Gözümüzü Haramdan Korumamız Gerekiyor Ama Nasıl?
Bakmamamız gereken görüntüleri bize çeken bir kuvvet varmışçasına gözlerin arzularını yerine getirmeye karşı büyük bir eğilimimiz var. Yerçekimi gibi, ona direnenler güçlükle karşılaşacaklar, onun akışına kapılanlar az bir güçlük hissedecek ya da hiçbir şey hissetmeyeceklerdir. Ondan kaçmak çok güç gerektirir.
Gözlerin arzularından birisi cinsel arzudur. Kimi bu arzuyu seve seve takip eder, kimi bakışlarını aşağıda tutmak için çabalar ve diğerleri de bu ikisinin arasında bir yerdedir. Eğer bu arzuyu kontrol altında tutmazsak, bu bizim verimliliğimizi etkileyebilir. Baktığımız şeyler aklımızı karıştırmamalıdır. Aklımız karıştığı zaman, odağımızdan saparız ve bizim için çok değerli olan zamanımızı değersiz şeyler için kaybederiz.
“Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.
Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zîynet (yer)lerini göstermesinler…”
(Nur suresi, 30-31)
Kur’an, sadece bakış ve cinsel arzular arasında bir bağlantı kurmakla kalmıyor. Yani vücudun cinsel arzularla ilişkili olan fiziksel alanını açıkça belirtiyor: Mahrem bölgeler. Ayetin açıklığı dikkatimizi yakalamalı. Aynı zamanda konunun ciddiyetinin farkına varıp mahrem bölgelerin esasının zina olduğunu hesaba katmalıyız.
Zina gibi inanılmaz ciddi bir şey, ‘bakış’ gibi basit bir şeyden başlayabilir. Zina yolu uzun ya da kısa olabilir. Kimisi için, kişi zina tuzağına düşmeden şeytan ona yıllar boyu yavaşça fısıldayabilir. Şeytan acımasız ve sabırlıdır. Gördüğü fırsat küçük de olsa, onu alacak, ona yakın olduğu sürece bizi zinaya götürecektir.
İhmalkâr olmamız tehlikeli olabilir, kendimiz, Allah’tan (azze ve celle) haberdar olmak için gayret etmeliyiz. Allah’tan (azze ve celle) haberdar olanlar (daha takvalı olanlar) şeytanın yoldan çıkartması, en zor olan kişilerdir. Ve bu bağlamda, takva şeytana karşı mükemmel bir koruma sağlar. Bu, Allah’ın (azze ve celle) sadece zinayı yasaklamayıp ona giden yolları da yasaklamasının sebebidir. Allah (azze ve celle) şöyle buyuruyor:
“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.”
(İsra Suresi, 32)
Hepimiz “önlem almanın tedavi olmaktan daha iyi” olduğunu duyduk, biliyoruz. Ve zinaya karşı önlem ‘bakışlarımızı indirmektir.’ Peki, bu komutu nasıl yerine getirebiliriz?
1) İyi Arkadaşlar Bulun
Her ne kadar kendimiz bağımsız olsak da kendimizi kontrol etsek de, çevrenin üzerimizdeki gücünü inkar edemeyiz. Hepimiz doğrudan ya da dolaylı (iyi bir şekilde ya da kötü bir şekilde) beraber takıldığımız insanlardan etkileniriz. Onlar, kim olduğumuzu büyük oranda şekillendirir. Eğer kim olduğunuzu bilmek istiyorsanız zamanınızın çoğunu kiminle geçirdiğinize bakın. Arkadaşlarımızı seçerken akıllıca davranmak zorundayız. Eğer seçtiğimiz arkadaşlar bakışlarını koruyorsa, inşaAllah onların izinden gideceğiz. İyi arkadaşlardan her biri, bir diğeri unuttuğunda ya da pes ettiğinde, dayanamadığında ona bakışlarını indirmesi için yardım etsinler, ona hatırlatsınlar. Hatta arkadaşlarının huzurunda olmak onun bakışlarını indirmesi için bir hatırlatma şeklidir. Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Salih arkadaş ile kötüsünün misali, misk sahibi(satıcı) ile demirci körüğü gibidir. Misk satıcısının yanında bir kaybın olmaz, ya ondan satın alırsın veya kokusunu duyarsın. Demirci körüğü ise ya vücudunu veya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın.’’
(Buhâri)
Bu nedenle, asıl önemli husus açıkça şehvani olanın aksine ve karşı cinsin dış görünüşüne, cazibesine hızlıca yorum yapmak isteyenler gibi olamayan arkadaşlarınızla kendinizi çevrelemenizdir. Bu şekilde davranan insanlara dikkat etmelisiniz, onları bakışlarını indirmeleri için uyarmalısınız ve etrafınızı Allah (azze ve celle) ve elçisinin (sallallahu aleyhi ve sellem) sadık hatırlatıcılarıyla kuşatmalısınız.
2) Yanınızda Bir Kitap Bulundurun
Bu benden kişisel bir ipucu. Bazen kendimi, örneğin bir otobüs için beklerken gözlerimin etrafta dolaşmaya meyilli olduğu durumlarda buluyorum. Bundan kaçınmak için, daima yanımda kitap bulundurmaya çalışırım. Böyle bir durumda olduğum zaman da kitabımı çıkarırım ve okurum. Bu zaman geçirmek için ve bir şeyler öğrenmek için iyi bir yoldur. Telefonunuzda kitap olması veya e-kitap okuyucunuzun olması da iyi bir alternatiftir.
3) Haram Olan İkinci Bakışla Mücadele Edin
Zaman zaman kendimizi istemeden de olsa bakmamamız gereken şeylere bakarken bulabiliriz. Örneğin, bir alışveriş merkezinde yürürken, uygunsuz bir görüntü ile karşılaşabiliriz. Böyle bir durumda, bakışlarımızı hemen çevirmeliyiz ve aktif olarak(cazibeli bir görüntü olsa bile) tekrar bakmamak için mücadele etmeliyiz. Kasten bakmadığımız ilk bakıştan dolayı inşaAllah sorumlu olmayacağız.
İdeal olanı, ilk bakıştan kaçmak için uğraşmalıyız ama bu her zaman kontrolümüz altında olmaz ve her zaman uygulanabilir değildir. Ne yapabileceğimiz şey denemek ve görmemeniz gereken görüntülerin olduğu yerlere gitmekten kaçınmaktır, eğer yapabiliyorsak. Örneğin, alışveriş merkezine gitmeye ihtiyacınız yoksa, ilk etapta oraya gitmekten kaçınmak en iyisidir.
Ancak, bunun pratik olmayan örnekleri de vardır, örneğin Müslüman olmayan bir işyerinde olmak gibi. Bazıları özellikle uygun kıyafetler giymiyor olabilir. Çalıştığın işyerinden kaçınamazsın. Peki, siz ne yaparsınız? Böyle bir durumda, biz (örneğin öğle yemeği sırasında) gereksiz olduğunda mümkün olduğunca şirketten çıkmalıyız, ondan kaçınmalıyız.
İkinci bakışlardan kaçınmanın çok zor olduğu bir yer de internettir. İnternetin tamamen temiz yerlerinde gezerken bile, örneğin reklamlar ve afişlerde uygunsuz resimler var. Elhamdulillah bizim tarayıcılarımızda AdBlocker var. Her neyse, gereksiz şeyleri ve zamanı israf eden sayfaları kesmek zorunludur.
4) Evlenin
İlgili bir not, Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem) tekrar bakma arzusuyla mücadele etmek için iki sağlam çözüm yolu önerir: “Evlilik ve oruç.”
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ‘Ey gençler topluluğu! Sizden kimin evlenmeye gücü yetiyorsa, hemen evlensin. Çünkü evlilik, gözü(harama) daha çok kapattırıcı, namusu daha çok koruyucudur. Sizden kimin (evlenmeye) gücü yetmiyorsa, o da, oruca devam etsin. Çünkü oruç, o kimse için, hayaları kesmek (gibi)dir.’
(Nesai)
Şüphesiz, evli olmak kanunsuz, uygun olmayan yollardan korur; huzur veren, arkadaşlık eden bir eşe sahip olmayı sağlar. Olağan koşullar evliliğe izin vermeyecek kadar yeterli değilse (finansal nedenler, kötü huy, evliliğin sorumluluklarına hazır olamama gibi) oruç onlara kendilerini kuvvetlendirmek için zaman verir ve özellikle de cinsel arzularını azaltmaya yardımcı olur, illegal yollara olan meylini azaltır.
5) Allah’ı (azze ve celle) Hatırlayın
Ailemiz etrafımızda olduğunda, bizim(onlar için utanç ve saygı dışında) görmememiz gereken şeyler gözlerimize bayram mı oluyor? Umarım bize olmuyordur. Tabii ki onlar her zaman bizimle değiller. Ancak Allah (azze ve celle) her zaman bizimle. Biz ailemize mahçup ve saygılı olduğumuzdan daha çok Allah’a (azze ve celle) karşı saygılı ve mahçup olmalıyız. Her bakıştan, her göze ilişenden, her gözünüzü kestirdiğinizden Allah’ın (azze ve celle) haberdar olduğunu kendinize sık sık hatırlatın. Sık sık Allah’ın (azze ve celle) huzurunda olduğumuzu hatırlamayı alışkanlık haline getirmek, bize her hareketimizde dikkatli olmamız için yardımcı olacaktır. En önemlisi, sık sık Allah’ı (azze ve celle) hatırlamanın ve utanç verici işlerden kaçınmanın ödülü cennettir, Allah’ın (azze ve celle) buyurduğu gibi:
“Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.”
(Naziat Suresi, 40-41)
Gün boyunca son derece tevazu ile bir zikir alışkanlığına sahip olman, sana Yaratıcı’nın yardımının ulaşmasına yardımcı olabilir.
6) Allah’tan (azze ve celle) Yardım İsteyin
Bakışları indirmek kolay değildir. Özellikle, toplumda neredeyse her yerde olan uygunsuz görüntülerle sık sık mücadele etmek gerekir. Bu görüntüler nereye bakarsak oradalar. Ama biz bir kez hata yapma hakkınızın olduğunu söylemiyoruz.
Oysa, biz biliyoruz ki Allah’ın (azze ve celle) rahmeti bizim günahlarımızdan büyüktür. Bu nedenle, nefes aldığımız sürece, içinden olduğumuz durumdan dolayı sürekli olarak Allah’tan (azze ve celle) bağışlanma ve yardım istemeliyiz. Bakışları düşürmek kolay bir şey olmadığından yardıma ihtiyaç duyarız. Peki size Allah’tan (azze ve celle) daha iyi kim yardım edebilir? O’ndan isteyin, O’ndan bol bol isteyin.
Tekrar tekrar aynı günahı işlemekten kaçının, günahın kaynağını belirlemeli ve onu kaynağından kesmeliyiz. Örneğin, kendimizi bakışlarımızı şımartan, ayartan arkadaşlarla bulduğumuzda, kendimizi onlardan uzak tutmak iyi bir fikir olabilir.
Mücadelemizde yalnız değiliz ve yardıma ihtiyacımız var, bu yüzden kendimiz için pozitif ve sağlıklı bir destek sistemi kurmalıyız. Kendimizi iyi arkadaşlarla, ruhu gençleştirici dini toplantılarla, dini yerlerle ve imanımızı arttıran, destekleyen kurs ve konferanslarla çevrelemeli, Allah’ı (azze ve celle) hatırlamalı ve O’nun (azze ve celle) farkında olmalıyız.
Allah (azze ve celle) bakışlarımızı düşürmek için bize güç versin, bizi uygunsuz şeylerden muhafaza etsin ve gözlerimizi arındırsın. Gözlerimizi arındırmak için hepimiz son bakışımızı O’nun (azze ve celle) yüzüne bakmak için ayarladığımız zaman, gözlerimiz bizim için kristal berraklığında olabilir. Amin.
Kaynak: productivemuslim.com sitesinden alınarak Suffagâh ekibi tarafından suffagâh.com için Türkçeye çevrilmiştir.
0 Yorum