Kâbe’nin etrafında yürürken kendilerinin videolarını çekerken, Hacer ül-Esved’i öperken, Safa veya Merve tepesine konmuşken ve yahut da Mescid-i Nebevinin yeşil kubbesi önünde dururken görebilirsiniz onları.
Âlimlerin ve tüm diğer hacıların bu tip ‘turistik davranışları’ kınamasına rağmen selfie ateşi son zamanlarda Mescid-i Haram ve Nebevi’deki bazı hacıları ve ziyaretçileri sarmış durumda.
“Medine’de güneşe dönüp sanki dua ediyormuş gibi ellerini kaldıran bir aile farkettim. Tam olarak ne yaptıklarını anlayamadım. Sonra gördüm ki birisi önlerinde durmuş resim çekiyor” diyor Riyad’ta İslam İlimleri öğretmenliği yapan Zahra Muhammed (27).
Ve ekliyor; “Mescid-i Haram’da hacılar görüyorum Kabe’yi arkaplana alarak selfie çekiyorlar ve sonra da bunu Facebook’ta paylaşarak ibadetlerini ‘mütevazî gösteriş’ ile mahvediyorlar”.
Mekke’deki ve Medine’deki bu mübarek mekanlarda her hareketi, pozu ve değerli ânı sosyal medyada arkadaşlarla ve akrabalarla paylaşma dürtüsü zamanla daha fazla hacının bu mübarek mekanlarda telefon kullanmalarına sebep oldu.
Çoğu insan bu mekanlarda ibadet esnasında bu tarz davranışların huşûya ve tevazuya ulaşmaya engel olduğuna inanıyor. Özellikle de ömürde bir defa yapılan bir ibadette: Hac.
Cidde’de hocalık yapan Şeyh Assim El-Hakim diyor ki: “Geçerli bir sebep olmaksızın bu mekanlarda fotoğraf çekmek alimler arasında tartışmalıdır. Ancak bu konuda görüş farklılıkları olsa da Hac ibâdetinin anlamı ve özü konusunda hiç bir görüş farklılığı yoktur. Bu ibadet samimiyet ve sünnet üzeredir. Rasulallah (s.a.v) Hacc’a gittiğinde buyurdu ki: “Ey Allah’ım, senden öyle bir hac diliyorum ki içinde hiçbir gösteriş ve böbürlenme olmasın” (Darüsselam, No: 3002) Bu açıdan bakıldığında, selfieler ve videolar peygamberimizin dileğine ters düşmektedir.
Muteber Arabistan âlimlerinden Şeyh Abdülrezzak El-Bedr Hac sırasında fotoğraf çekmeye karşı uyararak şunlar söyledi: Rasulallah (s.a.v) mikâta ulaştığında şöyle buyururdu; “Ey Rabbim, bu hacc’ı riyasız ve fark edilme çabasından yoksun kıl”. Mikâtta (ihrama girilen yer) yapılan bu duadan sonra nefis mücadelesi başlardı. Ama şimdi mikâttan başlamak üzere bir çok insan tavafta arefede ve şeytan taşlamada hatıra fotoğrafları çektiriyorlar.
“Sanki bu ibadetin tek amacı fotoğraf çektirmekmiş, ibadet etmek değilmiş gibi memleketlerine geri döndüklerinde arkadaşlarına: ‘Bak! Bu ben Arafat’tayken… Bu da Müzdelife’deyken!’. Ve öyle bazı insanlar da görüyoruz ki tam fotoğraf çekecekleri zaman ellerini kaldırıp huşu, takva ve tevazu pozu veriyorlar ama resim çekildikten sonra ellerini indirip sıradan bir hâle bürünüyorlar” diye ekliyor El-Bedr.
Hollywood ödül töreninde Oscar selfiesi çok konuşuldu ve meşhur oldu dünyada.
Fakat geride bıraktığımız birkaç günde de görüldüğü gibi Mekke’deki ve Medine’deki mübarek mekanları ziyaret edenler her ne kadar ibadetin özüne ters düşsede dünyada moda olmuş bu trendi geride bırakmak istemiyorlar.
Mescid-i Haram’da çekilen selfielerin ve diğer fotoğrafların bu kadar artmasının sebebi akıllı telefonların bu kadar ucuzlaması ve artması da olabilir.
Birkaç sene öncesine kadar mübarek bu iki mescide kameralı telefon sokmak yasaktı ancak öyle görünüyor ki bu kurallar biraz gevşetilmiş durumda.
Dolayısıyla son yıllarda özellikle artan bu davranışa karşı Hac rehberlerinin ve eğitimcilerinin, hacı adaylarına bu konuda sorumluluk ve bilinç kazandırmalarının oldukça faydalı olacağı kesindir.
hakikatli bir yazı olmuş, isabetli.