Kapılar mavi, kaldırımlar mavi, merdivenler mavi, her şey sanki mavi. Mavi şehir Şeyşaven’e hoş geldiniz !
Mavi yapılarıyla iyi bilinmesinin yanında, Şeyşaven’in geçmişi yüzyıllara varan oldukça etkileyici bir tarihe dayanıyor.
Şehir eski görünebilir belki ama lezzetli restoranları ve rahat konaklamasıyla seyahat etmek için oldukça rahat bir yer.
Eğer mavi en sevdiğiniz renk ise buraya doğru hareket edebilirsiniz.
Rif Dağları’nda kurulu olan şehirde önceleri bütün yapılar beyazdı fakat tarih şehri bu şekilde gözler önüne serdi.
Şeyşaven aslında 1471 yılında İspanya’dan Reconquista (Endülüs döneminde İber yarımadasındaki Hristiyanların, Müslümanların yarımadada ki varlıklarını kaldırma çabaları) ‘dan kaçan faslılar ve Yahudiler tarafından kurulmuştur.
1930’larda Hitler’in büyüyen gücü karşısında yurtlarından edilen Yahudiler, yığınlar halinde tekrardan güvenli buldukları Şeyşaven’e kaçmıştı. Bugün şehre kimliğini veren canlı mavi renk bu insanlar tarafından boyanmıştı.
Mavi rengin hikayesi de buradan geliyor. Mavi Musevilik dini için kutsal kabul edilen bir renk ve semayı temsil ettiği gibi cenneti de temsil ettiğine inanılıyor. Mavi renk kentin sokaklarında bu inanış doğrultusunda hayat bulduğu söyleniyor. Ayrıca 1400’ün sonlarına doğru Safed’e göç eden Yahudiler de aynı şekilde ve aynı sebepten evlerini maviye boyamışlardı.
Sivrisinekleri uzak tutuğu için binaların kapılarında, pencere pervazları ve diğer yapılarda mavinin kullanıldığı da rivayetler arasında.
Sivrisinekler suyun yakınında cirit atmayı sevmelerine rağmen iş temiz akan bir suya geldiğinde hiç sevmezler ki bu da tam olarak Şevşaven’in sahip olduğu görüntü. Sıra sıra dizili maviliklerin içinden yürürken düşündüğünüzden çok daha çabuk aklınız karışabilir. Çünkü bu kadar mavinin içinde yüzüyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Mavi zemin ıslak olduğunda ise yer harikulade bir su dünyasına benzemeye başlıyor.
1948’e kadar kalan çoğu Yahudi aile, Müslüman ve yerli Berber ailelerden oluşan komşuları ile birlikte mutlu mesut yaşıyorlardı fakat 1948’de var olan birçok Yahudi aile İsrail için şehri terk etti.
Onların yokluğuna rağmen göz alıcı mavi renk köyün kimliği olarak kalır. Aslında her bahar köylüler bir kat daha maviye boyarlar. Yerel yönetim de özel fırçalar ve diğer yardımcı hizmetlerle Şevşaven’in tarihini yaşatmak için çaba göstermektedir.
Mavi baskın renk olmasına rağmen ara ara pembe, yeşil ve sarı renklere de rastlamak mümkün. Ne kadar olursa olsun yerli halk için asla hiçbiri mavi gibi değil. Yerli kadınların kaftanları dahi elektrik mavisi tonunda ve çevreyle eşleşmiş.
Şevşaven’i evi gibi gören hemen hemen 40.000 insan var ve hepsi için mavi binaları ayakta tutmak bir onur,özellikle kadınlar için.
Yerel halk sadece mavi rengin getirdiği sembolizmin tadını çıkarmakla kalmıyor aynı zamanda mavinin evlerini serin tutuğunu söylüyor. Yerel halk sahip oldukları bu harika şehri sevmekle kalmayıp turistleri de kucak dolusu sevgiyle karşılıyor.
Gerçi bazı ziyaretçiler sadece mavi binalar için gelmiyor . Esrarın veya etraftaki dağlarda yetişen kifin bulunmasının rahat olması da etkenler arasında.
Gece veya gündüz ziyaret etmenize bağlı olarak , mavi şehri delice sevmek için yeni yeni manzaralar gözünüzde farklı bir şekilde ışıldayacak.
Eğer şehrin bu canlı mavi renkleri gelmek için yeterli değilse şehrin insanları ziyadesiyle cana yakın.
Ana meydan da sıralanmış lezzetli restoranlar, kafeler, dükkanlarda şehrin tadını çıkartabilir ve kolaylıkla sosyalleşebilirsiniz.
Şevşaven’in ziyaret eden herkes aynı şeyi söylüyor. ‘Burada zaman geçirmek daha fazla gülmeyi istemek demek.’
Böylesine endişesiz ve mutlu atmosferde, Şeyşaven’den yüzünüzde sebepsiz bir tebessümle ayrılacaksınız.
çok özendirici gerçekten…
Çok beğendim
Rüya gibi??
Çok sevdiğim maviden soğudum ?
Çok güzel bir rüyada gezer gibi ..
Bence çok güzel ❤
Sunumda kullanabillir miyim ?