Mescid-i Aksâ’yı özgürlüğüne kavuşturmak için önce bu davanın şuûruna ermemiz gerekir. Mescid-i Aksa bizim ilk kıblemizdir. Üç semavi din için de kutsal bir mekândır. Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırı, hanemize yapılmış gibidir. Hatta hanemize yapılan saldırıdan daha ağırdır. Hanemizi korur gibi Mescid-i Aksa’yı da korumak zorundayız.
Firavun’a; “Seni firavunlaştıran (azdıran) neydi?” diye sorulduğunda “Beni yaptığımdan alıkoyacak birinin çıkmaması!” cevabını vermiştir. İsrail, haksız yere büyüklük taslamakta ve zulmetmektedir. Çünkü ona karşı çıkıp haddini bildirecek birilerini görememektedir. Şimdi onlara varlığımızı gösterme zamanı! Elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız ve inanın elimizden duâdan fazlası gelir.
Müslümanlar olarak “her şey İsrail malı” söylemini bırakıp İsrail’i boykot edersek, eminim ki çok şey kazanacağız. İsrail’i maddi zarara uğratmak büyük bir icraat olacaktır.
İsrail'e Bir Taş Da Sen At!
Her boykot ettiğimiz İsrail malı, zulme atılan bir taş hükmündedir. Zalimin karşısında olduğumuzu söylediğimiz gibi mazlumun da yanında olduğumuzu göstermemiz gerekir. Muhsin Yazıcıoğlu’nun ifade ettiği gibi: “Firavun’un karşısında olmak yetmez, Musa’nın yanında olmak gerekir.” İşte İsrail’i boykot etmek, Filistinli kardeşlerimize: “Yanınızdayız, bu davada sizi yalnız bırakmayacağız” demektir.
Yair Netanyahu İsrail Halkını, Türkiye'yi Boykot Etmeye Çağırıyor
Türkiye’nin ancak bir şehri kadar nüfusa sahip olmalarına rağmen bu çağrı oldukça ilginç duruyor. Onların boykotu bizi zarara bile uğratamayacak küçüklükte. Peki bu hareketiyle bizleri mi yıkmaya çalışıyorlar? Sanmam. Ama batıl davalarında samimi oldukları kesin. Onlar batıl davasına sahip çıkarken, bizlerin hesap kitap peşine düşüp “benim boykotumla mı İsrail yıkılacak” diye düşünmesi oldukça üzücü. Halbuki Müslümanlar topluca İsrail’i boykot etse İsrail çok büyük zarara uğrayacaktır. Ömer Tuğrul İnançer’in dediği gibi: “Bu kadar Müslüman tükürse, İsrail’i sel basar!”
Mescid-i Aksa'yı Özgürleştirmemizin İmkansız Olduğuna İnandırmaya Çalışıyorlar
Bu düşünceyle zihinlerimizi işgal ediyorlar. Zihinlerin işgali toprakların işgalinden daha kötüdür. Onlar inancımızı ve umudumuzu kırmak istiyorlar ama başaramayacaklar biiznillah. Zamanında Mescid-i Aksa’yı Hz. Ömer radiyallahu anh da Selahaddin Eyyubi de fethetmişti. Şimdi yeni bir fetih neden gerçekleşmesin? Ki diriliş başladı, direniş başladı. Uyanıklar uyuyanları uyandırmanın derdine düştü. Bu gayret sonuç verecek ve Allah’ın izniyle Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşacaktır. Aksine inanmamız mümkün değildir.
Bu diriliş ve direnişin bir ayağı da boykottur. Bu davaya ümmet olarak sahip çıktığımızın bir göstergesidir.
Bu Dava, Sadece Filistinlilerin Davası Değil, Ümmetin Davasıdır!
Mescid’i Aksa sadece Filistinlilerin mabedi değil, bizim de mabedimizdir. Kutsalımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız. Bu davayı sadece Filistinlilerin omuzlarına yüklemek hem haksızlık olur hem de sorumluluktan kaçmak olur. Ahirette de bunun hesabını veremeyiz. Tüm ümmetin sahip çıkması gereken bu davada, bizler de elimizden geleni yapmak zorundayız. İsrail’i boykot ederek bu davayı sadece Filistinlilere bırakmadığımızı, ümmet olarak Mescid-i Aksa’ya sahip çıktığımızı göstermeliyiz.
“İsrail’i boykot et! Davana sahip çık!”
Kaynaklar
– Adım Adım Beytülmakdis Dersleri
– Yusuf el-Karadavi-Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs
Boykot etmek için İsrail mallarının ne olduğunu bilmek gerekir. Gerçekten İsrail malı olan ürünlerin listesini yayınlasanız çok iyi olur
Boykotu destekliyorum, lâkin mezhep imâmlarıyla ilgili, fıkhî, îtikâdî meselelerle ilgili Yusuf el-Karadâvi’nin görüşlerine dikkat edelim… Efendimiz Aleyhisselâm ve sahâbesinin yolunu derleyip toparlamış mezhep imâmlarının hak olduğunu bilelim, 4 hak mezhepten hangisindeysek, ona sâdık kalalım.