Kemerlerinizi Bağlayın İstikamet Uzay!

1. 'Ay'a gidiyoruz.

Şu anda yaşadığımız yerden 80 kilometre yukarıda 1 saatlik mesafedeyiz. Yavaş yavaş yükselerek bize en yakın gök cismine yani “Ay”a gidiyoruz.

2. İşte Ay

Onlarca astronot daha önce buraya geldi ve bazıları Ay’ın yüzeyinde yürüdü. Şu an evden yaklaşık 400 bin kilometre uzaklıkta uzay aracıyla 3 günlük mesafedeyiz ama bu süre sizin 3 saniyenizi bile almadı 🙂 O kadar yakın ki sanki evden hiç uzaklaşmamış gibiyiz.

3. Ayak İzleri Hala Mevcut!

Evet yanlış görmüyorsunuz bunlar Neil Armstrong’un ayak izleri 1969’dan beri hala burada duruyor. Onları değiştirecek bir hava akımı olmadığı içim milyonlarca yıl bu ayak izleri burada kalmaya devam edecek.

4. Biraz Daha Yukarı Çıkmaya Var mısınız?

İşte Dünyamızın en yakın arkadaşı Venüs karşınızda. Çevresinde sarı bulutlar var ve bu sarı bulutlar Güneş ışığını yansıttığı için Güneş sisteminin “en parlak gezegeni”. Venüs, Dünya için bir arkadaş aynı büyüklükteler fakat bu sarı bulutların altında “devasa bir zehir ağı var” gezegenin atmosferi zehirli gazlarla boğulmuş durumda. Hava tehlikeli ve sıcak neredeyse 500 derece. Burada hiçbir şey hayatta kalamaz dünyadan çok güzel görünmesine rağmen içerisi sanki cehennemin bir yansıması gibi. Binlerce yanardağ sürekli patlıyor. 

5. İşte Uzaklardan Bize Parlayan Güneş

Çıplak gözle bakamadığımız Güneşimiz işte karşımızda. Siz bu gönderiye gelmek için mouse’ınızı 3 saniye de aşağı indirmiş olabilirsiniz ama şu anda 150 milyon kilometre uzaklıkta “uçakla 20 sene” sürebilecek bir mesafedeyiz. Güneş bir anda sönse bizden o kadar uzak ki “8 dakika boyunca” bundan haberimiz bile olmaz. Öylesine büyük ki, içine “1 milyon dünya sığabilir.” Ona çok yakınız şu an durduğumuz yerde sıcaklık 10 bin derecenin üzerinde. Uzayın şu ana kadar bildiğimiz, tanımlayabileceğimiz en uzak noktalarına yolculuğa çıkıyoruz.

6. İnsanlığın Yeni Yaşama Ümit Yeri Mars

Gerçekten yaşanabilir mi sorusu kafalarımızı karıştırsa da yine de insanlığın araştırmaktan vazgeçmediği bir yer. Bazı teoriler önceden Mars da yaşam olduğunu belirtmiş olsa da yine de teorinin ötesine geçemedikleri için şu an hala bizim ütopyalarımızı süslemeye devam ediyor. 

7. Tam Bir Dev olan Jüpiter

Devasa büyüklüğü insanı biraz ürkütüyor. 300 senedir devam eden bir fırtınaya maruz kalıyor Jüpiter. Dünyamız da olan fırtınalar Jüpiter’in yanında sadece küçük bir kıvılcımdan ibaret… O yüzden burada fazla durmadan hemen yolumuza devam ediyoruz 🙂

8. Güneş Sistemimizin Baş Tacı: Satürn

Dünyadan 1 milyar 195 milyon kilometre uzaktayız. Tam bir gaz topu. Elinize bir balon aldığınızı hayal ediniz. Ne kadar ağır olabilir ki değil mi? Aynı şekilde Satürn de suyun üstünde durabilecek derecede hafif.

9. Dünya'nın İkiz Kardeşi: Titan

Şu an Dünyamıza en çok benzeyen yerdeyiz. Titan da mevsimler ve nehirler var fakat unutmayalım ki bu nehirlerin hepsi zehirli. nehirlerde ki su değil sıvı doğal gaz. Anlayacağınız burada ki doğal gazları ülkemize götürsek, burada yıllar boyunca  yaşamımızı sürdürebiliriz 🙂

10. Tüm Cisimleri Bize Gösteren Uzay Aracı: Voyager

Yavaşça eve dönmeyi hesaplarken bu cisimleri tanımamıza yardımcı olan uzay aracını da unutmamalıyız. Eğer o olmasaydı hiç bir gezegen ve sistemden haberimiz olamazdı. Bu uzay aracı 1 mermiden 20 kat daha hızlı hareket ediyor ve Dünyadan farklı dilde kaydedilmiş selamlaşma ve mesajlar gönderiliyor. Fakat işin biraz daha özüne girelim mi? 🙂

11. Aslında Parça Olmazsa Bütün Ne İşe Yarar?

Hakîkaten, renklerin ve ışığın sayısız tonunu, Güneşʼin batışta resmettiği muhteşem manzaraları, yıldızları, geceyi, gündüzü,denizleri, ormanları, kısaca şu güzellikleri bize verilen bu küçük pencerelerimiz olmadan nasıl görebilirdik ki? Dünyada ki en mükemmel uzay aracı bize eşsiz fotoğraf getirmiş olsa da gözümüzle görebileceğimiz hiç bir görüntüyü bize tam anlamıyla yansıtmış olmayacak.   O halde tüme takılırken detayı gözden kaçırmamalıyız. Bize verilenin her daim kıymetini bilmeliyiz. Esen Kalın..