Hz. Ömer (radıyallahu anh); İslamı kabul eden 129. sahabe, 2. halife, cennetle müjdelenen 10 erkek sahabeden 2.si. Peygamberimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) ‘Benden sonra bir peygamber gelseydi bu Ömer olurdu.’ hadisi şerifiyle iltifata mazhar olmuş bir sahabe. Hepimizin ondan öğrendiği çok şey var. İşte bunlar da ondan öğrenip örnek alacağımız şeylerden 5 tanesi:
1. Kur'an-ı Kerimle Kalbine Hayat Ver.
Hz. Ömer’in (radıyallahu anh) Müslüman oluşunu çoğumuz biliyoruz. Onun kalbinin İslama ısınışı Kur’an ile olmuştu. Allah, Kur’an’ı onun dirilişine vesile kıldı. O da İslamın dirilişinde bir vesile oldu. Bu yüzden ne zaman İslamdan veya İslami bir hayattan uzaklaştığımızı fark etsek Kur’an ile hayat bulmaya gayret edelim.
2. Sayıları Önemseme, Cesur Ol.
Hz. Ömer (radıyallahu anh), İslamın henüz gizli davet zamanlarında Müslüman oldu. Müslüman olmasıyla birlikte de Kabe’ye gidip şehadetini duyurdu. O zamanki müşriklerin baskı ve işkenceleri, İslamı karalama kampanyaları günümüzde de biçim değiştirmiş olarak devam ediyor. Yapmamız gereken İslamı en doğru şekilde temsil etmek ve en uygun dille de açıklamak olmalı. Müslümanlığımızdan, Müslümanca yaşamaktan utanmayalım. Güvencemizin Allah olduğunu kendimize hatırlatalım. Tek kişi olmak bizi korkutmasın. Kimse olmasa bile, Allah meleklerini gönderir elbette.
3. Kalbinde Bir Sıralama Yap.
‘Kalbinizde ilk sıraya Allah’ı koymazsanız; hem Allah’ı kaybedersiniz hem ilk sıraya koyduklarınızı.’ Bu söz bize Hz. Ömer’den (radıyallahu anh) bir hatırlatma.
Hayatımızda çok yerde çok istediğimiz veya çok sevdiğimiz şeyleri kaybediyoruz. Bu bazen bir kişi, bazen bir eşya, bazen de bir hayal olabiliyor. Bu kayıplar birer imtihan olma yanında kalbimizdeki sıralama hatasından da kaynaklanıyor olabilir. Sevdiğimiz şeylerin ibadetlerimizin ve inancımızın önüne geçmesine izin veriyoruz. İşte tam bu anlarda bu söz içimizi ürpertip gerçeği görmemize yardımcı olacaktır. Kalbimizde yaptığımız sıralamaya, neye ne kadar değer biçtiğimize dikkat edelim.
4. Adaletle Hükmet.
Adaletle hükmetmek için illa ki bir devlet adamı veya hukukçu olmamız gerekmiyor. Günlük hayatımızda adil olmamız gerekecek onlarca durumla karşı karşıya kalıyoruz. Toplum içinde kul hakkı teşkil edecek durumlar oluşturmaktan kaçınmalıyız. Aile içinde, iş hayatında veya okulda adaletle hükmedebilmeliyiz.
5. Tavizkar Olma.
Hiçbir durum İslami yükümlülüklerimizden taviz vermemize sebep olmamalı. Sahip olduğumuz makam, bulunduğumuz zor koşullar, başkaları ne der düşüncesi, diğerlerini memnun etme gayesi… ‘Aşırı’ olduğumuz düşüncesiyle bizden beklenen tavizler karşısında Hz. Ömer (radıyallahu anh) kararlılığında ve sertliğinde durabilmeliyiz. Tüm bunların birer imtihan olduğunu unutmamalıyız. Hayattan kulluğumuzu kolay bir şekilde yapabilmeyi bekleyemeyiz. Elbette zorluklarla karşılaşacağız, bu zorlukları vazgeçmek için birer sebep olarak değil imtihan olarak görmeliyiz. Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Ömer’e (radıyallahu anh) tavsiyesini hatırlayalım: İstemez miyiz, dünya onların ahiret bizim olsun.
0 Yorum