Hedef Belirlemenin ve Plan Yapmanın İslam’daki Yeri

Denge Kurmanın Önemi

Geleceğimizi planlamak, yaşama amacımızı belirlemek ve hedefler oluşturmak İslam’ın bize öğrettiklerindendir. Bu konuya eğitim sisteminde etraflıca yer verilmemesi, hem Müslümanlar hem de gayrimüslimler için eğitimdeki büyük bir boşluktur.  

Hayattaki amacınız nedir, bu dünyadaki ve ahiretteki hayallerinize nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz? İslam inancına göre bu çok açıktır: Bizler Allah-u Teala’ya kulluk etmek için yaratıldık. Amacımız kulluktur fakat bu uyandığımız andan itibaren camide ya da seccade başında olmalıyız anlamına gelmez. Allah, Müslümanın toplumda aktif olmasını istemiştir ve bu nedenle namaz vakitleri dışında O’nun nimetlerini aramamız için dünyaya dağılmamızı emretmiştir. Yüce Allah(c.c) şöyle buyurur: 

فَإِذَا قُضِيَتِ الصَّلَاةُ فَانتَشِرُوا فِي الْأَرْضِ وَابْتَغُوا مِن فَضْلِ اللَّهِ وَاذْكُرُوا اللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ 

“Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.” ( Cum’a 62/10) 

Dünyevi hedefler için çalışmak da bizler için ibadet haline gelebilir. Allah’ın emirlerine uyduğumuz ve O’nun rızasını arzuladığımız sürece hepsi birer ibadettir. Böylelikle bir Müslüman tüm hayatını Allah-u Teala’yı memnun etmek üzere yaşayabilir. Hedefler koymak ve hayallerimizdeki hayatı planlamak biz inananlar için mutluluk ve başarının önemli bir parçasıdır. Bu doğru! Hayatta başarıya ulaştıracak bir plan yapmak, olmasını veya daha ötesini öngördüğünüz bir plan yapmak her Müslüman için bir zorunluluktur.   

Umuyoruz ki sadece hayatınızı planlayarak dahi çok daha büyüğünü elde edeceksiniz. 

Allah'ın Sünnetine Göre Hedef Belirlemek ve Plan Yapmak

Allah, bize yarattığı hiçbir şeyin tesadüf ya da rastgele olmadığını bildirir. Yarattığı her şey belli bir düzen ve ölçü içindedir. Eksiksiz ve kusursuzdur. Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: 

 إِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ  

“Şüphesiz biz her şeyi dakik, şaşmaz bir ölçüye ve bir kadere göre yarattık.” (Kamer 54/49) Doğru! Göklerin ve yerin yaratıcısı, sizin, benim ve her şeyin yaratıcısı Allah, bütün bunları bir düzen ve hassas ölçü üzere yaratmıştır. İşte bu Allah Subhânehû Ve Teâlâ ‘nın sünnetidir.

Siz, doğumunuz ve varlığınız Allah’ın planına göredir.  Şu anda bu yazıyı okuyor olmanız da Allah subhânehû Ve teâlâ’nın planı üzeredir. Allah’ın haşmetli düzeni mükemmeldir. Benim planım ya da senin planın mükemmel olmayabilir ama bir plan oluştururken Sünnetullah’ı  takip ederek hayal edebileceğiniz en iyi hayata sahip olabilirsiniz. 

Müslümanların En İyileri Nasıl Yaşadılar?

En iyinin en iyisi olan muttakîler, bu insanlar her şeyden önce Allah’ın planına göre yaşayanlardı. Ama ayrıca takip ettikleri kendi planları da vardı. Dolayısıyla Müslümanların seçkinleri olan muttakîlerden biri olmanın anahtarı hayatınız için bir plana sahip olmaktır.  Allah plan yapanların en iyisidir. Allah subhânehû ve teâlâ mükemmel olan kesin planlara sahiptir çünkü o yaratıcıdır.  

Size ve bana gelince, planlarımız mükemmel olamayabilir ve mükemmel olmayacaklarını en başından kabul edersek başarısız olmaktan sürekli korkmamıza gerek kalmaz. Çünkü pek çoğumuz, hedeflerimizi başaramama korkusuyla plan yapmaktan korkarız.  Fakat en başından, yaratılışın bir parçası olduğumuzu ve mükemmel olmadığımızı kabul edersek, o zaman plan tam olarak  öngördüğümüz gibi gitmezse, fazla hayal kırıklığına uğramayız. 

Gerçek şu ki, bir plan yaparsanız, ona çok daha yakın olma ihtimaliniz artar. İşte muttakîlerden bahsetmemin sebebi buydu, çünkü onlar cennet için plan yaptılar ve onların büyük emelleri vardı. Başarısızlık hayatın normal bir parçasıdır, bunu kabul edin, ondan ders çıkarın ve yüksek hedeflerinize ilerlemek için planınızı yeniden düzenleyin. Ne yaparsanız yapın ibadet halinde olmak için hayatınızın her anını Allah’ın rızasıyla uyumlu hale getirin. 

Muaz Bin Cebel(r.a)in Hikayesi

Size muttakilerden bir örnek vermek istiyorum, Efendimiz aleyhisselatu vesselam’ ın sevdiğini söylediği insan hakkında. Muaz bin Cebel insanları İslam’a davet etmek için Yemen’e gönderilen en genç sahabelerden biriydi. Efendimiz sallahu aleyhi vesellem ona şöyle söyledi: 

“Sana bir da’vâ getirilince, insanlar arasında hüküm verirken ne ile hüküm vereceksin?”

-” Allah’ın kitabıyla hüküm veririm.” 

 -” Ya O’nda açıkça bulamazsan?” 

– “Resûlullah’ın sünneti ile hüküm veririm.” 

 -“Ya onda da açıkça bulamazsan?” 

– “İctihâd ederek, anladığımla hükmederim.” 

Bu hadis bize gösterir ki Muaz bin Cebel insanlara İslam’ı tebliğ etmek üzere gönderildi fakat o plansız hareket etmiyordu ve Efendimiz aleyisselatu vesselam da onu bir planı olmadan göndermezdi. Aslında Efendimiz (s.a.v.) onun yolculuğunda bir planı olduğuna dair emin olmak için ne yapacağını sordu.                                                      Muaz bin Cebel, bu ümmetin öncülerinden biriydi. Aynı zamanda en bilgililerinden ve zenginlerindendi. Hayatının son döneminde Şam bölgesindeki ( bugünkü Suriye, Lübnan ve Filistin toprakları) Müslümanların liderlerinden biri olmuştur. İşte bu muttakîn olmak demektir. Onlar yaptıkları her şey için bir plana sahiptirler ve böylelikle hem dünyada hem de ahirette kazanırlar.  

Hayatın İçin Bir Planın Var Mı?

Bu yazı sizin içindi ve sizin bu yazıyı okuyabilmiş olmanızı da Allah tasarladı ve böylelikle siz bu yazıyı okuyabildiniz. Muttakilerden, Müslümanların en seçkinlerinden olmaya hazır mısınız? Daha yükseğe ulaşmak için plan yapmaya hazır mısınız? 

Bunu yapabilirsiniz, Allah(c.c) size inanıyor, biz de size inanıyoruz.