Kibir, tedavisi mümkün olmayan amansız bir hastalıktır. İnsanın kendisini saygın ve değerli görüp, başkasını hakir ve zelil görmesine kibir denir. İnsan, kibri yüzünden “ben, ben” demeye başlar. Nitekim iblis aleyhillâne Hz. Ädem (a.s) hakkında “Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın, dedi” (A’raf 7/12). Topluluk arasında büyüklenmek ve insanlara başkan olmayı istemek ile konuşmalarda sözünün kabul edilmemesi halinde insanlara yukarıdan bakmak kibrin alametidir. Kibirli kimse, kendisine yapılan vaaz ve nasihati kabul etmediği gibi, kendi yaptığı vaaz ve nasihatte de kaba ve sert davranan kimsedir. Hâsılı kelâm, kendisini Allah’ın (c.c) yarattığı herhangi bir varlıktan üstün gören kimse kibirli kimsedir.
İmam Gazali hazretlerinin kibir tanımı ve kibrin alametlerini açıkladığı yukarıdaki paragrafı okudunuz şimdi sizi duyan, gören, bilen, aklınızdan geçenleri okuyan kimse yok Allah’tan başka. Sessizce ve tüm adaletinizle düşünün; içimde kibir var mı? Cevabı kendiniz dışında kimseye dile getirmenize gerek yok. Şimdi de ya bir tedavi ya da bir tedbir amacıyla, İmam Gazali’nin, kibrin bileğini bükecek düşünce tarzlarını öğrettiği maddelerimize geçelim.
1. Allah Katında Daha Hayırlı Olduğuna Nasıl Emin Olabilirsin?
Sakin kendini büyük görme! Sen de biliyorsun ki en hayırlı kimse ahirette Cenâb-ı Hakk’ın katında hayırlı olan kimsedir. Ahirette Allah (c.c) katında kimin daha hayırlı olduğu ise son nefeste iman üzere ölmeye bağlıdır. Senin başkalarından daha hayırlı olduğuna inanman tamamen cahilliktir. Böyle düşünmek yerine, herkesin kendinden daha hayırlı ve faziletli olduğunu düşünmen gerekir.
2. Küçüklerine Karşı Nasıl Düşünmelisin?
Kendinden küçük birine rastladığın zaman kalbinden, “Onun yaşı benden küçük. Henüz daha günah da işleme- miştir. Ben ise Allah’a (c.c) karşı çok günah işledim. Onun için o benden daha hayırlıdır” diye düşün.
3. Büyüklerine Karşı Nasıl Düşünmelisin?
Kendinden büyük birine rastladığın zaman da, “Onun yaşı benden büyük. Benden önce de Allah’a (c.c) ibadet etmeye başladı. Onun için o benden daha hayırlıdır,” diye düşün.
4. Alime Karşı Nasıl Düşünmelisin?
Alim birine rastladığın zaman da, “Bu âlime, bana verilmeyen ilim nimeti verildi. Benim ulaşamadığım yüksek mertebelere bu alim ulaştı. Benim bilmediğim nice hükümleri bu alim bildi. Ben nasıl onun gibi olabilirim?” diye düşün.
5. Cahile Karşı Nasıl Düşünmelisin?
Cahil bir kimseye rastladığın zaman, “Bu kişi (Allah’ın emir ve yasaklarını) bilmediği için günah işliyor, ben ise bildiğim halde günah işliyorum. Ahirette yüce Mevlâ’nın bana soracağı hesap cahile soracağı hesaptan daha zor ve çetin olacak. Ne benim ne de onun sonunun nasıl olacağını bilmiyorum” diye düşün.
6. Kafire Karşı Nasıl Düşünmelisin?
Kâfir bir kimseye rastladığın zaman da, “Bu kişinin gelecekte nasıl bir amel yapacağını bilmiyorum. Belki yarın müslüman olacak ve ömrünü hayırlı işler yaparak tamamlayacak. İşlediği günahlardan da hamurdan çekilen kıl gibi arınmış olacak. Bana gelince, belki Allah (c.c) beni dalalete düşürecek, Allah muhafaza kâfir olacağım ve ömrüm şer ameller işleyerek sona erecek. Kim bilir belki yarın o, Allah’ın (c.c) sevdiği kullardan, ben ise hüsrana uğrayanlardan olacağım” diye düşün.
7. Son Nefesinden Nasıl Emin Olabilirsin?
Kibri kalbinden sadece, gerçek üstünlüğün Allah (c.c) katındaki üstünlük olduğunu bilmekle çıkarabilirsin. Bu ise son nefese bağlıdır. Kimsenin sonunun ne olacağı belli değildir. Sonunun ne olacağını bilememe korkusu seni diğer insanlara karşı kibirlenmekten korumalı. Binaenaleyh imanın ve Allah’a (c.c) olan yakınlığının gelecekte değişmeyeceği sonucu ortaya çıkmaz. Çünkü kalpleri döndüren Allah Teâlâ’dir Dilediğini hidayete erdirir, dilediğini de doğru yoldan saptırır.
Kaynaklar
Hüccetü’l-İslam İmam Gazali’nin Bidayetü’l Hidaye kitabının 123-124. sayfalarına yer verilmiştir.
Altıncı şıkkın sonundaki kişinin kendi için düşünme tavsiyesini doğru bulmuyorum. Büyüklerin, akibetler niyetlere göredir sözünü dikkate alalım ve herdaim imanla ölmek için dua edelim.
Allah razi olsun