Gemileri Yakan Komutan

1. Kim Bu Çılgın Komutan?

Kuzey Afrika’nın fethi sırasında berberi asıllı bir köle olan Târık b. Ziyâd o zamanın valisi Musa b. Nusayr tarafından yetenekleri fark edilip azat edilmiştir. Daha sonra Musa b. Nusayr tarafından Tanca valisi olarak atanmıştır ve Endülüs’e gönderilene kadar bu görevde kalmıştır.

2. Endülüs'e Doğru

İslam’dan önce bir köle olan Târık Müslüman olduktan sonra İslam ordusunun başına geçmişti. Ramazan ayında 7000 kişilik ordusu ile Endülüs’e ayak bastı ve daha sonra kendi adı ile anılacak olan Cebelitarık’a karargah kurdu. Müslümanların geldiğini gören Vizigot Kralı Rodrigo 40.000 kişilik ordu hazırladı. O sırada Müslümanlara da 5 bin kişilik bir takviye geldi ve İslam ordusu 12 bin kişi oldu. Târık b. Ziyâdın gönderdiği elçilere rağmen Vizigotlar sayıca çok olmalarına güvenip savaş istediler. Halbuki çok olan değil Yüce Allah kimi yanında ise o kazanacaktı.

3. Kaçış Nereye!

Karşısında kalabalık düşman ordusunu gören İslam askerlerinin morali bozulmuş, aralarında geri dönmeyi düşünenler bile vardı. Komutan Târık’ın bir şeyler yapması gerekiyordu. işte o an sözden daha tesirli, tarihe geçecek bir hamle yaptı Tarık b. Ziyâd . Askerlerinin gözü önünde tüm gemileri yaktı. Akdeniz’in suları onun yaktığı gemilerin ateşi ile ısındı. Kararlılığı ve iradesi ise askerlerinin yüreğinde parladı.

4. Allah'ın Ülkesi

Ünlü şair Muhammed İkbal, Târık’ın yaptığı hamleyi çok hoş ve ince bir biçimde anlattığı dizelerinde bize çok önemli bir mesaj veriyor;

ALLAH’IN ÜLKESİ

Karaya çıkar çıkmaz

Bütün gemileri yaktı Tarık.

Askerleri:

“Çılgınlık senin bu yaptığın

Nasıl geri döneriz şimdi?

Yaktın bütün gemileri

Çaresiz bıraktın bizi!” dediler.

Gülümsedi, kılıcını kavradı Tarık:

“Ne demekmiş geri dönmek,

Yeryüzüdür bizim ülkemiz!

Ve bütün ülkeler

Mülküdür Rabbimizin!”

5. Ya Şehadet, Ya Zafer

Yüksekçe bir yere çıkan komutan Târık askerlerine seslenerek tarihe geçecek olan o sözünü söyledi “Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman var. Nereye kaçacaksınız! Bize ancak doğruluk ve sabır vardır. ” Bu sözleri duyan askerler karşılarında gördükleri gözü kara komutanın ardından tekbir sesleri ile düşmana hücum etti. Ve sekiz gün boyunca Lekke vadisi, hak ile batılın savaşına şahitlik etti.

6. Avrupa'da Bir İslam Devleti

Sayıca çok olmalarına güvenen Vizigotlar yenilmiş ve Avrupa’nın kapıları Müslümanlara açılmıştı. Bu fetih bir köleyken Müslüman olup İslam ordusunun başına geçen Târık b. Ziyâdın kararlılığı ve şehadete olan aşkı sayesinde gerçekleşmişti. İslam bir köleye izzet ve şeref verirken aynı zamanda Avrupalıların ordusunda köleler yem olarak kullanılıyordu. Komutan Târık İspanya’yı fethetmiş ve binlerce insanın hidayetine vesile olmuştu. Vizigotların baskısından ve zulmünden usanan halk ise artık rahat bir nefes almıştı. Târık İsmi gibi karanlığı delen yıldız misali Avrupa’da ki küfrün karanlığını İslam’ın ışığıyla aydınlatan yıldız olmuştu. Ardında ise yedi yüzyıl boyunca sürecek olan ihtişamlı bir devleti; Endülüs’ü, Cebeli Tarık’ı bırakmıştı.

7. Vefatı

İslam adına çok büyük fetihler yapan bu koca yürekli komutanın elde ettiği onca ganimete, fethettiği onlarca şehre rağmen “Ey Târık! Dün Berberi bir köleydin, bugün muzaffer bir kumandansın. Yarınsa toprağa gireceksin. Sonra da Allah’a hesap vereceksin!” dediği rivayet olunmaktadır. Fetihten sonra halifenin gönderdiği mektupla Şam’a geri dönmesi istenmişti. Geri dönen Târık b. Ziyâd göstermiş olduğu başarılara rağmen halifeden yeteri ilgi görmemiştir. Vefatına kadar gözden uzak mütevazı bir yaşam sürmüştür. İnşaAllah o İslam adına yaptıklarının mükafatını Cenab-ı Haktan alacaktır.

8. Tarık Bin Ziyad Bize Ne Öğretti?

Târık b. Ziyâd bizlere ulaşmak istediğimiz hedefler için risk almamız gerektiğini, büyük hedefler uğruna küçük şeylerin feda edilebileceğini öğretti.

Amelimizde Rıza-i İlahi olması gerektiğini, şehadete olan aşkı, bir kişinin bile küfürden kurtulmasına vesile olmanın önemini hatırlattı.

Eğer ki biz gemileri yakmayı başarırsak bu topraklarda tekrardan altın çağların yaşanacağını gösterdi.

Ve burda bilge lider Aliya’nın şu sözünü hatırlıyoruz: İslam korkakların değil, cesur ve atılgan Müslümanların omuzlarında yükselecektir.