“Dünya durdukça, eserlerimi gören akl-ı selim sahiplerinin, çabamın ciddiyetini göz önünde bulundurarak bana insaf ile bakacaklarını ve beni hayırlı dualarla anacaklarını umarım, inşaallah.” Mimar Sinan’ın asırlar önce dile getirdiği bu temennisi asırlara meydan okuyan yüzlerce eserini hayretle seyredenler tarafından gerçekleştiriliyor.
İşte bu büyük ustanın şaheserlerinden 8 tanesi;
1 - Süleymaniye Külliyesi
Mimar Sinan’ın İstanbul’a en büyük hediyesi hiç şüphesiz Süleymaniye Külliyesi’dir. Süleymaniye Camii ise, adeta küçük bir şehir olan bu külliyenin baştacı. Kanuni Sultan Süleyman’ın ihtişamına yaraşır bir şekilde inşa edilen caminin dört minaresi, sultanın İstanbul’un fethinden sonraki dördüncü padişah olduğuna işaret ederken, on şerefe de Osmanlı Devleti’nin onuncu padişahı olduğunu göstermektedir. Külliye, bânîsi ve mimarının türbelerine de ev sahipliği yapıyor.
2 - Selimiye Camii
Büyük ustanın “ustalık eseri”, Edirne’nin siluetini süslemekte. Mimar Sinan’ın, en az sütun ile en geniş mekânı elde etme çabalarının zirvesi olarak gösterilen Selimiye Camii; Süleymaniye dâhil bütün sultan camilerini ve Ayasofya’yı gerilerde bırakarak bu özelliğiyle dünya sanat tarihine geçmiştir.
3 - Drina Köprüsü
Dünya coğrafyasında da birçok şahesere imza atan Mimar Sinan’ın Balkanlarda Türk mimarisinin asalet ve güzelliğini gözler önüne seren nadide eserlerindendir Drina Köprüsü. Köprü geçmişte Vişegrad veya bânîsi Sokullu Mehmed Paşa’nın isimleriyle anılsa da 1960’tan sonra Yugoslav yazar Ivo Andriç’in romanı sebebiyle, altından geçen akarsuyun adıyla şöhret bulmuştur.
4 - Şam Süleymaniye Camii
Zamanla külliye halini alan Şam Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan tarafından şehre kazandırılmıştır. Cami ve külliyenin Türkler açısından önemi ise Osmanlı hanedanının son padişahı Sultan Altıncı Mehmed Vahdeddin’in cami haziresinde (Hazîre, külliye, cami, mescit, tekke gibi dini yapıların avlularında yer alan etrafı duvar veya parmaklıkla çevrili mezarlıklara verilen isim) medfun (gömülmüş, defnedilmiş) olmasıdır.
5 - Mağlova Kemeri
İstanbul’un su sıkıntısını çözmek maksadıyla Mimar Sinan tarafından yapılan Mağlova Su Kemeri dünya su mimarisinin başyapıtlarından biri olarak kabul edilir. Alibey Deresi üzerinde bulunan kemerin günümüzde de aynı maksatla kullanılması, Mimar Sinan’ın dehasını ve ileri görüşlülüğünü gözler önüne serer.
6 - Şemsi Paşa(Kuşkonmaz) Camii
‘En küçük Sinan yapısı’ olarak bilinen Şemsi Paşa Camii, aynı zamanda medrese (darülhadis) ve türbeden meydana gelen küçük bir külliyedir. Şemsi Ahmed Paşa Mimar Sinan’dan üzerine kuşların pisletemeyeceği bir cami yapmasını istemiş. Usta mimar kuşların rüzgarların yönünden etkilenmesi sebebiyle, camiyi kuzey ve güney rüzgarlarının kesiştiği noktaya inşa etmiş hem de deniz tarafındaki kısmının altında biraz boşluk bıraktırmıştır ki buraya çarpan dalgaların sesi, kuşların camiye konmasına mani olsun. Bu yüzden cami, bânîsi (yapan, kuran) Şemsi Ahmed Paşa’nın adıyla değil de Kuşkonmaz Camii ismiyle meşhurdur.
7 - İkinci Selim Türbesi
Sultan II. Selim’in emriyle Mimar Sinan tarafından esaslı bir tamirattan geçirilen ve yıkılmaktan kurtulan Ayasofya, eklenen minarelerle yeniden düzenlenerek, yanı başına sultanın türbesinin de yapıldığı bir saltanat camisi haline gelmiştir. Mimar Sinan’ın yaptığı en ihtişamlı türbelerden olan İkinci Selim Türbesi içinde sultan ile birlikte hanımı Nurbanu ve kızları Gevherhan ve İsmihan Sultanlar da yatmaktadır.
8 - Şehzade Camii
Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1543 yılında 22 yaşında vefat eden şehzâdesi Mehmed adına yaptırılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın ve Osmanlı İmparatorluğu’nun en parlak devrinin büyük mimarı Mimar Sinan, Şehzâde Camii ve külliyesini 1543-1548 tarihleri arasında tamamlamıştır.
Mimar Sinan’ın çıraklık eserim dediği Şehzade Cami, kalfalık eseri olarak tanımladığı Süleymaniye Cami, ustalık eserim dediği Edirne’deki Selimiye Cami, onun mimari dehasını ortaya koyan en güzel eserlerdir.
Üzerinden asırlar geçmesine rağmen eserleri hâlâ dimdik ayaktadır ve görenlerin büyük hayranlığını celbetmektedir.
Kaynaklar
Kaynak; Yedikıta dergisinden alıntılanmıştır.
0 Yorum