“Kuşkusuz insan arzu ettiklerine ulaşamadan ölüm onu yakalayacaktır.” (Buhari, Rikak, 4)
Domino taşlarının ard arda devrilmesi gibi arzularımız da içimizde birer birer devrilirken, milyonlarca yaşlı-genç-çocuk sona erdiremedikleri arzularıyla; bizim için hiç esmiyeceğini zannettiğimiz ölüm rüzgarına kapılıp gidiyor. Hüznümüz, dünyanın telaşesine ‘dur’ diyerek kendi içimize yönelmemize vesile oluyor. Bir nevi ruhumuzun tamir ve tadilatı için halktan uzaklaşıp Hak’a yöneliş. Hüznün büyük yârânlarından Abdülhâkim Arvâsi Hz.leri der ki: Hüzün, insanın kalbini Mevlâsını unutmaktan korur. Hüznü olmayan sâlikin senelerce kavuşamadığı manevî derecelere hüzün sahibi olan kimse kısa zamanda kavuşur.” Psikiyatri Hekimi Kemal Sayar, diyor ki: Teşhis yelpazenin genişlemesiyle en masum insan davranışının bile artık psikiyatrik araştırma nesnesi haline dönüştürüldü. Bu şekilde hayat yaşanması gereken bir şey olmaktan çıkarılıp tedavi edilmesi gereken bir şeye dönüştürülüyor. Mutlu olduğum zaman dışa dönük oluyor, insanlarla çok şey paylaşabiliyorum. Hüzünlü olduğum zamanlarda içimin titreyişlerine kulak kesiliyor ve şiir yazabiliyorum. Her iki durumun da ilahi bir bağış olduğuna inanıyorum.
1. Bu Da Geçer Ya Hu!
“Darlık (kabz) veren de, bolluk (bast) veren de Allah’tır. Siz (her an) yalnız O’na döndürülüyorsunuz” (Bakara Suresi, 245)
“Yüce Allah sürekli genişlik haline (bast haline) bağlanıp kalmayasın diye zaman zaman seni darlığa (kabz haline) sokar; yine aynı şekilde darlık halinde seni daimi bir şekilde bırakmamak için de, zaman zaman ferahlık ve neşe kapısını açar. Kendi Zat-ı uluhiyyetinin dışında hiçbir şeye kendini tamamen kaptırmayasın diye de, her iki halden de yani hem kabz hem bast halinden de seni kurtarır ki neticede yalnız O’na ait olasın.” (İbn Ataullah El İskenderi)
“Cismani kalbin inkıbaz (daralıp yumulması) ve inbisatı (genişleyip yayılması), akciğerlerin havadan nefes alıp vermesinden zahiren nasıl bir yardım alıyorsa, batınen ruhani kalb de, inkıbaz ve inbisatında, Rahmani nefeslerin, ilahi rahmet ve feyizlerin imdadından öylece feyz alır.” (Muhammed Hamdi Yazır)
2. Ben Kalbi Kırıklarla Beraberim (Beyhak, Kitabüz-Zühdil-kebr 2162)
“Allah bazen, mahzun bir kalbin ağlamasıyla bütün bir ümmete merhamet buyurur. Zirâ hüzün, her zaman kalbin samimiyet yanlarında göğerir ve insanı Allah celle celaluhu’a yaklaştıran davranışlar arasında, hüzün kadar fahre, riyâya, süm’aya kapalı bir başka davranış yok gibidir.” (Süfyân b. Uyeyne)
“İsrailoğullarından biri Allah’a hitap etmiş: Ne günahlar işledim, ne sapıklıklar yaptım, beni cezalandırmadın! Allah onu peygamberine vahyetmiş: Git ona de ki: benkendisine en büyük cezayı verdim, ama farkında değil; ondan duayı ve gözyaşını kestim! ” (NFK)
3. Hüzün Dalgası Çarptıysa Bir İnsanın Yüreğine...
“Hüzün dalgası çarptıysa bir insanın yüreğine ya Mevlâ’sını özlemiştir, ya da Mevlâ’sı onu. Mevlâ’yı özleyen gönül ya hüznü bekler, ya da hüzündedir. Belâ, gam ve keder Mevlâ’nın, sevdiklerine gösterdiği kamçıdır. Vurdukça kendine çeker. Şüphesiz sonsuz hüzün, daimi tefekkür imdada ve yardıma gelir…” (İmam Rabbânî)
“Hüzünlü insan, saklı bir inci ve korunan bir sırdır. Ancak, onun gibi olan onu tanır ve değerini bilir.” (Muhyiddin Arabî)
4. Yangını Resimden Seyredenlerle Yananlar Arasındaki Mesafe...
“Bunlar, dişsizlerin ağrı çekmemesi gibi, idrak acısına yabancı, ne biçim insanlar?…” (NFK)
“Istırap Çekemeyi, kol ve bel ağrısı biçiminde değil, kafa çilesi halinde ıstırap çekmeyi öğreniniz! yüzde doksanınızı kuklalaştıran ve cambazhanesinde oynatan bu felaketler diyarında, yüzde onunuzla vatan daüssılası çekmeye bakınız!” (NFK)
“Tevekkelli, tesbihi hızlı hızlı çeken bir veli, ‘tezbihte ne arıyorsun?’ sualine ‘gafleti arıyorum’ diye cevap vermiş.”
“Ailemden gizi tek bir sırrım kaldı, içimdeki kıyamet! Hiç kimse bir şey bilmiyor. Bakma kıvranışlarıma! Bakma ağzımın dikişlerinden sızan hırıltılara! Bakma beni çıldırıyor sanmalarına! Bilmiyorlar. Söyleyemiyorum. İstesem de söyleyemem, söylesem de bir şey anlaşılmaz. ” (NFK)
5. Birikip Yeniden Sıçramak İçin Elde Var Hüzün (Atilla İlhan)
“Hüznün tıbbın hükümdarlık alanına sokulması, özellikle antideprasan ilaçlar geliştirildikten sonra yaygın olarak karşılaştığımız bir durum. Psikiyatri bilimi adeta hayattan tüm ızdırabı, hüznü, kederi kovmak istermişçesine duygu dünyamızı ince dilimlere ayırarak onları hastalık hanesine yazıyor. Bir bakıyorsunuz klinik depresyon düzeyine erişemeyen mutsuzluk duyguları minör (küçük) depresyon vb. isimlerle etiketlendirilmiş. Oysa hüzün insan hayatının olmazsa olmaz bir parçası. Kadim dini geleneklerde hüzne olumlu bir anlam atfedilmesi, onun insanı zenginleştiren bir tecrübe olarak sayılması, modern zamanlarla birlikte terk ediliyor. Hüzün bütün kadim geleneklerde bize kendi sonluluğumuzu, ölümlülüğümüzü anlattığı için değerlidir. Bu dünyanın gelip geçici bir yer olduğu fikri, dünyayı bir türlü yurt edinemeyen ruhlarda hüzne yol açar. Gurbette, sürgünde olan ruhların hüznüdür bu.” (Kemal Sayar)
6. Hüzne Rağmen Tebesüüm
“Mümin, insanlara karşı yüzünden sevinçli olduğunu gösterir. Fakat kendi mahzundur. Peygamber Efendimiz ‘müminin sevinci yüzündedir. Halbuki kalbi mahzundur’ buyurmaktadır. Müminin tefekkürce ağlaması çok, gülmesi azdır. Tebessüm ile kalbindeki hüznü gizler.” (Abdülkâdir Geylânî)
Hüznün de bir nimet olarak bilinmesi açısından, şekva yerine karşılık olarak şükredilmesinin gerekli olduğuna dikkat çeken yine güzel bir yazı.. Allah razı olsun
Ecmain ?
Selam Aleyküm. Öncelikle Allah yaptıklarınızı kabul etsin. Bizleri Kenzul Arş duası hakkında bilgilendirebilirmisiniz. Şimdiden Allah razı olsun
Yazıyla alakalı olarak Kemal Sayar’ın hüzün hastalığı kitabı da okunabilir.
Selam Aleyküm. Sizden bir ricam olucak. Bizleri Kenzul Arş duası hakkında bilgilendirebilirmisiniz. Rabbim yaptıklarınızı kabul etsin. Şimdiden Allah razı ve yardımcınız olsun.
Aleyküm selam ve rahmetullah kardeşim. Bahsettiğiniz dua hakkında bir bilgim yok ne yazık ki. Dualarınız için Allah razı olsun. Allah’a emanet olunuz. ?
Selam Aleyküm. Allah yaptıklarınızı kabul etsin. Bizleri Kenzul Arş duası hakkında bilgilendirebilirmisiniz. Şimdiden Allah razı olsun.
Tam okumayı bitirdim, yazının sonunda depresyon tedavisi diye bir reklam gördüm :’)