Esselâmu Aleyküm ve Rahmetüllâhu ve Berekâtuhu. Dinin ve kültürün etkisinde kaldığı ve bir toplumun aynası olan dil, her zaman değişime ve gelişime açık bir yapıdır. Her şeye açık olması dilin mikrop kapmasını da kolaylaştırır elbet. Kelimelerin değişmesini basit görmeyin; kelime değişir, anlam değişir, kültür değişir, ahlak değişir… Bu değişime sebep olacak kelime çok ama biz bu yazımızda sahayı en çok işgal eden kelimeyi seçtik: Şans! Evvelden kullanılan birçok kelimenin yerine şimdi şans kelimesini kullanılıyor. Böylece birçok kelimenin kullanım şansını! (alanını) azaltırken, şans kelimesinin şansı! artıyor. Yarınlarda birileri, şans kelimesini daha hangi kelimeler yerine kullanacaklarını bilmiyoruz. Ancak şu kesin ki, konuştuğumuz dili sığlaştırmanın bedelini bakış açılarımızın daralmasıyla ödeyeceğiz, ödüyoruz da! Ayrıca Allah’ın koruyucu olduğu inancımızı zayıflatarak/dışlayarak şansı koyduğumuz cümleler yüzünden ahirette nasıl bir bedel öderiz bilmiyoruz. Abartıyor muyuz? Bize bir şans(fırsat) verin de durumun tehlikesini görün o zaman!
1. Baht
“İnsanın şansı güzel olacak şansı” derken aslında asla yeri şans ile doldurulmayan baht kelimesinden bahsederler. Çünkü baht siz onu kötü görürken bile, sizin için hayırlı ve güzel olandır. Evvelden de”bahtın açık olsun” denirdi. Şimdi “şansın açık olsun” diyorlar. Yerini gasp ettiği kelimeyi dolduramadığından “şanslı” cümle duayı da doldurmuyor!
2. Nasip
Arkadaşınıza “Şansın varmış yemeğe yetiştin” derken de aslında ezelde ve ebette ona ait olan nasibinden bahsediyorsunuz! Evvelden “ne nasipli adammış” denirdi. Şimdi “ne şanslı adammış” diyorlar. “Nasip” derken ki ağırlık, inanç, teslimiyet “şans” kelimesinde hissediliyor mu? İlahi bir yakıştırma ve dini bir hatırlatma oluyor mu şans?
3. Kısmet
“Şansı açık” derken de kısmetinin güzel ve açık olduğundan bahsediyorsunuz. Evvelden “kısmetin bol olsun” denirdi. Şimdi “şansın bol olsun” diyorlar. Dua ederken bile kırpıyoruz, anlamsızlaştırıyoruz. Dua hissi olmadan boş bir laf etmiş oluyoruz.
4. Felek
“Şans bize gülmez ki” dediğiniz aslında felek ya da dünya anlamındadır. Zaten bırakın dünya size gülmesin! Dünya’nın sevdiği ve dünyayı seven insan olmak ahiret hayatı için büyük tehlike!
5. Talih
“Şansım yok” ya da “şanslıyım” deniyor, evvelden “Pek talihlisin” de denirdi. Şimdi talihli kelimesini kullanan yok gibi. Talih kelimesinin verdiği o dolu anlam yok şansta! Piyango da kullanılıyor sanki! Keşke kullanılmasaydı. En azından haram para kazanmanın “talihli” olmakla uzaktan yakından alakası olmadığı aksine talihinin ne kadarda kötü olduğunu anlardık! Ne tuhaf değil mi? Bizim dopdolu kelimelerimiz olmaması gereken yerde kullanılıyor; boşuna ve ağız ucu ile, “şey” kelimesi gibi her boşluğa kullanılan kelimeler ise doğru olanların yerini işgal ediyor! Toprak değil zihin işgali bu!
6. Takdir
Evvelden “Allah korudu da kurtuldu” denirdi. Şimdi “şans eseri kurtuldu” diyorlar. Allah’ın takdirini görmezden gelmek değil de nedir bu? “Birine şansın varmış kurtuldun” deyince hissedilen ile “Allah korudu, Allah takdir etmiş de kurtuldun, alacak nefesin varmış” demek aynı mı şimdi? Bu iki kelimenin verdiği psikoloji aynı mı? Terazinizi hassas ölçün!
7. Tercih
Siyah olanı seçme şansım var mı? ya da “şansını o yönde kullandı” diyorlar. Evvelden “tercihini o yönde kullandı” denirdi. Kişinin elinde olan ve sonucu ile de mükellef olduğu, bedelini de ödemesi gerektiğini hissettiren “tercih” ile şans aynı mı yani?
8. Denk
“Şansıma sen çıktın yoksa kapıda kalacaktım” ya da “bu da benim şansım” diyorlar. Evvelden “bu da bana denk geldi” denirdi. Bu ikisi denk mi şimdi?
9. Hak
Şimdi “Bunu alma şansım var mı?” ya da “Bana bunu yapma şansın yok” deniyor. Evvelden “Bunu alma hakkım var mı?” denirdi. Bir eziklik yok mu şans ifadesinde? Hakkın olduğunu öğrendikten sonra zaten hakkındır alırsın! İfadeniz de nettir ve alnı da açıktır!
10. Hukuk-Güç
Evvelden “daha fazla gücünü zorlama” derlerdi. Şimdi “daha fazla şansını zorlama” diyorlar.
11. İmkan
Evvelden “mobilyayı eve teslim etme imkanımız var” denirdi. Şimdi “mobilyayı eve teslim etme şansımız var” diyorlar. İmkan, şartları sorgularken, şans, keyfiyet bildiriyor!
12. Çare
Evvelden “başka çarem yok” denirdi. Şimdi “başka şansım yok” diyorlar. Çare, çaresizliğin ihtiva ettiği, elimden gelen her şeyi yaptım bunun ötesinde gücüm yok, anlamı “şans” ta var mı?
13. Seçenek
Evvelden “önümde sadece bir seçenek vardı” denirdi. Şimdi “önümde sadece bir şans vardı” diyorlar. O seçenek, zor, meşakkatli olabilir ama şans deyince bu ihtimalleri anlayacak kadar dolu bir ifade kullanmış olmuyoruz!
14. Fırsat
Şimdi “gitme şansı buldum” ya da “bu eline geçen şansı kaçırman iyi olmadı” diyorlar. Evvelden “gitme fırsatı buldum” denirdi. Fırsat, kaçırılmaması gereken bir nasip anlamı taşırken, şans öylece bir boşluk anlamı taşıyor.
15. Başarı
Helal olsun, büyük bir şans derken rastgele gerçekleşen bir şeymiş anlamı çıkıyor oysa başarının arkasında çaba, sabır ve mükafat vardır!
16. İhtimal
Evvelden ihtimal anlamında “bugün seni görebilir miyim?” denirdi. Şimdi “bugün seni görme şansım var mı?” diyorlar. İhtimalleri öğrenip müsaade istemekle, meseleye yine kendi açısından bakıp şansım var mı demenin farkı yok mu?
17. Teşebbüs
Evvelden “teşebbüste bulun” denirdi. Şimdi “şansını dene” diyorlar. Öylece bir deneme ile mantıklı, planlı bir hareket eşit midir?
İçeriğin konusu ne güzel kardeşim! Çok doğru! 🙂 Allah razı olsun. 🙂
Yazının kaynağı ve fikir babası başkasıdır, onu da duaya alarak cümlemizden 🙂
Ve aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuhu. Allah razı olsun çok önemli…