Bir mümin hayatın her anında Allah’ın kendisini gördüğü, hep yanın da olduğu bilinci ile yaşamalıdır. Yalnızken, evde, okulda, sokakta, alışverişte,oyunda, çalışma anında,öfkede,sevgide, şefkatte, kısacası her zaman her yerde… İslam’da ruh terbiyesi tam da bu anlayışla bağlantılıdır. Müminin niyeti sadık,yolu ve gayesi de sahih olursa bütün hayatı ibadete dönüşür.
1. Allah’a kulluk bilinciyle, ihlasla yapılan her şey ibadettir.
Allah için namaz kılmak ibadet olduğu gibi birisine güler yüz göstermek, ihtiyacı olan insanlara yardım etmek, iyiliği özendirmek, kötülüğe engel olmak, selam vermek, bir hayvanı doyurup ona su vermek, hatta yolda bulunan bir taşı kenara atmak da ibadettir. İnsanlar ve bütün varlıklar için yararlı olan her iş, Allah’ı hoşnut eder.
2. İbadet bize ne kazandırır?
Aslında ibadetin tek bir gayesi vardır: Allah’ın rızasını kazanmak.
İbadet;
- İnsanın Allah ile ilişkisini güçlendirir.
- İnsanın hayatına anlam katar.
- İç huzuru sağlar.
- İnsanı yüksek ahlaki duygu ve tutumlara yöneltir.
3. İbadet insanı Allah dostu bir kul haline getirir.
Beş vakit namazında mümin kardeşiyle omuz omuza saf tutan, ramazan ayında yokluk çekenlerle aynı şartları yaşayan, hacda dünyanın farklı yerlerinden gelen diğer müminlerle tanışıp aynı ortamlarda bulunan, zekat ve sadaka gibi mali ibadetlerini yerine getirirken ihtiyaç sahibi peşinde koşan bir mümin, hiç şüphesiz diğer insanları düşünme ve onlara yardım eli uzatma bilinci kazanır. İbadetler vasıtasıyla gerçekleşen sosyal yardımlaşma ve dayanışma, Allah sevgisini üstün tutmanın bir ifadesidir. Allah’ı seven, O’ nunla ilgili olan her şeyi, bütün yaratıkları sever ve onlarla ilgilenir.
KAYNAKLAR: Dinim İslam Temel Bilgiler ( DİB Yayınları)
MaşaAllah