Bismillahirrahmanirrahim. Velhamdulillahi rabbil alemin. Vesselatu vesselamu ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
Namaz, İslâm dînince belli kurallara göre günde beş vakit yapılması Müslümanlar üzerine farz kılınmış olan ve İslâm’ın beş şartından birini teşkil eden ibâdettir.
Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in bir hadisi şerifinde “Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.” (Kaynak: Taberani) buyurmasına rağmen namazı kılmamak için hangi bahaneleri sık sık kullanıyoruz sizler için derledik:
1- Üşengeçlik
Öncelikli olarak namaz hiç bitmiyor günde beş defa ağır geliyor gibi cümlelerin şeytanın bir fısıldaması olduğunun farkına varmamız lazım. Unutmayalım ki şeytan bize lezzetli, güzel, mükâfatı çok ve aslında hiç de ağır olmayan Allah’ın emirlerini, zor ve ulaşılmaz gösterir.
“Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”
(A’raf 200)
Vesveseyi yenmenin ilk adımı onun şeytandan geldiğini bilmektir. Bunu idrak edip Allah a sığınırsak ve görev bilinciyle ibadetlerimizi yerine getirirsek Allah da bize mutlaka yardım edecektir.
Nefsin dediklerini değil gerçekleri düşünmemiz lazım. Mesela Çok vakit alır gibi görünen namaz, günde toplam bir saat ediyorsa üşenmenin bir manası kalmıyor demektir. Bizlere ebedi bir ömür vaad eden Rabbimiz için bir saat çok olmasa gerek..
Sürekli aynı şeyler olduğu bahanesiyle namazdan usanç duyan bizler her gün yemek yemekten, su içmekten, uyumaktan nefes almaktan vs usanç duymayız. Nasıl ki bedenin ihtiyaçları bunlarsa ruhun ihtiyacıda ibadetlerimizdir. İhtiyacımız olan, bizim yararımıza bir meseleden usanç duymamak gerekir. İşte bunları idrak edip tefekkür ederek üşengeçliği azaltma yolunda adım adım ilerleyebiliriz.
2-Ertelemek
Ebedi olmayan bu dünya hayatımızda, özellikle ibadetler hakkında<yaşlanınca yaparım, pazartesi başlayacağım, ygs-lys sınavından sonra kılacağım gibi bahaneleri nefsimizden duyabiliyoruz. Ölüm saatimizi hiçbirimiz bilmiyoruz ve bu ertelemelerin de sonu gelmiyor. Öyleyse bizlere emredilen ibadetleri emredilen vakitlerde yapmamız lazım gelir. Her an ölebilecek yaşta olan bizler her daimde hazırlıklı olmalıyız.
Düşünelim ki bizler bir hastane randevusunu, arkadaşlarla buluşma etkinliklerini vs ertelemiyoruz, hatta kaçırmıyoruz. Peki bizleri en güzel şekilde yaratan Rabbimize karşı olan sorumluluklarımızda ne kadar hassasız?
3-Hastalık
Hastalık namaza engel değildir. Hatta bedenin ruhun zayıf düştüğü bu dönemde bizlere motivasyon ve güç verir. İslam da zorlama yoktur bu yüzden de hastalık gibi bazı hallerde bize ibadetleri kolaylaştıran ehliyetler vardır. Mesela ayakta duramayan hasta namazı oturarak kılar. Oturamayan da yatarak ima ile kılar. Bu kadar insanı ve onun hallerini düşünen ve gözeten bir dine karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek de hepimize farzdır, zor da değildir.
Ayrıca hastalıkta şifayı beklediğimiz Yaratıcımıza karşı, zor olmayan aksine ruhumuzu ve kalbimizi besleyen ibadetlere özen göstermek önemlidir. Nitekim ;
“Allah kimseyi gücünün yettiğinden başkasıyla mükellef kılmaz”
(Bakara 286)
4-Ortam
Namaz kılamamanın en yaygın bahanelerinden biri de ortamdır. İş yerinde, okulda vs. abdesthane yok, temiz değil gibi söylemler oldukça meşhurdur. Unutmayalım ki iman varsa imkân da vardır. İnsan isterse her ortamda her yerde namaz kılacak yer bulabilir.Velhamdulillahi rabbil alemin. Vesselatu vesselamu ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
Allah beni affetsin çok üşengeçlik ile ertelediğim ve kılamadığım oluyor.
30 yaşında bekar yetişkin bir erkeğim günümüz zor şartları altında 5 vakit namazımı kılamasamda ara sıra kıldığım şükür namazlarım bile beni kötülüklerden haramlardan alı koyuyor rabbime bin şükürler olsun….