmaz, sizi büyük günahlar ve itaatsizlik içindeyken gelip bulabilir, yani siz Yüce Allah’ın emirlerine üstünüzde hiçbir hakkı bulunmayan erkekler için giyinip süslenerek karşı gelirken…
Hanım kardeşlerim, Allah’ın çağrısına uymak için çırpınan diğer Müslümanlarla birlikte siz de Allah’a itaat etmek için mücadele etmelisiniz. “Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah’a ve Resulüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun.” (57: 21)
Ruhunuzun Allah’a itaat ve ibadet etmek gibi isteklerini vermeyerek asıl kendinizi unutuyorsunuz kardeşimlerim. Allah münafıklar hakkında şöyle buyuruyor: “Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın” (59: 19)
Kardeşlerim, genç yaşınızda tesettüre girin; Allah, Hesap Günü’nde gençliğin de hayatın her bir dakikasını da bizlerden soracaktır.
Özetle: Ertelemeyi bırakın, kardeşlerim. Yarına çıkmaya kimin garantisi var?
10. İslam'a uygun giyinirsem belli bir gruba dahilmiş gibi etiket yapıştıracaklarından korkuyorum ve zaten yandaşlığı hiç sevmem.
Kardeşlerim, İslam’da yalnızca iki grup vardır ve bunlardan Yüce Allah’ın Kutsal Kitabı’nda bahsedilmiştir.
İlk grup (Hizbullah), O’nun emirlerine uyan ve yasakladıklarından kaçınanlara Allah’ın galibiyet bahşettiği gruptur.
İkinci grup ise lanetlenmiş şeytanın grubudur (Hizbuşşeytan); onlar er-Rahman’a itaat etmeyip yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. Allah’ın emirlerine sıkı sıkıya bağlı kalırsanız, tesettüre girmek gibi mesela, Allah biliyor ki sizler mutlaka Allah’ın muvaffak grubuna müdahil olacaksınız. Güzelliğinizi gözler önüne sererseniz, şeytan, münafıklar ve inançsızlar ile aynı yolda yürüyorsunuz demektir. Ve insanın onlardan daha kötü arkadaşları olamaz.
Sevgili kardeşlerim, Allah’ın emirlerinden kaçtığınız zaman aslında Allah’tan kaçtığınızı biliyor musunuz? Şeytana doğru ilerleyip, iyiliği kötülükle takas ediyorsunuz. “O halde Allah’a koşun. Şüphesiz ben, size O’nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım.” (51: 50)
Tesettür, insanların fikirlerine, alışkanlıklarına ve seçimlerine konu olamayacak, yüksek bir ibadettir. Çünkü tesettürü emreden, Alim sıfatıyla her şeyi hakkıyla bilen Allah’tır. Bizi kendimizden bile daha iyi tanıyan yalnızca O’dur.
Özetle: Allah’ın rızasını kazanmak ve O’nun merhametine, affına ve Cennet’ine nail olmak için yürüdüğümüz yolda, aralarında insan ve cinlerin de bulunduğu çeşitli şeytanların fısıltılarına ve yanlış sözlerine kulak vermeyin. Allah’ın yasalarına bağlı kalın, Hanım Sahabe ve Sahabe anneleri gibi en üstün hanımları kendinize örnek alın. Allah hepsinden razı olsun. Amin.
Sonuç
Sevgili kardeşlerim, tesettüre girmeyerek Allah’a itaatsizlikle geçirdiğiniz her bir gün sizleri doğru yoldan uzaklaştırıp şeytana yöneltiyor. Her geçen gün ölüme biraz daha yaklaşıyoruz. Azrail ruhumuzu almak için hazırda bekliyor.
“Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. ” (3: 185)
İş işten geçmeden tövbe kapısını çalın, kardeşlerim.
Yarına ulaşmadan, bugünden kendinizi nasıl daha iyi biri yapabilirsiniz diye düşünün, kardeşlerim.
İyi düşünün, kardeşlerim. Çok geç olmadan, iyi düşünün.
Tesettur e girmememin nedeninin Televizyon oldugunu farkettim..hic kapali bayan yoktu hemde hic..
Neden?
Cunku medya ve sosyal medya musluman olmayanlarin elindeydi…Bizleri islamiyetten uzaklastrcak her turlu hile mevcuttu..
Gordum ve vazgeçtim. .Benim bir dusunme ve karar verme gucum vardi..Bu hayat benimdi…
ERTELEYENLER HELAK OLDU diye bir hadis var..cok dogru..
Bişey sorabilirmiyim
Gerçek tesettür pantolon giymeyerek ve dışarıda güzel gözükmeyerek olan tesettürmüş bende açık bir kızım ve liseye geçicem açıklığı çok seviyorum fakat tesettürde Allah ın emri ben eğer kapanırsam pantolan giyerim ve butesettür deyilse ve kapallılık farzını yerine getirmeyecekse neden kapanıyım bu yüzden kapanmak istemiyorum lütfen bana yardımcı olun
Kuran’da seçmece olmaz. Allah’ın emirleri belldir. Hür iradenizde mevcuttur. 75 ayet aklımızı kullanmamızı ister; Müslüman olan kişi de bunu yapar.
Kardeşim eğer pantolon giymeyi çok seviyosan tamam yine giy ama bu sefer pantolonların çok dar olmasjn ve biraz daha uzun tunikler tercih et ve vücut hatların belli olmasın dikkat çekmesin. Bende şuan lise 1 deyim ve bu haftasonu inşallah kapanacağımi darısı başınıza ^^
Ayşe kardeşim ben 7.sınıfın sonunda kapandım. Farz olduğu vakitten 2-3 ay sonra falan keşke o zaman da bilinçli olsaydım da hemen kapansaydım. Şu anda lise 3 teyim ve hamdolsun ferace giyiyorum.
Yüce Rabbim bana vücudunu bakmayı haketmeyen kimseye gösterme dedi, bunun sebebi güzel olan her şeyin saklı olması. Şöyle düşün değerli olan her şey gizlidir değil mi? Ulaşılması zordur. Rabbim biz hanım kullarına öyle değer veriyor ki bizim güzelliğimizin gizlenmesini, her insanın değil de yalnızca güzelliğimizi görmeyi hak eden misal bizi büyüten babamız, abimiz, eşimiz gibi hak eden, bizi düşünen değer veren (hellalimiz olanlar demeye gerek var mı bilmem zaten bu helalimiz olanlar bize değer verenler) insanların görmesini istiyor. Bak altın, gümüş, elmas değerlidir ve gizlidirler. Madenlerden yerin altından kazılarak çıkarılır, üstü örtüktür hepsininde. Hele en güzel ornegi inciyi düşün. Bir kabuğun içinde örtülmüş gizlenmiş o güzel inciyi düşün. Ve en değerli olanlar onlardır. Petrol bile toprağın altında baksana? peki ya taşları düşün. Onlardan her yerde var ve açıkça ortadalar. Her gelen istediği gibi görebiliyor. Herkes istediği gibi yorumlayabiliyor. Taşın herhangi bir değeri kalıyor mu? Var mı? Hayır yok. Bizler de öyleyiz. Saçını yapmak nefsinin hoşuna gidiyor evet her kızın hoşuna gider açık ve net. Zaten önemli olan da bu değil mi sevmene hoşlanmana rağmen Allah için, seni Yaradan için, sana o sevdiğin saçını, bedenini veren için ‘Vazgeçmek’ değil mi? Sevmesen vazgeçmenin bir önemi kalır mı ki? Sor bakalım kendine. Sen de biliyorsun kalmaz. Peki vazgeçtin diyelim. Rabbim Sen bana bu güzellikleri verdin ben de Seni sevdiğim için sana bağlılığımı sadakatimi sevgimi göstermek için dedin ve kapandın diyelim ((inşaAllah)) peki sonrasında ferace deģil de pantolon giymek isteme durumuna gelirsek bunu kendince belirli sebeplerden istiyor olabilirsin ; ornegin feracenin hareketlerini kısıtladığını düşünüyor olabilirsin, cevaben: eğer kumaşı rahat vücudunu belli etmeyecek şekilde olan bir ferace alırsan istediğin her hareketi yapıyorsun. Ve şey derdi de yok mesela bacağım kotu gozukurse falan diye saçma dusunceler yok. Özgürsün. Vucudunla istedigin sekilde hareket etmekte ozgur takiliyorsun. Bazi dusunceli insanlar var feraceyi kapanmayi kısıtlama olarak çok yanlış bir düşünce. Asıl açıklık kısıtlama. Düşün mantıklıca sana açık ve net bir örnek vereceğim kusuruma bakma. Şimdi şöyle düşün, bir grup erkeğin önünde açık bir kız var ve önlerinden geçmek zorunda. Erkekler ona bakıyor. Ve kızı baştan ayağına kadar süzüyorlar. Kız bundan elbette fazlasıyla rahatsız olur. Çünkü kızın bedeni bacakları, kolları ona bakanların gözlerine esir olmuştur. O an bacaklarını saklamak ister ama açık bir insan nasıl saklabilir ki en fazla bol pantolon giyer ki onda bile bacaklarının durusu boyu bir cok seyi belli olur hele de bir erkegin gozunde. Ne kadar igrendin degil mi boyle dusununce o igrenc bakışlar altında kalan kıza üzüldün kızın yapacak bir şeyi yok o erkeklerin önünden geçmek zorunda eve gidecek ve başka yol yok. Ve o kız oradan uzaklaşıncaya kadar o erkekler kıza istediği gibi bakar ve istediği düşünceyi düşünürler. Iffetli onurlu bir kızın bu düşünceden rahatsız olması gerek. Hic tanimadigin veya tanıdığın, nefret etttiğin ya da sevdiğin kişilerin ne fark eder ki kim olursa olsun senin vucudunu dusunmeleri vücut hatlarına gayet rahat bir şekilde bakmaları ne kadar hoşuna gider? Hiç ama hiç değil mi evet öyle. Şimdi bir de şöyle düşün yine aynı kız ve yine evine gidecek. O grup erkekler yine orada. Tek bir fark var kızın dikkat çekmeyen başının örtüsü omuzlarının ve yakasının (göğsünün) üzerine inmiş. Üzerinde ise yine dikkat çekmeyen vücuduna oturmayan bol rahat bir ferace. Inan bana o kız şimdi erkeklerin dikkatini cekmeyecektir. Şöyle bir bakar hemen önlerine dönerler. Çünkü bakınca ortada güzelligi değerlendirilecek bir beden yok. Rengi şekli düşünülecek bir saç yok. Ya da dur dönmeseler bile ne fark eder ki. Istedikleri kadar baksınlar görecekleri şey sadece feracenin şeklidir :)) kız şimdi özgür çünkü ne o rahatsız edici iğrenç bakışlar ne de çirkin düşünceler var. Şimdi bir tek bakınca islamı, peygamberini, ALLAH’I hatırlatan bir kız var. Düşün be kardeşim iyice düşün ikisinden biri olmak senin elinde. Ha belki aile yapın izin vermiyordur, bu durumda denildiği gibi yalnizca dinin konusunda onlara karşı dimdik durabilirsin. Başından örtüyü çekip zorla alacak halleri yokya. Ama dimdik dur dediysem asi ol demedim amann yanlış anlama ha demek istedigim onlara kararını açıkca belirt. Onlara doğrusunun bu olduğunu, emredilenin bu olduğunu anlat. Sonra da şeyi anlat cehennem azabını? eminim düşünceleri Allah ın izni ile değişecektir. Ya da şu düsüncen olabilir arkadaşların sen kapandın diye seni dışlarlarsa. Asla boyle bir durum olmaz. Su zamana kadar rastlamadim. Ama eger olur da oyle insanlar cikarsa ki karsina çıkabilir. Sen kapandin diye tesetture girdin o şerefe eriştin diye seninle arasını açarsa senin durumun onun ağırına gittiğindendir. Onun erişemediği şerefe senin eriştiğindendir. Sakın öyle bir durum olursa üzülme de ki Rabbim sana sükürler olsun yanlış arkadaşı en yakın zamanda gosterdin ya ona guvenip bir sırrımı söyleseydim deyip gülümse. Unutma güzel kardeşim sen ayağının altına cennet başının üstüne ayet indirilmiş insansın. Sen o şerefe göre yaşayacaksın.
Kardeşim rızanız olur ise bu yorumunuzu yani yazınızı paylaşabilir miyim?
Şimdiden Allah razı olsun
Altı buçuk senelik evliliğim 2 ay önce bitti. Eşim evliliğimizin neredeyse tamamında tesettürlüydü. Boşandıktan sonra açıldı. Denize bile giriyor ama sormadım mayo ile mi diye. Denize bile giriyor derken yanlış anlaşılmasın, elbette bayanlar uygun sartlarda denize girmelidir.Çok üzgünüm. Düşündükçe üzülüyorum dua edin bana da eski eşime de. 4 yaşında oğlum var velayeti annede kaldı, onlar Antalya’da ben İzmir’deyim. Birkaç gün önce oğlumu görmeye gittim, sarıldım, kokladım. Olan çocuklara oluyor. Eşim çok dindar birisiyken Deizm denilen sapıklığa takıldı. Üzülüyorum dostlarım. Böyle olmamalıydı. Eşim evlendiğimizde namaz kılan ama açık bir bayandı. Sonra ” kendi isteğiyle ” kapandı. Şimdi de tam açıldı.
Çok üzücü ve şaşırtıcı. Ancak boşanmışsınız, artık günahı tamamen onun boynuna. Eski eşinizi tamamen unutmaya bakın. Sizi anlayabiliyorum, tabi benim yaşadığım bunun çok daha küçük çaplı haliydi. Çocuğunuzun velayetini alabilseniz çok iyi olur, hem eşinizi unutmanıza yardımcı olur hem de çocuğunuz o kadınla değil de sizinle büyüse kendisi için çok daha hayırlı olur. Maddi durumunuz iyiyse iyi bir avukatla oturup durumu değerlendirin, velayeti alabilir misiniz diye. Ancak her ne olursa olsun bence siz en çok gelecekteki hayatınıza odaklanmalısınız. Yeni evlilik, yeni çocuklar çok iyi gelir inşallah. Söylediklerimin hiçbirini gerçekleştiremeseniz bile yaşadıklarınızın imtihan olduğunu unutmayın ve en çok Allah’ın nezdindeki kendi durumunuza odaklanın. Allah yardımcınız olsun 🙁
Liseye gitmek çok mu gerekli sanki. Hele ki tesettürden taviz vermeye. Gerekirse imamhatibe gerekirse acik liseye zorla gonderiyolar kacarim.