İstasyonda oturuyor, tam tesettürü içinde sakince treni bekliyordu. Orada öylece dururken, müslüman bir delikanlının yaşlı annesiyle yaklaştığını gördü. Annesinin koluna girmiş yürüyordu, sonra treni beklemek için annesinin oturmasına nazikçe yardım etti. Kız, annelerini onurlandıran böyle genç müslümanların hâlâ var olduğunu görmenin mutluluğuyla başını öne eğerken, o annesiyle vakarla konuşmaya devam etti. Birkaç dakika sonra treni kontrol etmek için başını kaldırdığında, aynı genç adamın gülümseyerek ona baktığını fark etti! Yüzü kızardı, bakışını kaçırdı.
Nihayet tren geldiğinde, hemen bindi trene. Bu genç adam da aynı vagonda seyahat ediyor ve annesiyle onun önünde duruyordu. Adamın gözlerini üzerinde hissetti.
Kendisine neden öyle bakıyordu? Gözlerini sakınması gerekmiyor muydu?!
Şeytanî bir ses kulağına fısıldadı:
“Başını kaldır! Onu görmezden gelme. Bak ona, seni yiyecek mi?! İyi bir müslüman o; annesine nasıl davrandığını görmedin mi? Belki de senden hoşlandı ve senin gibi mütedeyyin bir kızla evlenmeyi istiyor! Bu fırsatı kaçırma. Tek yapacağın başını kaldırıp ona bir bakış atmak!”
Kafası karıştı. Başını kaldırıp bakmalı mıydı?
Birden, Kur’an’ın şu ayeti hatrına geldi:
“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar.” [Nur – 24:31]
Ve şu hadisi hatırladı:
“Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Bu sebeple, Allah’tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükâfat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder.” (Münzirî, et-Tergib ve’t-Terhîb, III, 63).
Aman Allah’ım! Neredeyse Rabbine karşı gelecekti! Bunu nasıl yapardı? Rabbi huzurunda utanma duygusu neredeydi? O’ndan korkusu nerede kalmıştı?
Pek çokları ‘kısacık bir bakış sadece, hem belki de gerçekten evlenme niyeti vardı’ diyebilir. Fakat kız biliyordu ki Allah’ın vereceği hiçbir nimet (mesela evlilik), O’na itaatsizlikle elde edilmemelidir.
Böylece yol boyunca gözlerini sakınmaya devam etti. Trenden indiğinde de doğruca evine doğru yürüdü, uzaklaştı… Arkasına dönmedi, bakmadı; bunu yapmaktan hayâsı onu alıkoydu.
ve ondan sonra bu hanım kızımız: bizim cemaatin erkekleri neden açık kızlara gidiyor diye ağlamaya başladı..
Sonra gözyaşlarını silerek, “nasip kısmet” demeye devam etti.
Evlenmesi için harama bakmaya gerek olmadığını hatırladı, içi rahatladı.
Kötü kadınlar (ve kötü sözler) kötü erkeklere, kötü erkekler kötü kadınlara (ve kötü sözlere), temiz kadınlar (ve temiz kelimeler) ise temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara (ve temiz kelimelere yakışır). Bunlar (o temiz kadınlar ve temiz erkekler) o (iftiracıların) diyeceklerinden çok uzakdırlar. Onlar için mağfiret ve çok şerefli rızık vardır.( Nur Suresi 26. ayet )
kiminle evleneceğin zaten belli o yüzden günaha girmeye gerek yok zamanı ve sırası geldiğinde Rabbin karşına çıkaracak onu bir şekilde sana dua edip beklemk düşerr
Nur hanım size bir konu danışabilir miyim acilll,bu bayan kardeşine de yardım et 🙂
İffetli bir mümineden istediği bakışı alamayıp Hakana kadar 37458863256886422 erkekle bakışıp enson hakanı bulan kızlara layık olduğu için.
Hakan sonra sen açık bi kızla evlenince okızla daha önceden ilgilenen erkekler senin arkandan konuşuyo 🙂
kiminle evleneceğin zaten belli o yüzden günaha girmeye gerek yok zamanı ve sırası geldiğinde Rabbin karşına çıkaracak onu bir şekilde sana dua edip beklemk düşerr
nur hanım size acil bir konu danışabilir miyiym?