Bazı kavramlar var hayatımızda; sıkça kullandığımız ama içini tam anlamıyla dolduramadığımız ya da idrakte zorlandığımız.Dilimizden düşürmediğimiz hâlde fiiliyata dökemediğimiz… Kardeşlik de hayatımızın ana merkezine oturttuğumuz bu kavramlardan biridir.
Hakkında sözler, yazılar, şiirler yazdığımız: dersler yaptığımız kelimelerdendir. Çok fazla bilgisi olmayanın, yani tabiri caizse yoldan geçenin bile hakkında dakikalarca konuşabileceği kavramlardandır.Genç yaşlı, avam âlim, kadın erkek, küçük büyük ayrılmaksızın hepimiz, Ümmet-i Muhammed’in kardeş olduğunu söyler dururuz. Kısacası ayet-i kerimede geçtiği üzere bütün mü’minlerin kardeş olduğunu adımız, soyadımız gibi biliriz; farkındayızdır her şeyin. Fakat buna rağmen hep eksik kalan bir yanımız var.
Bir taraftan “kardeşiz” derken diğer taraftan sayılamayacak kadar çok fırkaya ayrılabiliyoruz. Bir yandan “Bir bütünün parçalarıyız her birimiz.” gibi cümleler kurarken diğer yandan param parça oluyoruz.
O zaman Rabbimiz “Kardeş olun.” diye emrettiyse muhakkak bir hikmete binaen emretmiştir diye düşünerek eksiklerimizi tamamlamaya, kardeşliğimizi pekiştirmeye çalışabiliriz.
Mesela; bu işe, kardeşliği tam anlamıyla hissedemeyişimizin en önemli nedenlerinden birisini üzerimizden silkmekle başlayabiliriz:
Rabbimiz Kur’an–ı Kerimde: “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel olan davranışla sav, o zaman bir de göreceksin ki seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse kesinlikle sıcak bir dost oluvermiş! Bu sonuca ancak sabırlı olanlar ulaşabilir, yine buna ancak (erdemlerde) büyük pay sahibi olanlar ulaşabilir.” (Fussilet Suresi, 34–35. ayet–i kerimeler) buyurarak kardeşliğin ancak iyilik üzerine kurulabileceğini vurgulamıştır. Temelleri sağlam atılmış bu güçlü yapıyı da kimse bozamayacaktır.
Bunun ardından uyguladıkça bağlarımızın kuvvetleneceği şu amellerİ yapabiliriz.
1. Aramızda Selamı Yayabiliriz
Böylece Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin izinde bir ümmet olarak O’nun: ”Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.” (Müslim, İman, 93) hadis-i şerifine binaen mü’minlerin arasında geçen selam gibi kıymetli ve büyük bir yere sahip olduğunu anlamış oluruz.
2. Tebessüm Edebiliriz
İnsanlığının çoğunun somurtkan bir yüzle yaşadığı şu dünyada tebessüm gibi bir fiilin küçümsenmemesi gerekir. Zira güzel hadiselerin çoğu, küçük bir tebessümün eseridir. Ve Resulullah sallallahi aleyhi ve sellem bu konu hakkında şöyle buyurmuştur: ”Din kardeşini güler yüzle karşılamak bile olsa din kardeşine yapacağın hiç bir iyiliği küçümseme” (Müslim,Birr, 144)
Burada Prof. Dr. M. Ali Haşimi’nin şu cümlelerini de anlamamız bizim için faideli olacaktır: ”İslam; Müslüman erkek ve kadınlardan aralarındaki sevgi bağlarının devamlı, kardeşlik irtibatının sağlam ve kuvvetli olmasını istemektedir. Bunun için İslam; Müslümanlara selamın yaygınlaştırılmasını, güler yüzlü ve tatlı dilli olmayı, güzel bir şekilde karşılama yapmayı tavsiye etmiştir.”
3. İkramda Bulunabiliriz
İkramda bulunmak, ziyafete çağırmak ve davete icabet etmek gibi ortamlar kardeşliği pekiştirir. Nitekim Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: ”Ey İnsanlar! Birbirinize selam verin, akrabınızı gözetin, yemeği yedirin! Geceleyin insanlar uyurken namaz kılın ki selametle cennete giresiniz”(Tirmizi, Et’ime, 45) buyurarak mü’minlere selamı tavsiye ettiği gibi birbirlerine karşı ikramda bulunmayı da tavsiye etmiştir.
4. Hoşgörülü Olabiliriz
Allah Teala’nın ”Onlar (takva sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler. Allah işini güzel yapanları sever.” (Al-i İmran Suresi, 134. ayet-i kerime) ayet-i kerimesinde bahsettiği kişilerden olmak adına kimseye karşı kin ve kızgınlık beslememek, içindeki öfkeyi alevlenmeden af yoluna başvurmak; kardeşliğin üst seviyelere çıkmasına vesile olacak işlerdendir.
5. İsarda Bulunabiliriz
Kimsenin kimseye menfaati dışında yardımda bulunmadığı şu zamanda kardeşi için kendi menfaatinden vazgeçerek hareket etmek, Allah’ın hoşnut olacağı en büyük işlerdendir.
6. Merhametli Olabiliriz
Merhametsizlik, kimsenin üstüne alınabileceği bir haslet değildir. Lakin merhametli olmayı, insanlara veya hayvanlara acımaktan daha yukarılara taşıyarak din kardeşine karşı bir tutum sergilerken göz önünde bulundurulması gereken güzel huylardan biri olarak kabul etmek zorundayız.
7. Küs Kalamayız
Üç günden fazla küs kalmak haram olduğuna göre niye defterlerimize ”selamı ilk veren” adıyla kardeşliğimizi kurtaran kişi olarak yazılmayalım ki?
8. Hediye Alabiliriz
Aradaki kardeşliğin pekişmesi için en güzel metotlardan birisidir hediye almak. Hem aradaki sevgi bağı güçlenmiş olur hem de bir sünnet yerine getirilmiş olur.
9. Anlayışlı Olabiliriz
Eminim ki zaten herkes anlayışlı insandır(!). Bunun zıddını söyleyebilen birisine henüz şahid olunduğunu düşünmüyoruz ama bu anlayışın sınırları, bize göre değil de cübbesinden tutarak boynu kızarıncaya kadar çekiştiren bedeviye karşılık hiçbir kızgınlık ifadesi belirtmeksizin sabırla davranan Resulullah sallallahıu aleyhi ve sellemin sınırlarına göre belirlenmelidir.
10. Külfet Olmaktan Uzak Durabiliriz
Denilir ki; külfet ülfeti götürür. Aradaki bağın kuvvetli olduğu ne kadar düşünülürse düşünülsün kişiyi sıkıntıya sokan her durum bu bağın yavaş yavaş kopmasına sebep olacaktır. Bununla beraber unutulmamalıdır ki: Sevgi gerçek olursa külfet ortadan kalkar.
Tüm bu yazılanların ardından şu büyük hakikat unutulmamalıdır.
Her şeyin aşırısı zarardır. Nasıl ki ibadetlerin aşırısı, düşmanlıkta buğz etmenin aşırısı yasaklanmışsa kardeşlikte de sevginin aşırısı yasaklanmıştır. Hatta şaka yapmak mubah bir iş olduğu halde dinimiz onun bile aşırısını yasaklamıştır.
Binaenaleyh, kardeşliği pekiştirmek de aşırılıktan uzak durmayı göze alarak yol almaktır. Her işte orta yolu tutmaktır. Parçalayan değil daima birleştiren taraf olmaktır. Bu seviye yakalandığı zaman gerçekten ”bir ümmet” olmamız kaçınılmazdır.
Kaynaklar
Elif Elif Dergisi
0 Yorum