Hayat bilinmezlerin ufkuna doğru bir yolculuktur. Ve bizler, azık derdi yüzünden, yolun neresinde olduğunu sıkça unutan acayip yolcularız diyor, Neslihan Nur Türk.
Niceleri Benim Sandı, Neslihan Nur Türk’ün Altınoluk dergisinde yazdığı yazılarının toplandığı bir kitap. Çok akıcı sade ve etkileyici. Kendi yaşantısından alıntıları ve insan denen varlığın ne kadar aciz ve küçük bir varlık olmasına karşın kendini büyük görmesi, gafil ve bencilce davranışlarını çok güzel bir şekilde aktarıyor bize.
1. Acayip Yolcularız
Hayat bilinmezlerin ufkuna doğru bir yolculuktur. Ve bizler, azık derdi yüzünden, yolun neresinde olduğunu sıkça unutan acayip yolcularız.
2. Bakmayanın Görmeye Hakkı ve İmkanı Var mıdır?
Var olana şükretmeyenin fazlasını istemeye, kendisine söz geçirmeyenin başkasına söz etmeye, kendi sorumluluklarını unutanın başkasını sorgulamaya, kanaatini bilmeyenin mutlu olmaya, sevmeyi beceremeyenin sevgi ummaya, çile çekmeyenin olgunlaşmaya, sormayanın bilmeye, bakmayanın görmeye hakkı ve imkanı var mıdır?
3. Biz uyurken!
Biz uyurken, bir ana kuzusu yetim kalıyor. Biz uyurken dul kalıyor taze gelin. Biz uyurken, Şehit düşüyor dağda bir delikanlı. Bazen gece uykusunda oluyoruz, bazen gündüz vakti gezerken uyuyoruz. Salâlar bile ortalığı inletemiyor artık. Karışıp gidiyor arabaların motorlarından çıkan sese, ya da kasetçinin satabilmek için son ses çalıp durduğu arabeske… Aranızda var mı Her gün en az iki defa verilip duran salâyı işiten? Var mı şehrin keşmekeşi arasında, hüzünlü sedâsiyla göğü kaplayan salâyı, yüreğine işleyen? Sordunuz mu kendinize, benim salâmı ne gün, hangi camide okuyacaklar acaba diye? Ve biliyor musunuz, sizin salânızı da aynı aldırmaz tavırla dinleyeceklerini insanların? Herkesin uzak, yalnızca Allah’ın yakın olduğunu anlayabildik mi hakkıyla?
4. Bilal'e kıyasla, ne kadar Müslümanım ben?
Dibi görünmeyen bir göl, üstü bilinmeyen bir çukur… Uyuşuğun tekiyim ben! Kızdıkça, üzüldükçe, yandıkça, sevildikçe uyuşan biri… Neredeyse uyumayan bir Rasulün, uyanamayan ümmetiyim! Nankörlük, şükürsüzlük, tembellik ve bencillik girdabında kaybolmuşum da, kendimi arıyorum… Gözlerimi resimlerde, kalbimi fni aşklarda, ibadetimi çarşı pazarda bırakıp da gelmişim. Kendimi unutmuşum ben, kendimi… Yıpranmış, zarar görmüş, tadilata muhtaç bir ev gibiyim.. Arıyorum sağda solda… Geçmişte ve gelecekte arayıp duruyorum kendimi. Ebubekir’i, Ömer’i, arıyorum. Ali’yi, Bilal’i, Zeyd’i arıyorum… Ama yok! Mazlum çocukların, uzamış tırnakları arasında bir parça kirim ben! Korkağım! Zulüm zannettiğim birkaç sıkıntının bile üstesinden gelemeyecek kadar yüreksiz, pöh deseler kaçacak kadar ödleğim ben!. Elhamdülillah, elhamdülillah da, Bilal’e kıyasla, ne kadar Müslümanım ben?
5. Habibi, Bilal gibi sevebiliyor muyum?
en, bütün alemlerin yaratılış sebebi olan yüce Habibi, Bilal gibi sevebiliyor muyum? O Bilal ki, sevdalısının vefat ettiği şehir dar gelmişti de, kaçıp gitmişti yıllarca… Kaçıp gitmişti de hani, yıllar sonra geri döndüğünde herkes ‘Muhammed dirildi! Muhammed dirildi!’ feryadıyla coşmuştu. Muhammed’siz Bilal olmazdı. Öyle sevmişti Bilal, öyle bütünleşmişti…
6. Nedir bu tembellik ?
Nedir bu tembellik ? Nedir bu gayretsizlik ? Işık tutmaktan aciz insanın, karanlıktan şikayet etmeye hakkı var mıdır ? Çiğnemeden bir lokmanın bile kurtulamayacağını bilen insanoğlu, neden hep uğraşmadan bulmak ister saadeti ?
7. Rasulün, Aç Gözlü ve Karnı Şişmiş Ümmetiyim
Hurma ve kepek ekmeği ile doymasını bilen Rasulün, aç gözlü ve karnı şişmiş ümmetiyim.
Kaynaklar
Neslihan Nur Türk’ün Niceleri Benim Sandı kitabından derlenmiştir.
İyi işler yapmak için doğru düşünmeli. Doğru düşünmek için iyi kitaplar okumalı.
Cok degerli bi hoca dinlemistim , fakirlik bu ummetin kaderinde yoktur. Müslümanlar fakir olmamalı . Resulallah aleyhisselam oldumu en güzelini yerdi etlerin en güzelini , kıyafetlerin en güzeli hoş olanı giyerdi varsa yapardı ama yoksa isyan etmezdi diyor . Bi nevi öyle . Müslümanlar da para varsa onu üstünde göstermeli . Niyeti yiyerek allah yolunda sapasağlam olmalı . Bu yüzden kinanmamali .