Kuran’ı Kerim’den, kitaplardan, büyüklerimizin dilinden hatta bazen filmlerden öğrendiğimiz bir çok kavmin helakı bizlere hep çok korkunç ve hep çok uzak gelmiştir. Bediüzzaman Said Nursi, “her günah içinde küfre giden bir yol vardır” der. Günah küfre, küfür de çok uzak sandığımız helaka çok yakın demek ki! Hasan el-Benna ilimden, tasavvuftan ve dava adamlığından kısacası görmüş geçirmiş olduğu tüm tecrübesinden faydalanarak müslümanı helaka götürecek hususları listelemiş gelin hep birlikte tekrarlayıp, önlemlerimizi ciddileştirelim.
1. Emperyalizm
Emperyalizm için sömürgecilik ve haksız yayılım politikasıyla yakın anlamlı diyebiliriz. Genelde devletler için kullanılır, hani şu sözde büyük, zalim, hırsız olup da işgal ettiği topraklara adalet götürdüğü iddiasında bulunan devletler için yani. Sözü açılmışken kahrolsun o devletler.
Tabi biz iğneyi önce kendimize batırıp emperyalizmi bireysel manada bir değerlendirelim. Emperyalizm için güçlü olanın zayıf olanı kullanıp, sömürmesi, köleleştirmesi diyelim. Kölelik yüzyıllar öncesinde mi kaldı? Yüzyıllar öncesinden daha çetin bir kölelik sistemi içindeyiz. Ezerek, köle toplayarak güçlenen efendiler(!) var bu çağda. Güç, koltuk, itibar aşkıyla zalim olmayın. O görünmez sınıf ayrımına göre sizden aşağıda(!) olana bağırıp, insan hesabına almazken, üst(!) sınıfın önünde ceket ilikleyip ağızlarının içine bakıyorsanız sizde emperyalistsiniz! Helak olmadan vazgeçin. Mutlak güç sahibi Allah’tır!
2. Şahsi, siyasi ve Mezhebi İhtilaflar
Aynı anne ve babadan doğan kardeşler farklı görünüşte ve fıkratta hatta aynı insan farklı yıllarda farklı görünüşte ve fikirde. Farklılık ekmek gibi su gibi olmazsa olmazlardan. İslamdaki değişime ve yorum farklılıklarına açık olmayan çok az bir mesele dışında, her şey herkes de farklı olacak. Tam tamına doğru benim bunun aksini yapan hatalıdır fikri kibir hastalığıdır. Dilinizden bu şekilde çıkmaz tabi ki, “saygı duyuyorum ama” şeklinde çıkar. Farlılık sınırlarını bilin sonrada ihtilafların güzelliklerini görün. Bu konuda yine Hasab el-Benna’nın tecrübelerinden yola çıkarak hazırlanmış Dindeki İhtilafların 5 Nedeni yazımızı okuyabilirsiniz.
3. Faiz
Adam öldürmek gibi, alkol gibi, zina gibi yasaklanmış, Müslümana haram kılınmış bu belayı normalleştirmek neden? Faiz çekmek, kılıf uydurarak helal demek, normal görmek, helak olan kavimlerin “hani bahsettiğin gazap nerede?” diye peygamberlerine sormalarına benzemiyor mu?
4. Batılıların İşbirliği
Allah’ın düşmanlarının sevgisinden kalbinizi koruyun! Peygamber efendimizin zamanında kafirlerle sadece dünyalık malın ticareti yapılmış, onlar din ticaretini de teklif edince “ben sizin taptıklarınıza tapmam sizde benim taptıklarıma tapıcı değilsiniz” denmiş. Kafirlerle ilişkinizde uyanık olun!
5. Batı Taklitçiliği
Taklit, islamda bir şeyi öğrenme metodu olarak kullanılır. Ustanızı taklit edersiniz, içinize yerleşene kadar dini taklit edersiniz. Kimlik oluşturduktan sonra taklitle oluşturulan hamuru ince ince işlersiniz.
İş batı taklitçiliğine gelince de küçük bir farkla ayrılır; taklit ettiğinizi işleyemez ve basit bir çakması olur gidersiniz.
6. Beşeri Kanunlar
Allah’ın kanunlarına uymak deyince herkes işine geleni alır gerisi için çağın ve şartların el vermediğini söyler. Çağa uymayanlar(!) yerine kendi kanunlarını getirirler. Zaten faizi, dedikoduyu, zinayı meşrulaştıran da bu beşeri kanunlardır. Peygamberlik Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem geldikten bir gün sonra şeriat ilan edilip mahkemeler kurulmadı. Önce herkes, Allah’ın kanunlarını hoşuna gitse de gitmese de kendi evinde uyguladı yani “devir cahiliye devri, kabede putlar var, bu toprakların kuralları Allah’ın kurallarına uymaya imkan vermiyor” demediler. Beşeri kanunlarından önce kendi evlerinde vazgeçtiler.
7. Fikri Anarşi ve İnkarcılık
Hayat düzen ve düzensizliğin dengesinde giderken her türlü düzene, dengeye ve inanca karşı çıkmak, hoşuna gitmeyeni inkar yoluyla görmezden gelmek ne büyük bir acziyettir. Kalbi mutmain edecek olan; etraflıca araştırmak, istişare etmek ve teslim olmaktır. Ölümle helak olmasanız bile kargaşa, yorgunluk ve boşluk ile yaşarken helak olursunuz.
8. Her Şeyi Mubah Görme ve Şehevi Arzular
“Bir kereden ne olacak, bir daha böyle bir fırsat mı geçecek” diye başlayan her şey dev gibi büyüyen tavizler silsilesine döner. Başta hissedilen küçük vicdan zamanla yerini, “aman ne var canım bunda”ya bırakır. Sonrasında ise her şey mubah gelir. Hep bir haklı taraf ve bahane vardır. Verilen her taviz, atılan her haram adım kişiyi kendi helakına biraz daha yaklaştırır.
9. Ahlaki Çöküş
Güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz bu da bizim omzumuzdaki yükü biraz daha arttırıyor. Çatıyı tutan kolon gibi bu çöküşe kendini siper etmek zorundasın. Dil ile değil hal ile!
10. Önderliğin Zayıflığı ve İlmi Programdan Yoksunluk
Yine iğneye ve kendimize dönelim mi? Evin önderi, arkadaşlarının önderi, okulun önderi, hak bir dava sahibi olmak ve kendini yetiştirmek zorundasın yoksa kendinin ve çevrendeki insanların helak sebebi olursun!
İslâm dini tek bir dindir, ayrılık rahmet değil felâkettir ve bu felakete de tanık oluyorsunuz