Bismillah
Hayâ, günümüzde sıkça kullanılan terimlerden. Genelde, sadece “bir kişinin sahip olduğu utanç duygusu/utangaçlık” olarak tarif edilip yanlış aksettirilmekte. Herkesin hayânın ne olduğu ile alakalı kendi düşünceleri var ve başkalarını küçümseyerek kendilerinin hayâda ulaştıkları seviye ile gururlanmaya çalışıyorlar. Bir bakalım Allah subhanahu ve teala ve Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, bu konu hakkında neler buyurmuşlar.
Hayâ terimine, Kur’an-ı Kerim’de şu ayetlerde işaret edilmekte:
(Resûlüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır. (24:30)
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. (24:31)
Ey Âdem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takvâ elbisesi… İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi). (7:26)
Müslümanlar olarak, kendi hayâmızı sürekli kontrol etmeli ve Allah’ın subhanahu ve teala hoşuna gitmeyecek bir hareket yapmadığımızdan da emin olmalıyız.
Ebû Hureyre’den rivayet edildiğine göre: Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İman altmış bu kadar şu’bedir. Haya da (haya kelimesi burada birçok kavramı içine almaktadır. Bunlardan bazıları; izzet-i nefis, onur, tevâzû, iffet, ar (utanç), vicdanı el vermemek…) imanın bir şu’besidir.” (Sahih-i Buharî, Kitâb-u’l-imân, Hayâ)
Bu nedenle, hayâ sadece bir kişinin karşısında duyulan utanç duygusu değildir, bilakis, aşağıdaki, kendimizi değerlendirerek adım adım ulaşabileceğimiz farklı açılarından oluşur.
1. Giyinme şeklimizdeki hayâ
Giyinmek, hayâ denildiği zaman en çok akla gelenlerdendir. Allah-u Tealâ’nın bize emrettiği şekilde giyinmek, imanımızı artırmada ve bizi Allah’a subhanahu ve teala daha yakın kılmada çok büyük bir rol oynar. İnsanların doğru şekilde örtünerek Allah’a yakın hissettiği bir çok örnek var. Ama aynı zamanda giyinme şeklimizle gösteriş yapmamaya ya da kibirlenmemeye dikkat etmeliyiz.
2. İzlediğimiz/Okuduğumuz şeylerde hayâ
Televizyonda ne izlediğimize ya da ne okuduğumuza dikkat etmeliyiz. Kitapların kendisinden sonra geldiği televizyon, bir numaralı hayâsızlık kaynağıdır. Hayâsız konularla ilgilenen sayısız televizyon programı bulabilirsiniz. Kitaplar da aynı şekilde. Buyüzden, takip ettiğiniz televizyon programlarını ve okuduğunuz kitapları bir gözden geçirin. Hayâsızlar mı ? Utanç duygunuzu kaybetmenize sebep oluyorlar mı?
3. Sözlerimizdeki hayâ
Konuşma şeklimiz de aynı zamanda hayânın bir kısmıdır. Seçtiğimiz kelimeler ve sesimizdeki ton çok önemlidir. Mutluluğu ya da mutsuzluğu ifade ederken kullanılan sözlerin çarçabuk seçilen hayâsız sözler olması günümüzde bir trend. Ve aynı zamanda Müslüman ülkelerde de olan bir şey. Bu tür kelimeler mi kullanıyorsunuz? Unutmayın ki kullandığınız her kelime hesap gününde ya aleyhinizde ya da lehinizde şahitlik edecek!
4. Başkalarına olan davranışlarımızdaki hayâ
Başkalarına saygı ve kibarlıkla muamelede bulunmak, çocukluğumuzdan beridir bize öğretilen bir şey. Ama gerçekten de bunu yapıyor muyuz? Başkalarının sana davranmasını istediğin gibi onlara davranmak, herhalde birinin hayânın bu yönünü muhafaza etmek için uygulayabileceği en iyi politikadır.
5. Arkadaş seçimimizdeki hayâ
Evet, arkadaş çevreniz çok önemli! Bir kişinin arkadaşlarının yaptığını/söylediğini takip etmesi daha muhtemeldir. İş insanlarla sıkı bir arkadaşlık edinmeye gelince dikkatli olun. Bu kişinin sizin olmak istediğiniz ya da onunla görülmek istediğiniz bir kişi olup olmadığını kendinize sorun.
6. Gittiğimiz mekanlarda hayâ
Konuşmamızın, giyinmemizin, davranışlarımızın önem arzettiği gibi, ziyaret ettiğimiz mekanlar da bir o kadar önem arzeder. Ziyaret ettiğimiz mekanlar bütün haramların ve yasak şeylerin bir hatırlatıcısı mı ? Yoksa sürekli doğru mekanlara mı gidiyorsunuz? İyice düşünün.
7- Yaptığımız işlerde hayâ
Başkalarıyla iken davranışlarımızda gösterdiğimiz hayâ, yalnız kaldığımızda Allah subhanahu ve teala karşısında gösterdiğimiz hayâ kadar önemlidir. Toplumdaki ve özel yaşamımızdaki davranışlarımız, Allah’a olan itaatimizi ve takvamızı yansıtmalıdır.
Hayâdan bahseden bir başka hadis ise şudur:
Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem birkeresinde, kardeşini azarlayarak, ona, “Çok utangaçsın. Bunun sana zarar vermesinden korkarım.” diyen bir adama rastlar. Ona şöyle söyler: “Ona ilişme. Zîrâ hayâ imandandır.” (Sahih-i Buhari, Kitâb-ul’imân, Hayâ)
Hayâ sadece iyilik getirir. Kişiyi gönül rahatlığına doğru götürür. Hayâ imanı artırırken, hayâsızlık ise azaltır. Burada dua ediyoruz ki tüm dünyadaki Müslümanlar, tüm ümmet, hayâ sahibi olmayı kolay bulsun. Amin!
[/list_item]
Kaynak: theidealmuslimah.com sitesinden alınarak Suffagâh ekibi tarafından suffagâh.com için Türkçeye çevrilmiştir.
Allah yayınlayandan ve islam için çalışan tüm kardeşlerimden razı olsun.
Kıymetli bir yazı tüm başlıklar bir ayet meali ile süslenilebilirdi.