Fotoğrafçılık modern zamanda sergilerden çok sosyal medya üzerinde kendini gösteren bir sanat dalı olmuştur. Dünya çapında çok fazla sayıda insanın özellikle gençlerin sıklıkla takip ettiği ve zaman geçirdiği sosyal medya, insanları pek çok açıdan etkisi altına almaktadır. Günümüzde bu etki üzerinde tartışılamayacak kadar açık ve nettir. Sosyal medya aracılığıyla popüler hale gelen ve oturduğumuz yerden bize dünyanın çeşitli yerlerini görme imkanı veren fotoğrafçılık, yeni gelişen teknoloji ile birlikte daha kaliteli ve daha gerçeğe yakın haliyle karşımıza çıkmaktadır. Fotoğrafçılık sayesinde doğa, mekan, insan ve yaşam stili tanımakta ve keşfetmekteyiz.
Bir Kare Bir Güzellik
Dünyanın bir ucunda hiç bilinmeyen bir kültür, bir inanış ya da herhangi bir varlık insanı belli bir şaşkınlık ve hayranlık duygusuna itebilir. Bu hayranlık ve hayret bizi her şeyin Yaratıcısı olan Rahman’a götürebilir. Nasıl mı?
Biliriz ki tefekkür, İslam dininin önemli bir ibadetidir. Alemleri bilmek, alemleri tanımak ve alemlerin Rabb’ini bulmak kalbin Allah’a olan samimiyetine samimiyet ve sevgisine sevgi katar. Kendimizde ve kendimiz dışında olan olayları, meydana gelen değişiklikleri gözlemlemek, doğrudan gözlemlemesek bile birilerinin vesilesiyle şahit olmak acizliğimizin ve bizim üzerimizde bir güç olduğunu gösterir bize. Ekranımızda beliren bir kare, renkleriyle, sunuluş biçimiyle, ışık ve gölge oyunları ile fotoğrafçının öznel deneyimlerini, duygu ve düşüncelerini kitlesine aktarırken aynı zamanda orada gerçekleşen olayı, güzelliği ve evrensel duyguları da yansıtır.
Sadece Güzellik mi?
Peki fotoğraflar içlerinde her zaman bir güzellik mi barındırır? Fotoğrafçılığa geniş kapsamda bakıldığında bir savaş fotoğrafçısının sunduğu kareler korku ve acımasızlık duygusunu; bir doğa fotoğrafçısının kareleri hayranlık ve güzellik kavramlarını, bir şehir fotoğrafçısının çektiği kareler ise karmaşa ve bunalım hislerini bize anlatabilir. Fotoğrafçılıkla birlikte varlığın, yokluğun ve değişimin farkına varılır. Fotoğraflar aracılığıyla daha çok göz önüne çıkar. Mevsimlerin değişimi, gece ve gündüzün birbirini takibi, doğa olayları, ölüm ve doğum, kıtlık ve savaş çoğu insanın zihninde fotoğraflar aracılığı ile yer edinir günümüzde. Bu yer edinişle beraber insanoğlu olaylar hakkında düşünmeye başlar ve kendini belli duygular içerisinde bulur.
Nasıl Bir Anlayış?
İşte bu düşünüşle beraber başlar tefekkür. “Benim iç alemimle birlikte benim dışımda da nice olaylar oluyor. Her insan bir alem, her olay bir alem ve her varlık kendinde bir alem. Ben ile birlikte diğer alemler de yaşıyor, değişiyor ve tüm bu alemlerin yalnız bir Rabb’i var.” Bu tefekküre vesile olan, hayatımızda önemli ölçüde yer edinen sosyal medyayı ve teknolojiyi boş zaman geçirilen ve sadece eğlence aracı olarak görmemek gerekir. İnsanı hakikate kavuşturan, diğer insanlarla aynı yolda buluşturan ve aynı duyguları paylaşmaya vesile olan araçlar olarak da görmek mümkündür. İnsana kim olduğunu hatırlatan fotoğrafçılık sanatının dünyaya ve gençliğe daha güzel ve hayırlı gelişmeler katması dileğiyle…
0 Yorum