Hepimizin dönüm noktaları vardır. Kazada namazı olmayan insandan dua alınır bu zamanda. İlla ki bir ‘kaza namazlarım’ kaygımız mevcut. Elhamdülillah ki, her plan yapışımızda veya ‘bundan sonra’ diye aldığımız kararlar altında kaza namazı kılmak da yer alır. Ancak bazen aceleci oluyoruz, hevesli başlıyoruz fakat heyecanımızı sürdüremeyince dağlar gibi kurduğumuz düzen üzerimize yıkılıyor. Buradaki ilk hatamız birden üst seviyeden başlamak. Daha yeni namazlarını oturtuyorsun, bir de her namazın sonuna kaza diyerek kendine erişilemeyecek hedefler çiziyorsun. Bu da seni başarısızlık hissine sürüklüyor. Oysa Allah az ama devamlı olmamızı istiyor. Bunun için size birkaç tavsiyemiz var;
1. Her Gün 1 Vakit Kaza Namazı
Madem az ama sürekli olanı istiyoruz, bunun yolu 1’dir! Hiç küçümseme, azlar nice çokların önüdür. Bu yüzden şöyle bir yol izliyoruz; her gün 1 vakit kaza namazı kılıyoruz. Bunu da hafta hesabı üzerinden yapıyoruz. Yani şöyle;
Pazartesi: Sabah namazı kazası – 2 rekat
Salı: Öğle namazı kazası – 4 rekat
Çarşamba: İkindi namazı kazası – 4 rekat
Perşembe: Akşam namazı kazası – 3 rekat
Cuma: Yatsı namazı kazası – 4 rekat
Cumartesi: Vitir namazı kazası (Hanefi fıkhına göre kazası vardır) – 3 rekat
Pazar: Eğer kılamadığınız bir gün varsa telafi içim, yoksa tatil
Böylece bir düzeniniz oturacak ve pazartesileri artık sizin sabah namazı kazası gününüz olarak yerleşecek inşaAllah.
2. Vakit
Bu konudaki önemli stratejik hatalarımızdan biri de bu kazanın vaktidir. Günün onca saati boşken, biz gider uzun namazların ardına kaza koyarız. Şimdi ciddi olalım, birkaç kez devam eder ama öğlenin ardından genelde acil iş olur ve bu aksar. Ya da yatsı da yorgun olursunuz. Buna fırsat vermemek adına özel bir zaman belirlemeliyiz. Evde olan biri için, sabah kalktığında yüzünü yıkarken abdest alması zor olmaz. Çay kaynayana kadar hemen kazasını kılabilir. Çünkü tekil olduğu için 2-3 dk sürer. Ya da okul, iş vs uğraşı olanlar da dahil. Boşluklarınızı, fırsatlarınızı siz biliyorsunuz. Ama tavsiyem öğleye kadar kılmış olmak. Günün yoğunluğu tam karışmadan. Ders arası olabilir, işe gitmeden olabilir, çocuklar tuvaletteyken olabilir… Hatta kısa olduğu için çocuklarla bile kılınabilir. Yani bu sizin elinizde… (Bu size devamlı abdestli olmayı da kazandırabilir, bir taşla 2 kuş 😉
3. Kaçırdığın 1 Namaz İçin Ceza
Bu işin devamlılığı şart. Ki küçük olduğu için çok gözünüze görünmeden yerleşiveriyor ve yine çok kolay gidebiliyor. Ancak yine de şeytanın elini atmayacağı iş değil. O yüzden tedbirli olacağız. Pazar günümüzü telafi için ayırdık. Şöyle ki 1 hafta içerisinde kesinlikle 1 günlük kazayı bitirmiş olmalısınız. Ha gün içerisinde normal farz bir namazı kaçırdınız diyelim. Özellikle de sabah namazı olabilir, o zaman bu size o gün içerisinde 1 günlük kaza olarak dönmelidir. Bu hem durumdan pişman olduğunuzu, hem telafi etmeye çalıştığınızı gösterir. Hem bir alim kıssası vardır bilirsiniz, şeytan bundan hoşlanmaz ve sizi namaza kaldırır belki. 🙂
Yine hafta içerisinde 1 günlük kazayı bitiremezseniz, bu size ceza 1 gün olarak dönemlidir. Ama bu durumlarda kimse sizin takipçiniz olamaz. Sizin azimli olup bunu sürdürmeniz ve takip etmeniz gerekir.
Bir gün kazalarınız biterse, bu alışkanlığınız nafile ibadet olarak boyut atlayabilir, inşaAllah.
Kazanız mübarek olsun 🙂
çok güzel bilgiler var bunları öğrenebilmek için yazıcıdan çıkartmam gerek. Ama maalesef yapamıyorum
Kaza namazını merak eden kardeşlerim, bu yazıyı okuyunuz lütfen. Allah’ın rahmeti hepinizin üzerine olsun.
Kaza Namazı Var mıdır?
Allah-u Teâlâ Kitabında, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de sünnetinde hac ve orucun vakitlerini tayin edip sınırlarını belirlediği gibi, namazın vakitlerini tayin edip onun sınırlarını belirlemiştir. Örneğin Allah (Azze ve Celle) şöyle buyurmaktadır:
“…Güvene kavuştuğunuzda namazı tam kılın. Çünkü namaz müminler üzerine vakitleri tayin edilerek farz kılınmıştır.”
Nisa 102, 103
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ise şöyle buyurdu:
“Cebrail bana Kâbe’nin yanında imamlık etti. Öğleyi güneş batıya doğru eğilip gölge nalinin tasması kadar olduğu zaman, ikindiyi her şeyin gölgesi kendisi kadar olduğu zaman, akşamı oruçlunun iftar ettiği zaman, yatsıyı şafak kaybolduğu zaman, sabahı oruçluya yemek ve içmenin haram olduğu zaman kıldırdı. Ertesi gün öğleyi her şeyin gölgesi kendi kadar olduğu vakit, ikindiyi her şeyin gölgesi iki misli olduğu vakit, akşamı oruçlu orucunu açtığı vakit bir tek vakitte yatsıyı gecenin ilk üçte birine doğru, sabahı da ortalık iyice ağarınca kıldırdı.
Sonra bana dönerek:
−Ya Muhammed, bu senden önceki Nebilerin vakti olduğu gibi senin için de namaz vakti bu iki vaktin arasıdır dedi.”
Ebu Davud 393, Tirmizi 149, İbni Huzeyme 325
Benzeri hadislerde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaz vakitlerini tayin etmiştir.
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Hendek savaşı günü Ömer bin el-Hattab (Radiyallahu Anh), güneş battıktan sonra geldi ve Kureyş kâfirlerine sövmeye başladı:
−Ya Rasulallah! Neredeyse güneş batmadan ikindi namazını kılamayacaktım dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Vallahi ikindiyi ben de kılmadım’ buyurdu. Müteakiben kalktık ve Buthan vadisine gittik. Orada Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaz için abdest aldı, biz de namaz için abdest aldık. Güneş battıktan sonra ikindi namazını daha sonra da akşam namazını kıldırdı.”
Buhari 647
Cabir (Radiyallahu Anh)’dan rivayete göre bir seferinde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hendek savaşında savaşla meşgul olması sebebiyle ikindi namazını kendi vakti içinde kılamamış onu güneş battıktan sonra kılmış daha sonra da akşam namazını kılmıştır. Bunun üzerine Allah-u Teâlâ:
“Namazları ve orta (ikindi) namazını koruyun, gönülden bağlılık ve saygıyla Allah’ın huzurunda durun.”
Bakara 238
Ayetini indirmiştir. Bu ayetle Allah (Azze ve Celle), Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in Hendekte ikindi namazını kendi vaktinin dışına çıkararak akşam namazının vaktinde kılma fiilini nesh etmiş oluyordu. Sonra Allah-u Teâlâ savaş esnasında kılınacak namazları hükme bağlamak için Nisa suresindeki ayetleri indirmiştir:
“Sen de içlerinde bulunup onlara ikamet edip namazı başlattığın zaman onlardan bir bölük seninle beraber namaza dursun ve silahlarını da yanlarına alsınlar. Namazda secdeye vardıklarında arkanıza geçsinler; bu kez namaz kılmayan öteki grup gelsin, seninle beraber namaz kılsınlar, korunmalarını ve silahlarını da alsınlar.
Kâfirler isterler ki siz silahlarınızdan ve eşyalarınızdan gaflet edesiniz de birden üzerinize bir baskın yapsınlar. Yağmurdan zahmet çekersiniz. Ya da hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir günah yoktur. Korunma tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, oturarak ve yanlarınız üzere iken Allah’ı zikredin. Güvene kavuştuğunuzda namazı tam kılın. Çünkü namaz mü’minler üzerine vakitleri tayin edilerek farz kılınmıştır.
Nisa 102, 103
Görüldüğü gibi ayetin son kısmında ki cümle, namazların vakti tahdit edilip sınırlandırılarak müminlere farz kılındığını beyan etmektedir.
Burada kast edilen kaza namazı var diyenlerin iddiasına delil teşkil eden fiili sünnetin bu ayetle neshedildiğini ifade etmektir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bu uygulamasının mensuh olduğunu bütün âlimler ikrar etmektedir. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şu hadisleri de buna delalet eder.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Herkim ikindi namazını terk ederse ameli gider.”
Buhari 617
Başka bir hadiste Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“İkindi namazını kaçıran kimse sanki ehlini ve malını kaybetmiş gibidir.”
Buhari 617
Bu iki hadisten delil getirme yönü: İddia edildiği gibi, kaza namazı şeran caiz ve sahih olsaydı, ikindi namazını kazaya bırakarak kendisi için tayın edilen vaktin dışında kılan kimseye, “kim ikindi namazını terk ederse” veya “ikindi namazını kaçıran kimse” tabirleri kullanılmazdı.
Çünkü namazları kaza eden kimseler o namazları ne terk etmekteler ne de kaçırmaktalar. Allah (Azze ve Celle)’nin “Namaz müminler üzerine vakitleri tayin edilerek farz kılınmıştır” ayetine rağmen kasten namazlarını terk eden kimselere, terk ettikleri o namazları kaza etmelerini emreden kimselere şunları sormak gerekir:
1) Allah’ın Kitabında ve Rasulünün sünnetinde her namazın tahdit edilmiş ve sınırları belirlenmiş bir vakti olduğu anlaşılmaktadır. Durum bu iken Allah (Azze ve Celle) her namaza vakit tayin ettiği halde kasten o namazları terk edip vaktinin dışına çıkaran kimselere, onları kaza etmeyi emredenler Allah ve Rasulü izin vermediği halde o namazlar için yeni bir vakit tayin etmiş olmuyorlar mı?
2) Bu kimseler, birilerine kaza namazını emrederken, onlara Allah (Azze ve Celle)’nin namazların kılınmasını istediği vakitler, işte bu vakitlerdir diyebilirler mi? Eğer bu kimseler:
−Evet, Allah (Azze ve Celle)’nin namaz vakitleriyle ilgili hükmü budur “Mesela bir kişi kasten terk ettiği bir namazı bir hafta sonra istediği bir vakitte kılabilir” derlerse, namazı terk edip onu kazaya bırakmak kesin günah olmaktan çıkar. O zaman kişi canının istediği zaman namaz kılar.
Canı namaz kılmak istemezse kılmaz biriktirir sonra canı namaz kılmak istediği zaman kalkar kazaya bıraktığı namazların hepsini kılar. Evet, bunu söylüyorum bu doğrudur diyebilecek bir Müslüman düşünülemez.
3) Namazları Allah’ın tayin ettiği vakitlerde kılmamak fiili, Allah’a karşı itaatkârlık mıdır, isyankârlık mıdır?
Namazları Allah (Azze ve Celle)’nin tayin ettiği vakitlerde kılmamak Allah’a karşı itaatkârlıktır derlerse, bu iddianın sahibi kimseler, Kur’an’a, sünnete, ümmetin icmasına sarih akla vb. şeylere muhalefet ettikleri için onlarla konuşmamak konuşmaktan evladır.
Eğer namazları Allah’ın tayin ettiği vakitlerde kılmamak Allah’a karşı isyankârlık derlerse, onlara: Doğru söylediniz, namazları Allah’ın tayin ettiği vakitlerde kılmamak Allah’a karşı itaat değil isyandır; Allah kendisine isyan edilerek yapılan bir ameli kabul etmez denir.
4) Kaza namazını caiz gören kimseye, Pazartesi gününün sabah namazını vakti gelmeden Pazar günü hemen yatsıdan sonra kılan kimse farzı eda edip Allah indinde sorumluluktan kurtulmuş olur mu? Ne dersin denir. Evet, bu kimse farzı eda etmiştir derse ona kelimeyi şehadet telkin edilir imanla ilgili meseleler anlatılır.
Hayır, o kimse sabah namazını Allah’ın emrettiği vakit gelmeden kılmıştır, dolayısıyla o kişi namaz kılmamıştır, bu ameliyle Allah’a itaat etmemiştir, aksine isyan etmiştir derse, ona: Evet doğru söyledin, vakti gelmemiş namaz nasıl caiz ve sahih değilse vakti çıkan bir namaz da onun gibi caiz değildir, sahih değildir denir. Bu aynen hac ve oruç ibadetine benzer.
Nasıl hac ibadeti Ramazan ayında veya Şevval ayında yapılmıyor, yapılsa bile kabul edilmeyecek ise, hakeza farz oruç nasıl Zilkade ayında tutulmuyor, o ayda Ramazan orucunu tutmak sahih değilse, namazı da kendi vaktinin dışında kılmak sahih değildir.
Soru: Kaza namazı olmadığına göre, yıllarca namaz kılmayan bir kimse, hidayete erer ve namaza başlarsa ne yapar?
Cevap: Böyle durumda olan bir kimse, öncelikle Allah’a istiğfar edip günahlarından dolayı Allah’a tevbe eder ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetinde sabit olan sünnet namazlarına devam eder. Bu namazlar şunlardır:
1) Farz Namazlarının Önünden ve Arkasından Kılınan Sünnet Namazları. 12 Rekât. Müslim 728/101, 102
2) Sabah Namazından Sonra Kılınan Namaz. 2 Rekât. Tergib ve Terhib 1/434, 437, Albânî Sahîhu’l-Câmi’ 6222
3) Abdest Namazı. 2 Rekât. Müslim 226/3
4) Duha Namazı. 2, 4, 6 ve 8 Rekât. Müslim 720/84
5) Evden Çıkarken ve Eve Girerken Kılınan Namaz. 2 Rekât. Bezzar 2/357, Albani Silsiletu’l-Ehadîsi’s-Sahiha1323
6) Mescid Namazı. 2, 4, 6, 8, 10, 12 Rekât. Buhari 2/540
7) Ezanla Kamet Arasında Kılınan Namaz. 2 Rekât. Müslim 838/304
8) Cuma Namazının Sünneti. 2 veya 4 Rekât. Müslim 881/67, Müslim 882/71
9) İkindiden Önce Kılınan Namaz. 4 Rekât. Ebu Davud 1271, Tirmizi 426
10) Tesbih Namazı. 4 Rekât. Ebu Davud 1297
11) Teheccüt Namazı. 8 Rekât. Buhari 4/1866
12) Vitir Namazı. 1, 3, 5, 7, 9, 11 Rekât. Buhari 2/951, Albânî Salatu’t-Teravih 85
13) Teravih Namazı. 8 Rekât. Buhari 4/1866
14) Cenaze Namazı. Buhari 3/1245
15) Korku Namazı. 2 Rekât. Müslim 839/305
16) Tevbe Namazı. 2 Rekât. İbni Mace 1395
17) İstihare Namazı. 2 Rekât. Buhari 14/6322
18) Yağmur İsteme Namazı. 2 Rekât. Buhari 2/966
19) Güneş Tutulması Namazı. 2 Rekât Buhari 3/1014
20) Seferden Döndükten Sonra Kılınan Namaz. 2 Rekât. Müslim 715/73
21) Bayram Namazı. 2 Rekât. Buhari 2/920
22) Tavaf Namazı. 2 Rekât. Buhari 1489, Müslim 1216/146, Tahavi 2/140, İbni Mace 2980, Nesei 2762, Ebu Davud 1787
23) Zifaf (Gerdek) Gecesi Namazı. 2 Rekât. İbni Ebi Şeybe Musannef 7/50, Taberani Mucemu’l-Evsad 2/166
Allah-u Teâlâ, bu sünnetlerle kişinin kılamadığı farz namazları telafi eder inşallah. Bu hususta Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kuşkusuz ki kıyamet gününde insanların amellerinden ilk hesaba çekileceği şey, namazdır. Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ en iyi bilen olduğu halde meleklere:
−‘Kulumun namazına bakın, onu tamam mı yaptı, yoksa noksan mı yaptı?’ buyurur. Namaz tamam ise o tamam olarak yazılır. Ondan bir şey noksan ise Allah Azze ve Celle şöyle buyurur:
−‘Bakın, kulumun sünnet namazları var mıdır?’ Kulun sünnet namazı varsa, Allah Azze ve Celle şöyle buyurur:
−‘Kulumun farzlarını sünnet namazları ile tamamlayınız!’ Sonra bütün ameller işte böyle hesaba çekilir.”
Ebu Davud 864, Tirmizi 409, Nesei, İbni Mace 1425
Günlük 1vaktin kazası bence çok az.. Yani tabikide yapamayanlar vardır muhakkak ama nacizane önerim şu olacak..
1 tam günün kaza namazı 20dk sürüyor..
3 tam günlük kaza namazı 1saat sürüyor..
Malum ekmek parası için 8 saat çalışıyoruz.. Güç hangisine yeterse 🙂