Hz Peygamber(salallahu aleyhi ve sellem) her şeyde olduğu gibi ilim hususunda da ashabına rehberlik etmiştır. O ilmin ve öğrenmenin lüzumunu sadece tavsiye etmekle kalmamış bizzat uygulamalarıyla çevresindekilere de göstermiştir. Onun için İslam’da ilk öğretmen Hz Peygamber’in(salallahu aleyhi ve sellem) kendisidir.
Müslümanların ana kaynağı olan Kur’an, Hz Peygamber’e 23 sene içinde tedricen nazil olmuş, peyderpey gelen bu ayetleri O( salallahu aleyhi ve sellem), ashabına izah ederek tatbikatını göstermiştir. İşte Kur’an ayetlerinin açıklaması durumunda olan hadisler ve onun uygulanmasında oluşan sünnet, Hz. Peygamber döneminin belli başlı ilim falıyetlerını teşkil etmektedir. Daha doğrusu Kur’an, Sünnet ve Hadis bu dönemde bir bütünlük gösteriyor. Müslümanlar ilim öğrenme, öğretme, yayma çalışmalarını bu çerçeve içerisinde gerçekleştiriyorlardı. Böylece Hz. Peygamberin(salallahu aleyhi ve sellem) Müslümanları ilme teşvik eden ifadeleri, aynı zamanda Kur’anı Kerim’i ve onun açıklaması olan hadisleri de ihtiva ediyordu. Hatta büyük ölçüde bu iki kaynağın öğrenilmesine yönelik bir teşvik söz konusuydu.
Müslümanlar da dinleriyle ilgili bilgileri öğrenmekte büyük bir arzu göstermişler, kadın erkek ayırım yapmadan ve hiç çekinmeden Hz. Peygamber (salallahu aleyhi ve sellem)’e başvurmuşlar, bu karşılıklı ilim öğrenme ve öğretme faliyetlerine katılmışlardır.
1. Müzakere
Sahabenin bir çoğu çeşitli işlerinden dolayı her zaman Hz. Peygamber(salallahu aleyhi ve sellem)’in yanında bulunamıyorlardı. Dolayısıyla O (salallahu aleyhi ve sellem)’nun söylediklerini ve yaptıklarını her zaman duyma ve görme imkanına da sahip değillerdi. Ashab çeşitli vesilelerle bir araya geldiklerinde Hz. Peygamber (salallahu aleyhi ve sellem)’den duyup gördüklerini, aralarında müzakere ederek birbirlerine naklederlerdi. Böylece hadısi bilenler bilmeyenlere öğretmiş olurdu. Bu müzakere daha çok Hz. Peygamber (salallahu aleyhi ve sellem)in mescidinde ve suffe denilen fakir ve kimsesiz sahabelerin barındığı kısımda olurdu.
2. Ezberleme
Hadislerin yazılmasının Hz. Peygamber (salallahu aleyhi ve sellem) tarafından yasaklandığı ilk yıllarda hadisler sadece ezberlenerek muhafaza edilmekte ve müzakere yoluyla yanlış veya eksiklikler telafi edilmekteydi. Bu ezberleme faaliyeti Hz Peygamber(salallahu aleyhi ve sellem)in ”Bizden bir hadis işitip de onu ezberleyen ve sonrada başkasına tebliğ eden kimsenin Allah yüzünü ağartsın” (Ebu Davud,ilim 10,Tirmizi, İlim 7) şeklindeki hadisi dahada yoğunlaştırmış bu şekilde birçok Hadis öğrenilerek başkalarına anlatılmıştır.
3. Yazma
Hz. Peygamber(salallahu aleyhi ve sellem)in hadisleri yazmaya müsaade etmesinden sonra birçok sahabe ezberledikleri hadisleri yazıylada tesbit etmişler, hafızasına güvenmeyen bazıları ise yazma işine daha çok önem vermişlerdir. Bizzat Hz. Peygamber(sallallahu aleyhi ve sellem)’in bazı sünnetleri ihtiva eden bir kitapçık yazdırarak Yemen’e gönderdiği kaynaklarda belirtilmektedir.
4. İlim Meclisleri
Sahabe zaman zaman Hz. Peygamber(salallahu aleyhi ve sellem)’in çevresine oturur, O’nu (salallahu aleyhi ve sellem) dinler söylediklerini öğrenirdi. Gennellikle bir namazdan sonra yapılan bu toplantılara katılan sahabeler, O’nun (salallahu aleyhi ve sellem) emirlerini, tavsıyelerini nasihatlarını dinlerler böylece Hadisleri öğrenmiş olurlardı. Böyle toplantılar sık sık yapılırdı. Böyle ilim meclislerine katılabilmeleri için kadınlar içinde özel bir gün ayrılmıştı. Hz. Peygamber bu günde kadınları toplayarak onları eğitirdi.
5. Soru Sorma
Hz Peygamber(salallahu aleyhi ve sellem)’in peygamber olduğu sıralarda etrafındaki halk cahildi yaşadıkları çöl hayatının kıt imkanları yüzüznden seviyeleri çok düşüktü. Onun için Hz. Peygamber’e sık sık bilmedikleri anlamadıkları yerleri sorarlardı ve Hz. Peygamber (salallahu aleyhi ve sellem) bu sorulara cevap verirken onları bilgi ve anlayış seviyelerini dikkate alırdı. Tekrar tekrar soru sorulmasını önlemek için sorulara etraflıca cevap verir böylece Sahabeler kendi sorularının cevaplarını aldıkları gibi konuyla ilgili diğer hükümleri de öğrenmiş olurlardı.
6. Takip
Sahabeden bazıları Hz. Peygamber (salallahu aleyhi ve sellem)’in devamlı yanında bulunur ve onlardan Hadis öğrenirlerdi. Bunlardan en meşhuru Ebu Hureyre(r.a) şöyle diyor mühacir kardeşlerimiz çarşıda ticarette, ensar kardeşler bağ bahçe gibi malların başında çalışmakla meşgul oluyorlardı. Ebu Hureyre (ra) karın tokluğuna Hz. Peygamber(salallahu aleyhi ve sellem)’e hizmet ediyor. Onların görmediklerini görüp bilmediklerine şahit oluyordu. Ashaptan Medine dışında bulunanlar veya daha uzakta oturanlar gelip Hz. Peygamber(salallahu aleyhi ve sellem)’in yanında günlerce kalırlardı. Böylece İslam’ın esaslarını O’nun (salallahu aleyhi ve sellem) ağzından dinlemiş takbikatınıda görerek öğrenmiş oluyorlardı.
Kaynak: Ebu Davud, İlim; Tirmizi
0 Yorum