1- Kendilerini cennette zannetmeleri
Belki de kadınların da erkeklerin de en büyük hataları, kendilerini cennette zannetmeleri; evlilik öncesinde boş vaatlerin gerçekleşmesini beklemeleri; izledikleri filmleri gerçek zannedip öyle yaşamayı arzu etmeleridir. Eldeki nimetlerle idare etmesini bilmeyen bir eşle yaşamak gerçekten zordur. Şükretmeyen, erkek olsun kadın olsun zapt edilemez.
2- Birbirlerinin anne babalarına karşı tavırlarını takdir edememeleri
Eşlerin birbirlerinin aile büyüklerine karşı özel durumlarını takdir edememeleri de sonuçları aileyi zorlayan hatalardandır. Bilhassa erkeğin anne ve babasına alakasını kadının takdir edememesi çok kötüdür. Yalnız, erkeğin anne babasının çekeceği yükünü eşine çektirmesi de hakkı değildir. O yükü kendisi çekecektir. Eşini ikna ederek, ona benzer iyiliklerini ispat ederek onu da yanına alması tabii olandır. Saliha bir kadın, değil eşinin anne babasına karşı, bütün mü’minlere karşı merhamet yüklü olmalıdır. Eş de bu güzelliği şükranla karşılamalı, kıymet bilmelidir.
3- Kadınların süslenme ihtiyacı içinde olmamaları
Çok önemli bir sorun, kadınların eşlerine karşı süslenme ve bakım ihtiyacı içinde olmamalarıdır. Arkadaşlarına ve misafirlerine gösterdikleri ihtimamı eşlerine göstermeyerek kendi kuyularını kazmaktadırlar. Bir kadın yaşlanmayla, doğumda ve benzeri şekillerde ortaya çıkan yıpranışını gidermelidir. Hatta aybaşı günlerindeki cazibe düşüklüğünü bile gidermenin yollarına bakmalıdır. Bilhassa çocuk doğurduktan sonra kendisini salan kadınların sorumluluğu vardır. Kimse ‘takva’ ve ‘züht’ gibi kelimelerin arkasına sığınmamalıdır.
4- Geçmişi kapatamamaları
Eşler arasındaki en önemli sorunlardan biri, geçmişi kapatamamaktır. Üzerinden yıllar geçmiş bir tartışmayı mahşer yeri ciddiyetiyle tekrar konuşmak abestir. Hatalarını gömmesini bilmeyenler, bataklıkta yaşamaya mecbur kalırlar.
5- İyilikleri başa kakmaları
İyilikleri başa kakmak, her iki taraf için de ayıplı bir tutumdur. Zamanında verilmiş bir hediyeyi, mesela aile büyüklerinin verdiği bir borcu konuşmak asla İslami değildir. (Bakara, 264) İslami olmayan bir yerde nasıl huzur, bereket olur?
6- Sorun ve sırları başkaları ile paylaşmaları
Evdeki sorunları evin dışındakilere taşıyarak sorunun kökleşmesine neden olmak da bir hatadır. Bir yandan da kul hakkıdır. Bilhassa yatak sırlarının yayılması, gayet çirkin bir hatadır.
7- Eşlerin birinin gelişen sosyal konumunu ve ilmî seviyesini diğerinin takdirde zorlanması da bir hatadır.
8- Herkesin kendi işiyle meşgul olduğu bir anlayış, dünyevi işlerde bir nebze doğru olabilir ama ibadet hayatında eşler birbirilerini yalnız bırakmamalıdırlar. Destek olmayan, iyiliğe teşvik edip kötülüğü uyarmayan hatalıdır.
9- Cinsel tatminsizliğe neden olmak hatadır. Erkek veya kadın, her ikisinin de cinsel ihtiyacı vardır. Birinin kendini düşünüp diğerini yok sayması zulümdür.
10- Erkeğin eşini ev mahkûmu hâline getirmesi ve onu hayattan koparması yanlıştır.
Dünya nimetlerinde kadının da hakkı vardır ve bu hakkı vermek erkeğin görevidir.
11- Kadınlı erkekli karma oturumlara izin vermek, her iki taraf için de tehlikeli bir hatadır.
12- Kadının aşırı kıskançlığı, kendisini de erkeği de yıpratan bir hatadır.
13- Allah'a isyan olan bir işte tarafların birbirine itaati hatadır.
14- Evden çıkışlar için erkeğin izninin gereksiz hâle getirilmesi hatadır.
15- İstişaresizlik, bildiğini yapma anlayışı hatadır.
Aile için bir istişare komisyonu, bir ilim adamı seçilememesi eksikliktir; ilk fırsatta giderilmelidir.
Nureddin Yıldız’ın Aile Davamız isimli eserinden alınmıştır.
0 Yorum