Dört gözle beklenen Ramazan ayı, tüm dünyada genç-yaşlı, kadın-erkek ayrımı yapmadan tüm Müslümanlar için rahmet ayıdır. Hepimiz yüce mükafatları kazanmak ve en iyi şekilde faydalanmak için bekleriz. Ancak her yıl farklıdır, sınavlar, hastalıklar, salgınlar, seyahatler, hamilelik, emzirme gibi şeyler problem oluşturabilir. Bu durumların hepsi Allah (s.v.t)’dan imtihandır, biz de en verimli şekilde hareket etmeliyiz. En zor durumlardan bile en iyi biçimde faydalanmalıyız.
Yani hastalar, yakın zamanda ameliyat olanlar ya da hamile kardeşlerimiz endişelenmesinler. Yapılacak çok şey var. Sağlıksız ya da hamile kişilerin bu kutsal ayda oruç tutmamalarının mantıklı bir açıklaması vardır. Allah (s.v.t) orucu sadece yapabileceklere emretmiştir ve geçerli şer’i bir sebebi olanları muaf kılmıştır. Oruçtan muaf olanlar hastalar, yolcular, adet dönemindeki kadınlar, hamile ya da emziren kadınlardır.
Fıkıh alimleri hamile ve emziren kadınların kendilerinin ya da çocuklarının hasta olma, kötüleşme, zarar görme ya da ölüm riski varsa oruç tutmayabilecekleri konusunda aynı görüştedirler. Bu imtiyazın dayanağı şu ayettir;
‘’Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.’’ (Bakara Suresi 185. Ayet)
Burada sadece hasta olmaktan bahsedilmiyor, çünkü oruç tutmaktan zarar görmeyecek hasta kişinin orucunu bozmasına izin yoktur; burada hastalık oruç tutmanın zararlı olabileceği herhangi bir durum için mecazi olarak kullanılmıştır. Burada hastalıktan kastedilen odur.Hamilelik ve emzirme de olduğu gibi, bu yüzden oruç tutmama imtiyazına dahildirler.
Bu durumdaki kadınların oruç tutmama izni olduğunun kanıtı şu hadis-i şeriftedir:
Enes ibn Malik el-Ka’bi (radiAllahu anha)’dan rivayet edildiğine göre, Allah’ın Elçisi (s.a.v) buyurdular ki: “Şüphesiz ki Allah (Azze ve Celle) yolculuk halinde bulunan kimseden orucu ve namazın yarısını kaldırmıştır. Hamileden ve süt emziren kadından da orucu kaldırmıştır.” (Ebu Davud, Savm: 44)
Hamile hanımlar ve bebeğini emziren anneler, oruç tutmaya dayanamıyorlarsa, Ramazan ayı içinde oruç tutmazlar. Ramazan’dan sonra uygun bir zamanda tutamadıkları oruçlarını sıraya uymaya gerek duymadan kaza ederler.
Hamile ve emziren kadınlar yine de şu aktiviteleri yerine getirerek Ramazan ayından en iyi şekilde faydalanabilirler:
1- Teravih Namazları
Ramazan ayı bu özel ibadeti eda edebileceğimiz tek aydır, o yüzden teravih namazlarına gitmek için motivasyonunuzu yüksek tutun ve ailenizle birlikte gidip manevi bir bağ oluşturun ya da evde çocuklarınızın hemen yanında kılın.
2- Kur'an-ı Kerim Okumak, Öğrenmek ve Dinlemek
Hamile annelerin hamilelikleri sırasında özellikle de daha çok lütuf ve sevap kazanabileceğimiz Ramazan ayında Kur’an okumalarının, dinlemelerinin ya da öğrenmelerinin birçok faydası vardır.
3- Tesbihat yapmak ve dua etmek
Bu İstiğfar, Salli-Barik Duaları, Esma’ül Hüsna ve birçok hadis-i şerifte bildirilen diğer zikirleri içerir. Dualar için Hısn’ul Müslim’e bakılabilir ya da kendi kişisel dualarınızı oluşturabilirsiniz.
4- Manevi ve Dini Bilginizi Arttırmak
Kendi kendinize araştırma yapmak iyidir. İnternet sayesinde her yerde sahih olmayan dini kitaplar var. O yüzden sertifikasız internet kaynaklarına güvenmeyin; Hadis kitapları, Tafhim-ul Kur an (Kur’an ‘ı Anlamak – Seyid Abul Ala Maududi), Kısas-ul Enbiya (Peygamberlerin Hayatı) gibi kitapları stoklayın. Bilgilenmek, hadislerin örneklerinden ya da peygamber eşlerinin hikayelerinden bir şeyler öğrenmek için mükemmel bir zaman.
5- İslami Tv Zamanı
Zamanınızı İslami YouTube videoları, Peygamberlerin hikayeleri ve yaşam yolculukları ile ilgili videolar izleyerek de geçirebilirsiniz.
6- İftar vermek, iftarlara gitmek
Yapabilecek gücünüz varsa oruç tutanlara iftar vermek çok hayırlıdır. Ayrıca iftar yemeklerine de katılabilirsiniz, çünkü bu aile bağlarını ve akrabalığı kuvvetlendirir. Yakınınızdaki camiye, bekçilere, temizlikçilere, tamircilere ve diğerlerine iftar göndermek daha da hayırlıdır. Maddi durumu daha kötü olanlara yoğunlaşmalısınız.
7- Aileyle ilgilenmek
Bu annenin işi olarak düşünülür ve elhamdulillah çok tatmin edici bir iştir. Ailenizin beslenmeye ihtiyacı vardır. Eşiniz, çocuklarınız ve aile büyükleri sevginizi, şefkatinizi, anlayışınızı ve zamanınızı hak ederler. Hz. Ayşe (r.a) ve Hz. Fatma (r.a)’yı örnek almalıyız.Onların hayatları annelik ve eşlik görevlerini yerine getiren tüm hanımlar için rahatlatıcı bir örnek olmalıdır.
8- Tebliğ işi yapmak
Samimiyetle tebliğ işleri yapmak iki sebeple harikadır, hem size sevap kazandırır hem de başkalarını aydınlatma sürecinde kendi dini bilginizi arttırırsınız.
9- Gönüllü işler yapmak
Bu her zaman bir sivil toplum örgütleri ile uzun saatler geçirmeniz gerektiği anlamına gelmez. İnternetten hayır işleri fonu için vaat ya da para toplamak, evinizdeki ve mahallenizdeki kullanılmayan eşyaları evsizler sığınağı ya da ihtiyacı olan çocuklar için toplamak gibi birçok şey evden de yapılabilir.
10- Bir çocuğa ya da okuma yazma bilmeyen birine okuma yazma öğretmek
Sadece bir aday bulup öğrenme konusunda yüreklendirmeliyiz. Eğitim ve öğretimin yaş sınırı yoktur. Ve ümit vaat eden bir aday bulduğunuzda sakin ve sabırlı olun. Ve zamanınızı enerjinizi cömertçe bu işe adayın.
11- Kaza namazı kılın
Hepimiz biliyoruz ki Ramazan ayında tüm sevaplar katlanır o yüzden kaza namazlarını ve kazaya kalmış sabah namazlarını telafi etmek için en güzel zamandır.
Anlamlı ve verimli bir şeye başladığınızda kararlı olun ve Ramazan ayından sonra bile bırakmayın. Yapilan hayır isleri iyilikler sadece Ramazan ayı ile sınırlı kalmamalıdır. Tüm yıl boyunca yapılmalıdır.
Sonuç olarak, bebek emziren tüm hanım kardeşlerimiz emzirmenin İslam’da 2 sene olarak belirlendiğini unutmamalıdırlar.
‘Emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) için, anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler…’ {Bakara Suresi, 233.ayet}
Ayrıca anne sütünün yerini hiçbir şey tutamaz çünkü kişiye özel üretimdir, güvenlidir, alerjiyi engeller, pişiği önler, zekayı geliştirir, iştahı açar ve ucuzdur. Ve hamilelik doğum mucizesiyle devam eden Allah(s.v.t)’dan bir lütuftur Hamilelik kadını anneye dönüştürür ve hayatını daha iyi şekilde değiştirir. Kutsal Ramazan ayı yılda sadece bir kere gelir bu yüzden kısıtlayıcı durumlara rağmen en iyi şekilde değerlendirin. Hamilelik ve emzirme bir yük olarak görülmemelidir. Bunlar Allah’ın en güzel lütuflarındandır. Öyleyse bu lütuf için müteşekkir olun.
Suffagâh ekibi tarafından suffagâh.com için Türkçeye çevrilmiştir.
Hamileliğimin ilk aylarındayım ve haftaya ramazan başlıyor oruç tutmak istiyorum ama bebeğime zarar verir mi bilmiyorum. Ne tavsiyede bulunursunuz?
Hamilelik süresince anne adayının oruç tutması uzmanlar tarafından önerilmez.
Merhabalar yazınız gerçekten çok faydalı ve güzel olmuş . Sadece ehli Sünnet dışında bir kuran tefsirini (Mevdudi nin tefsîri ) kaynak olarak vermenize çok şaşırdım. Onca ehli Sünnet aliminin tefsirleri varken