Ebu Hureyre radiyallahu anh tan rivayet edildiğine göre, bir adam Nebi sallallahu aleyhi ve sellem e (gelerek): “Bana öğüt ver.” dedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de ona: “Öfkelenme!” Buyurdu. Adam dileğini bir kaç kez tekrar etti. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de (her defasında ısrarla) “Öfkelenme!” Buyurdu. (Buhari, Edeb 76; Tirmizî, Birr 73)
Belki insanların öfkesinden veya agresif davranışlarından kaçamazsınız, fakat akıllıca ve kazançlı bir tavırla kesinlikle bu gibi durumların üstesinden gelebilirsiniz.
Öfke ateş gibi olabilir. Ve muhtemelen ateşi ateşle veya üzerine benzin dökerek yenemezsiniz – bu siz dahil herkesi yutacak daha büyük bir ateşle sonuçlanacaktır. Halbuki ateşin üzerine su dökmek tamamen bitirmese de onu engelleyecektir. Sakin ve hoşgörülü bir mizaca sahip olmak suyun ateşi söndürdüğü gibi öfkeyi söndürecektir.
Öfkeli bir durumda sakin ve hoşgörülü tepki vermek ilk başta pasiflik olarak görülebilir – fakat kimin umrunda! Eğer ateşe benzin dökmek istiyorsanız, durum kontrolden çıkacaktır ve tahmin edilemeyen boyutta bir kavgayla bitecektir.
Sakin ve hoşgörülü olmanın, normalde “zor olan” öz-disiplini gerektirdiğine katılıyoruz.
İşte öfkeyi engellemek için zaman içinde kanıtlanmış bazı ipucular:
1.Öfkenin güçle veya kabiliyetle ilgili bir mesele olmadığını anlamak zorundasınız.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Kuvvetli kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir.”
| Buhari, Edeb 76
2.Öfkeyi hastalık gibi görün.
Aksi insanlarla aranızda, öfkelerinin boyutuna ve arkasındaki sebebe bakmaksızın uygun bir mesafe olsun. Öfkenin sinyalini verecek bir tavırla tepki vermeyin. Aynı şekilde muhtemelen öfkeyi alevlendirecek ve durumu şiddetlendirecek tavırlardan da kaçının.
3.Tepkinizi ertelemek için rahat olun.
Ne itibarınızı ne de imajınızı zedelemeyecek. İster fiziksel veya telefonda bir tartışma olsun ister yazışmayla sanal bir varlık olsun, durumu pozitif olarak çözmeye zihinsel olarak hazır olduğunuz zamana kadar tepkinizi erteleyin.
4.Müslüman toplumun önemini aklınızda tutun.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; Ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla din kardeşi ile dargın durması helâl olmaz.”
| Buhârî, Edeb, 57, 58
5.Sakin bir ifadeyle tepki verin.
Örneğin, “Nasıl hissettiğini anlıyorum; biliyorum, kızgın olmalısın” gibi. Deneyin ve kızgın kişiyi, kızmaya devam ettirecek düşüncelerden uzak tutun.
6.Birkaç kibar kelime şaşırtıcı bir etki oluşturabilir.
Bütün durumu kibar bir tonda eski haline döndürmek, gerilimi azaltmaya yardımcı olacaktır. Diğer taraftan sert kelimeler intikamı tetikler. Kelimelerinize dikkat edin çünkü onlar bütün durumun gidişatını belirleyecekler.
7.O insan olmayın.
Eğer sinirlenen insanların davranışlarından nefret ediyorsanız, şunu bilmelisiniz ki sert bir tavırla tepki vermek sizi oldukça fazla o insana benzer hale getirecektir, bu yüzden dikkatli olmalısınız.
Güçlü olun ve sakin tavrınızın durumu kontrol etmesini sağlayın. Mantıklı olun. Öz-kontrol, insanların öfkesini frenlemenin mihenk taşıdır.
Hatırlayın ki Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem kişisel bir mesele için asla intikam almamıştır.
Şöyle nakledilmiştir ki: “Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kendi nefsi için hiç intikam almadı. Ancak Allah’ın yasakları çiğnendiğinde Allah için intikam alırdı.”
| Buhârî, 3/331
Mantıklı kalın ve agresifliği ve öfkeli davranışları engellemek için anahtarınız olan sabrın gücünü uygulayın. Hatırlayın ki hayatınız boyunca kurduğunuz ilişkiler ve sergilediğiniz davranışlar, verimliliğinizi etkileyecek. Bu yüzden pozitif kalın ve negatiflikten kaçının!
Yorum