Herkesin kendine göre hayatını kolaylaştırma, düzene sokma ve güzel davranışlarla süsleme imkânı mutlaka vardır. Bunu yaparken aynı zamanda dünya düzenini yaşanabilir hale getirmeye de katkıda bulunmuş oluruz. ”Sıradışı Fikirler” hayatın içinde es geçtiğimiz gerçeklerle bizleri yüzleştiriyor..
1. İyilik ve Bağış Yapın
Haber ve gazeteleri seyrederken ya da kendi mahallemizde komşunun yırtık ayakkabı ile okula gidişini duyar, görürüz. Afrika’da bir deri bir kemik kalmış, elinde boş tasıyla umutsuzca yardım bekleyen çocukların fotoğraflarına bakarız. İçimizden acırız. O anda yanında olsak her şeyimizi bağışlarız, değil mi? Ama oraya uzanan ellere bağışta bulunmayı hiç düşünmeyiz. Fotoğraflara bakarken acımakla sadece içimizi ya da vicdanımızı rahatlatmış oluruz. Bu duygular çocuğun karnını doyurmaz. Mendil satan çocuğa bakarken, ona acımak yerine herkes çevresinde yardım etme alışkanlığı kazanırsa toplumda huzur ve kaynaşma oluşur. Dilenenlere para vermek yerine, yardım kuruluşlarına ya da çevrenizdeki yoksullara kendinizi mümkün derece belli etmeden yardım edin! Bu hareket ruhunuza iyi gelecek, kendinizi çok huzurlu hissedeceksiniz. Belki dünyada yoksulluğu yok edemeyiz, ama bağışta bulunma alışkanlığı kazanırız. Bağışta bulunma alışkanlığı kişiye özgüven kazandırır.
2. Kan Bağışlayın
Dünyada insanı mutlu eden fikirlerden ve herkesçe kabul gören iyi davranışlardan biri de kan bağışıdır.Herkes her an bir kaza, bir yaralanma ya da bir hastalıktan dolayı kana ihtiyaç duyabilir. Belki de verdiğimiz kan bir gün yine bizi kurtaracaktır…On sekiz yaş üzerinde ve en az elli kilo olan bütün sağlıklı insanlar kan verebilir. Kan vermenin sağlık açısından oldukça yararlı olduğu bilinmesine rağmen hala radyo ve televizyon anonslarıyla kan aranıyor.Yapmamız gereken şey; kan bağış merkezlerine gidip adresimizi telefonumuzu yazdırmak, gerektiğinde gidip kan bağışlamaktır. Bu davranış, insan olmanın bir gereğidir.
3. Zamanın Yönetimini Elinize Alın!
Zaman insanın farkında olmadan boşa harcadığı, hayatımızın başlangıç ve sonunu belirleyen çok önemli bir unsurdur. Zamanı planlı kullanan insan, hayatı kendisine ve ailesine kolaylaştıran insandır. Dinlenme saati, çalışma saati, aile ile ilgilenme saati, uyku saati, komşusuyla ilgilenme saati, çevresiyle ilgilenme saati, gibi daha birçok zaman planlaması yapacağımız faaliyetlerimiz vardır. Konumuz kendine ve çevreye ( doğa ve doğanın içindekiler dâhil) karşı görevlerimizi yerine getirirken yaptığımız zaman planlamasını insanlara yardım için basit bir hesap yapalım; Herkes yılda fazla değil, iki haftasını yardım faaliyetleri için ayırsa, ülkede yaşayan yetişkin sayısı ile çarpımda muazzam bir zaman ortaya çıkar. Bu muazzam zamanı yardım için ayıran toplum, kısa sürede huzurlu ve ülkesini cennete çevirebilir.Buna “Biz” diye düşünenlerin reçetesi denir.
4. Sosyal Projelerde Görev Alın
Eğitim öğretime katkıda bulunan ile ağaç dikenler, bu dünyadan gittikten sonra bile yaptıklarıyla yaşarlar. California’nın bir semtinde her okulda hikaye okuma, masal okuma saati vardır. Bayan Anne haftada bir gün evinin yakınındaki bir okulda gönüllü masal okuma çalışması yaparmış. Yıllarca bu işi hiç bıkmadan, usanmadan sürdürmüş. Emekli olmuş, yaşlanmış, ama okullarda gönüllü çalışmayı hiç aksatmamış. Bir gün öldüğünde hiç kimsenin ummadığı muazzam bir kalabalık gelmiş. Cenaze arabasının arkasından yürüyen binlerce çocuk, genç, gözyaşlarıyla uğurlamışlar . Geri dönerken herkesi hayrete düşüren bir görüntü ortaya çıkmış. Kalabalığın geldiği yol, yağmur yağmış gibi gözyaşlarıyla ıslanmış. Bayan Anne o günden sonra çevrede efsane bir isim haline gelmiş.Belki bu kadar yapmaya zamanımız yoktur, ama ayda bir gün okullarla bir etkinlik yapabiliriz, Özellikle anne babaları olmayan esirgeme kurumunu ziyaret edebiliriz.
5. Çevreyi Temiz Tutun ve Doğayı Koruyun
Amerika’da sokağa atılan çikletleri temizlemek için yılda 90 milyon dolar harcandığını biliyor muydunuz?Demek ki, çevre sorunu gelişmiş, gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkeler arasında bilinçli insan sayısı yönünde fazla bir fark yok. Hong Kongda bir şoför, bir kenara arabasını park etmiş, portakalını soyuyordu. Bir iki hamlede portakalı soydu, kabukları caddenin tam ortasına savurdu. Oradan geçen orta yaşlarda bir bayan, caddenin ortasındaki portakal kabuklarını topladı, sakin bir tavırla gitti, taksinin içine attı. Şoför hiddetle kadına “Ne yapıyorsun!” diye bağırdı. Kadın son derece sakin bir tavırla cevap verdi. “Bir şey yok! Sokaklar hepimizindir, yalnız size ait değildir. Sen halkın ortak kullandığı eve çöpünü attın, ben de iade ettim!” dedi, çekti gitti.Şoför birkaç saniye düşündü, gülümsedi. Kabukları aldı, çöpe götürdü, kadının arkasından bir dakika hayranlıkla bakakaldı.Her sokakta böyle bir bayan olursa çevre sorunları kalmayacağına inanıyorum.Suyun size verdiği hiçbir şeyi, tekrar suya atmazsanız, sular asla kirlenmez!47
6. Arkadaşlarınızı Arayın
Bu davranış size inanılmaz bir dostluk kariyeri kazandıracaktır. Deneyin, mutlaka belli zamanlarda arkadaşlarınızı arayın. Dost biriktirmek para t mekten iyidir. Çünkü bazen p nın yapamayacağı bir işi bir ç;içtiğiniz veya bir yemek yediğiniz insan yapar. Dostlarınıza cömert olun. Cömertlik bütçenizi aşacak şekilde değil, bazen birlikte içilen bir çorba, bir çay bile yeterli.Dünyanızı, güzel diliniz veilişkilerinizle edindiğiniz dosf larla süsleyin!
7. Fazlalıklarınızı Dağıtın
Evinizde fazla olan kullanmadığınız ne varsa dağıtın. Fazla hiçbir şeyi boşu boşuna bir kenarda bekletmeyin! Alın bağışlayın, dağıtın veya tanıdık birine hediye edin!Dağıtacağınız şeyler yalnızca eşya değil, para, yiyecek ve en önemlisi düşüncelerinizdir. Etrafınızda, kafanızda bir şey bırakmayın dağıtın!
8. Ağzınız Kapalıyken Kulaklarınız Açık Olsun
Bazen sadece dinlemek insana itibar kazandırır. Her yerde her zaman konuşmak geçerli bir davranış değildir. Bazen insanları sabırla dinleyin, dinlerken, dinler gibi yapmayın, samimi olarak dinleyin. Karşınızdakini olabildiğince ciddiye aldığınızı dinlerken belli edin. Böylece dinlediğiniz kişinin kalbini kazanırsınız. Sizi hiçbir zaman unutmaz.68
9. Kapitalizm Çarkında Su Değil Çivi Olun
İnsanlığa dayatılan çılgın tüketim alışkanlıklarının tersine sade ve boş tüketime sırt çevirin.İhtiyaçlarınız bitmedikçe ve işe yaramaz duruma gelmedikçe alışveriş yapmayın. İnanın hayatınız mükemmel bir renge bürünür. Kapitalizmin çarkına su taşıyacağınıza bir çivi sokun, çarklar belki durmaz, ama siz kendinizle gurur duyarsınız.Örneğin telefonunuz işe yaramayana kadar telefon satın almayın. Beğendiğiniz elbiseler eskimeyinceye kadar onları kullanın. Teknolojiyi takip etmeyin, onu sevindirmeyin. Kapitalizmi sevindiren tüketiciler mutsuz olur, karşı çıkanlar mutlu olur.
10. Hayatın Hamalı Olmayın
Bilim adamlarının balıklarda yaptığı bir deney insanlara ders verir nitelikte. Bir balığın sırtına ağırlığı kadar bir taş bağlamışlar, balık, sırtındaki yük alınmayana kadar hareket etmemiş.Ağırlığının yarısı kadar taş bağlamışlar yine aynı davranışta bulunmuş. Son olarak ağırlığının onda biri kadar bir taş bağlamışlar, yoluna devam etmiş, ama sert zemine sürtünerek yükü sırtından atmış.Unutkan sanılan ve aklıyla dalga geçilen hayvan bile sırtında yük taşımak istemiyor. İnsanlar ise muazzam bir aklı olmasına rağmen kendini ilgilendirmeyen ne kadar dert, sorun varsa sırtına yükler, onunla yaşar. Başkalarını memnun etme pahasına hayatını problemlerin hamallığını yaparak yaşar ve erkenden ölür gider.Sizi ilgilendiren ve çözülmesi sizin gücünüz dâhilinde olan sorunları çözün ve başkalarının sorumluluklarını sırtınıza yüklemeyin. Bunu başarırsanız hayat size güzel bir huzur sunar!
11. Okuyarak Özgürleşin
Mahatma Gandi; “Okuyan insanın içinde zincirleri kıracak kadar güçlü bir dinamit vardır. Onu kırarak ve özgürleşir!” der. Gerçekten okumak alabildiğine hayal, zihin ve fikir özgürlüğü sunar.Okumak yüzünüzü ve bakışlarınızı bile değiştirir. Bakışlara anlam ve erdemlilik kazandırır.
12. Kilonuza Yüz Çevirmeyin!
Evdeki tartının bulunduğu yakın duvara bir kâğıt asın ve her sabah tartılarak kilonuzu yazın ya da bilgisayarınızın ekranına bir not yazma bloğu açarak yazın! Ay sonunda ortaya çıkan grafiğe göre yemeklerinizi ayarlayın. Kilo verme şekillerini bir yana atarak kendi bünyenize göre kilo kontrolünü kendiniz sağlayın!Unutmayın; kilo verme formülleri arayan, kilo vermeye yarım niyetli veya mucize arayanlardır. Mucizeyi bırakın, kendi kilo kontrolünüzü kendiniz sağlayın!Bu arada size klasik, fakat yüzde yüz sonuç alman bir tavsiyede bulunalım; istediğinizi yiyin, ama un, şeker ve tuzdan uzak durun yeterlidir!Hepimizin sorunu ne biliyor musunuz? Emek çekmeden her şeye ulaşma isteğidir. Bunu bertaraf edersek kilo ve birçok sorunu kolaylıkla aşarız.Hem istediğimi yemeliyim hem de zayıflamalıyım. Hem az çalışayım hem de zengin olayım. Hem çalışmayayım hem de okulumu birincilikle bitireyim. Hiç emek çekmeden en yüksek kariyere ulaşayım, gibi bilinçaltı istekler başarımızı engelliyor.
13. İnternetin Dünyanızı Karartmasına İzin Vermeyin
Çağın zamanla yarışıdır internet. İyi kullanabilirseniz size büyük katkılar sunar. Tıpkı bir eşya, ya da araba gibi…İnterneti gelişiminiz için kullanın. Bilgi, bilim, hafıza kullanımı, zihin gelişimi, uygun alışverişleriniz için kullanın. İnternetin zincirlerine kendinizi zincirlemeyin, tam tersine uçsuz bucaksız bilgi ve dünyayı tanımak için kullanın. İşleriniz için kullanın.Unutmayın, insanlık tarihinin en güzel ve mükemmel zamanınızı yaşıyorsunuz. Ve yine unutmayın; çok şanslısınız, çünkü geriye doğru bir zamanda doğsaydımz bu harika icadı göremeyecektiniz.Öyleyse bu şansı pozitif anlamda kullanın. Hayatınızı bir ekrana kilitleyecek şekilde ona bağımlı olmayın.
14. Güzel Zamanınızı Uykuya Kaptırmayın
Güneş bizi uyurken yatağımızda bulamamalıdır. Güne güzel başlayabilmek için gece 8-9 saatten fazla uyumadan kalkılmalıdır. Hafta sonu dâhil olmak üzere 8-9 saatten fazla uyku yarar yerine zarar getirmektedir bünyemize ve hayatımıza.Bunun yanında uzmanlar hep aynı saatte uyanmayı önermektedirler. Güne zinde başlamak için, güne mutlaka oda sıcaklığında I- 2 bardak su içerek, ardından dengeli bir kahvaltı ederek başlayın!Kahvaltıyı mümkünse ailece hoş sohbet bir ortamda alın. Böyle sofrada yiyecekler yanında gün boyu bizi mutlu kılacak soyut gıdalar da almış olursunuz.Ayrıca; güne kâinatla, ağaçla, böcekle, köpekle, kediyle selamlaşarak başlamak, mümkünse onlara bir şeyler vererek, ihtiyaçlarını gidererek onları sevindirerek başlamak, yeşile, çevreye bakarak başlayın!Her sabah güne duş alarak başlayın, size inanılmaz bir pozitif enerji sunacaktır.Sabah kalktığınızda sevdiklerinize mutlaka günaydın ile başlayın! Akşamınız ne kadar kötü geçerse geçsin sabah sevdiklerinizle selamlaşarak uyanın. Hayatınızda elbette olumsuzluklar olacak, her şeyin güllük gülistanlık olmasın mümkün değil, ama siz bütün olumsuzluklara rağmen gülümseyerek kalkın. Mevlânâ bu konuda şöyle der;“Gül; o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandım. Dikenle beraber bulunduğum için neden gama düşeyim, neden kendimi kedere salayım? Ben ki, gülmeyi, o kötü huylu dikenin beraberliğine katlandığım için elde ettim. Onun aracılığıyla evrene güzellikler ve hoş kokular sunma imkânına kavuştum…”Bu gül, bize de diyor ki: “Sen de benim gibi ol!”
15. Açık Konuşun
Çalışma alanlarınızla iletişim halinde olduğunuz insanlarla oldukça açık ve net cümleler kurun. Herhangi bir yanlış anlama olmaması ve sonunda size pahalıya mal olmaması için bunu mutlaka yapın!-Hızlı konuşmayın bu bir eksi puandır.-Yavaş konuşun size artı puan kazandırır.-Kısa, anlaşılır cümleler kurarak konuşun!-İş ile özel yaşamınızı belirgin çizgilerle çizin ve birbirinden ayırın.-İş arkadaşlarınızla özel hayatınızı anlatmamaya çalışın.-Üstleriniz ve altınızdaki çalışanlarla oldukça nazik konuşun. Yalnız iş yerinde değil, iş hayatınız dışında da güzel konuşmak ummadık güzel kapılar açar. Tatlı dil anahtarsız kapıların açan tek anahtardır. -İş yerindeki arkadaşlarınıza yardım edin. Yeni işe girmiş, henüz iş yerini ve işini tanıyamayan insanlara yol gösterin.-İşinizle ilgili dergileri konferansları asla kaçırmayın.
Kaynaklar
Sıradışı 202 Fikir – Alexander Winterman
Bu blogların seçilmişlerinin bir dergide toplanmış hali olsa ne güzel olurdu… Sevdiklerimize de hediye ederdik…
Bu maddelerin çoğu sıradışı değil.
Ayrıca, editör hataları var. Kapitalizm maddesinde “sırt çevirin” yanlış olmuş.
Başka da var.
Yabancı bir kaynaktan alınmış. Onlara göre elbette sıradışı. Ama biz müslümanların okuyacağı bir yazı için başka bir başlık kullanılabilirdi