İlk emri oku olan mü’minler, her daim okumakla meşgul olmalıdırlar. İmanımızı zedeleyemeyecek, hayata ve insana dair bize katkı sunacak her kitap okunabilir. Bu kimi zaman bir roman olabileceği gibi kimi zaman da bir genel kültür, edebiyat veya tarih dergisi olabilir. Okumak Kur’an’la başlar, Kur’anla devam eder. Ancak diğer kültürlerden de nasibimiz olmalıdır. Allah’ın yarattığı yeryüzünü, coğrafyayı onun kulu bilmeyecek de kim bilecek? Allah’ın direkler olmaksızın tuttuğu gökleri, astronomiyi onun kulları araştırmayacak da kim araştıracak…
Roman… Romanlarla ilgili olarak, kitaplara aşık bir iktisatçı Mustafa Özel’in şu cümlelerini buraya bırakmak istiyorum: “Romanı küçümsüyoruz arkadaşlar. Çünkü roman bir hayal, kurgu. Halbuki diyoruz ki bütün modern sosyal disiplinler, felsefedir. Biz bütün bunların “fiction”, kurgu olmadığını varsayarak romanı küçümsüyoruz arkadaşlar. Oysa bütün bunlar tek sesli felsefedir, monolojiktir; roman ise çok seslidir, diyalojiktir. Roman dürüst, mert fictiondır. “Ben kurguyum” diyor. Öbürleri kurgu oldukları halde “biz kurgu değiliz, hakikatin sesiyiz” diyorlar. Modern hakikatin dili romandır…”
Mustafa Özel çok haklı; romanları küçümsüyoruz, çünkü bize hayali bir söylem gibi geliyor. Oysa romanlar hayata ve insana dair bize birçok şey anlatırlar…
Bu yazımızda sebepleriyle birlikte, okuyabileceğiniz 8 adet roman tavsiyesinde bulunacağız.
1. Don Kişot - Miguel de Cervantes
Bu eseri hepinizin duyduğunu, belki de okuduğunu biliyoruz. Ancak Don Kişot tekrar tekrar okunası bir eserdir. Don Kişot, büyük roman sayacağınız eserlerin neredeyse yarısına birebir model olmuş bir romandır. Balzac’ın, Conrad’in, Zola’nın eserleri (bir kısmı) bunların hepsi Don Kişot’tan besleniyor. Bunun için Don Kişot’u anlamak çok önemlidir. Don Kişot, son 400 yılın en ciddi kitaplarından biridir.
Don kişotluk, kitaba göre yaşamak, ilkeli olmak, hikmete göre yaşamanın ve davranmanın sembolüdür. Don kişotluk, doğruyu söylemeye korkmamanın adıdır.
“Roman” diyorsak, önce Don Kişot’u çok yönlü olarak çok iyi okumamız ve ana mesajlarını iyi anlamamız lazım.
2. Bozkırdaki Çekirdek - Kemal Tahir
Kemal Tahir’in bu eseriyle ilgili olarak sözü bu listeyi kendisinin derslerinden aldığımız notlarla hazırladığımız Roman Bilimcisi ve İktisatçı Mustafa Özel’e bırakalım: “Bozkırdaki Çekirdek, köy enstitülerini anlatır. Köy Enstitülerinden ‘solcu tipler’ çıktığı için biz karşıyız biraz. Türkler bu topraklarda bin yıldır yaşıyor ve bana göre Köy Enstitüleri bin yılın en önemli sosyal projelerinden birisidir, belki de en önemlisidir. Devşirme sistemiyle mukayese edilebilir yani. Köylüyü topraktan ve üretimden koparmadan eğitmek ve okutmak… Bu kadar muazzam bir şey olamaz arkadaşlar. Ama tutmadı. Niye? Çünkü oraya Ankara’dan gönderilen öğretmen, sosyal bilgelikle, irfanla değil; ideolojik misyonla gitti ve oradaki otoriteyi yok saydı. İmam kötü adam, öğretmek ise ışık kaynağı oldu. Bu yerleştirilmeye çalışıldı ve halk da gardını aldı. Halbuki Köy Hekimi’ni (Balzac’ın bir eseri) okusaydılar Köy Enstitücüler böyle davranmayabilirlerdi. Bozkırdaki Çekirdek’i okumuş olsalardı, bu kadar büyük bir yanlışlığı, en azından bu şekilde bir uygulamanın sonuç vermeyeceğini görürlerdi. Romanın önemini anlamışsınızdır artık…”
3. Kadınların Cenneti - Emile Zola
İstanbul’da bir AVM kurulduğu zaman ne oluyor, insanların alışveriş tarzları nasıl değişiyor, geleneksel çarşılar nasıl çöküyor, küçük esnaf neyle yüz yüze kalıyor; bütün olayın hem sosyopsikolojisi, hem de ekonomik politiği Emile Zola’nın Kadınların Cenneti’nde var…
Bu eserde anladığımız şeylerden birincisi; insanlara tüketmeyi öğretmezseniz, tüketme eğitimini vermezseniz eğer, üretmenin bir anlamı yoktur. Önce onları tüketen varlıklar haline getirmeniz lazım. İnsanların psikolojilerini biyolojilerinin yerine ikame etmeniz lazım. Biyolojik ihtiyaçlar sınırlıdır (yeme, içme, barınma gibi) ama psikolojik istekler, arzular sınırsızdır. AVM’ler/reklamcılık insanları eğitir ve bu eğitim sürecinin de ana nesnesi kadındır. Kadınların Cenneti’ni okuduğunuz zaman son 20-30 yılda kendi ülkenizde yaşadıklarınızı görüyorsunuz.
4. Sefiller - Victor Hugo
Sefiller’i okumadan toplumdaki hareketliliği, devrimci psikolojiyi anlayamazsınız. Bir sürü sosyoloji kitabı okuyabilirsiniz. Ancak hepsi monolojiktir. Sefiller’i okuduğunuz zaman ise birçok kahramanın hayatından hareketle, neyin meydana gelmekte olduğunun hakikatine daha fazla yaklaşırsınız.
5. Mai ve Siyah - Halit Ziya Uşaklıgil
Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah adlı eseri intihara karşı anne sesi ile biter. İlk İslamcı romanlarımızdan biri budur. Bu kadar Müslümanca bir hassasiyet… Halit Ziya, batılı anlamda ilk ciddi romancımız olabilir ancak bunları klişe haline getirmeyelim. Neredeyse batı romanında intihardan geçilmezken, bizim ilk ciddi romancımızın kahramanını intihar ettirmemesi önemlidir.
6. Panorama - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu… Cumhuriyet devrinin kurucu kadrosundan olmasına rağmen devrindeki dönüşümü ve Türkiye’yi nasıl değerlendirdiğini, tespit ve eleştirileri görmek için Yakup Kadri’nin Panoramasını okuyabilirsiniz…
7. Tarasconlu Tartarin - Alphonse Daudet
Fransız yazar Alphonse Daudet’in eseri Tarasconlu Tartarin…
Kapitalizm’in bir topluma ne getirdiğini bu kadar veciz anlatacak başka bir eser bulamazsınız…
8. Hayvan Çiftliği - George Orwell
Kapitalizm demişken Komünizm’e değinmemek olmaz…
Komünizm ve Sosyalizm’i daha iyi anlayabilmek adına, uzun yıllar çok satanlar listesinden inmeyen, filmi de çekilen 1984 adlı meşhur kitabın yazarı sosyalist George Orwell’in Hayvan Çiftliği adlı eserini okuyabilirsiniz. Muhteşem bir hicivdir… Yazar, okuyucuya bir Hayvan Çiftliği üzerinden toplumun neden Komünizm/Sosyalizm ile yönetilemeyeceğini çok güzel bir şekilde aktarır…
“Tüm hayvanlar eşittir ancak bazıları daha eşittir!”
Hayvan Çiftliği, 8 yaşındaki bir çocuğa bir hikaye kitabı havasını verebildiği gibi birçok insan için de Komünizm/Sosyalizm’e karşı önemli bir hiciv değeri taşımaktadır.
Kaynaklar
Romanperver bir iktisatçı olan Mustafa Özel’in çeşitli sohbetlerinden derlenerek hazırlanmıştır.
Suffagah olarak bize daha uygun olabilecek dini uyada kişisel gelişime açık kitaplar önermeniz daha sağlıklı olmaz mı? Evet her kitaptan alacağımız birşeyler var ama bırakın bunu edebiyat siteleri yapsın. Siz bir zumreye rızai ilahiye talipsiniz. Bu kitaplar da malayani varsa hakkı sizi de bulabilir sanki.
Lütfen bize dini kitap veya roman önerinn
Selamun aleyküm Keske islam Dini ile ilgili kitap veya roman önerseydiniz . Bu arada dinimizle alakalı kitap olur roman olur Almayı düşünüyorum kardeşlerim yardımcı olurmusunuz ?
moskof mezarlığı
idamlık genç
minyeli abdullah
cıkış yolu nerede
kitabuz zuhd
* kalp risalesi
*nefs terbiyesi
*müslüman kadının şahsiyeti
*kızlar aramızda kalsın
*zeynep gazali
*ben ney’im
*ceylan ertenin uyanış serisi
Allah razi olsun. Kitap,okuyana meraki olana sevenine tavsiye edilir. Yorumlari acimasizca buldum. Bu sitede türlü türlü kitap tavsiyesi yapiliyor. Dini kitaplar da tavsiye edildi ne yazık onlar da begenilmemisti 🙂 Müminler yaşadığı çağa uymak degil kendine uydurmak durumunda oldugundan dış dünyayi da -girmeli,dalmali,karismali degil- bilmeli,insanlar neyi konusuyor anlayabilmeli diye dusunuyorum. Tesekkur eder,Hakk yolunda saglam adimlariniz icin dua ederim..