Endülüs denilince ilk aklımıza gelen İslam Medeniyeti’nin ulaştığı yüksek ilim, fen, sanat ve düşüncedir. Endülüs’te asırlar boyunca İslam âlimleri diğer din ve ırklara mensup kişilerle din ve kimlik farkı gözetmeksizin ilmi çalışmalarda bulunmuş ve kıymetli eserler vermişlerdir.
Serbest bilimsel ortam sayesinde hem Yahudiler hem de Hristiyanlar kendi inançlarını muhafaza ederek çalışmışlar ve bu ortam birbirinden önemli ilim adamlarının yetişmesine vesile olmuştur.
İşte bu bilimsel ortam içerisinde yetişen ve adından hala söz ettiren 6 Endülüslü âlim ve keşifleri…
1. Mekanik Mühendisliği Konusunda Tek Eser: El-Muradi
11. yy’da Endülüs’te yaşamıştır. Günümüze ulaşan bir kitabı haricinde hayatı hakkında hiçbir bilgi yoktur.
Kitâbu’l-Esrâr fî Netâyici’l-Efkâr (fikirlerin neticesindeki sırlar kitabı) adlı eserinin oldukça hasarlı yegâne nüshası Floransa’daki bir kütüphanededir. Eserde 4 adet mekanik oyuncak, 18 adet su ile çalışan saat, 4 adet savaş makinesi, 2 adet suyun kaldırma gücüyle çalışan alet, 1 adet güneş saati ile 4 adet ek bulunur. Bu, Endülüs’teki mekanik mühendisliği konusunda yazılmış tek eserdir. Diyarbakır’da yaşamış olan Cezerî’den önce olup onun söz konusu eseri gördüğü hususunda bilgimiz yoktur. Murâdi’nin bu eseri 2008’de İtalyan şirketi Leonardo3 tarafından İngilizce tercümesi ve içindeki aletlerin çalışır haldeki üç boyutlu görüntüleriyle beraber yayımlanmıştır.
Murâdi astronom Zerkâlî ile aynı dönemde yaşamış ve onunla birlikte evrensel usturlabı* tasarlamıştır.
*Usturlab: Astronomide çeşitli problemlerin grafik olarak gösterilmesi, yıldızların yükseklik açılarının ölçülmesi, enlem dairelerinin belirlenmesi, zaman ölçülmesi, burçlarla ilgili bilgilerin elde edilmesi vb. işlerde kullanılır.
2. Endülüs'ün Öklid'i: Mesleme el-Mecriti
Endülüs’te Mecrit olarak bilinen Madrid şehrinde doğduğu (950) için Mecrîtî diye anılmaktadır. Kurtuba’da eğitimini tamamlayıp orada yaşamış ve vefat etmiştir.(1007) Halife II.Hakem döneminin en parlak ilim adamı, sonraki halifeler döneminde de sarayın astronomiden en üst sorumlusuydu. Kurtuba’da 979’da astronomik gözlemler yapmış ve bunlar arasında Aslan Takımyıldızının en parlak yıldızı olan Regulus’u gözlemlediğini kaydetmiştir. Matematik ve astronomide zamanının en iyi âlimiydi. Nitekim “Endülüs’ün Öklid’i” diye tanınan Mecrîtî ticarî aritmetik ve astronomi üzerine bir okul kurmuş ve organize bilimsel araştırmaların temelini atmıştır. Özellikle astronomi eserleri telif etmiş, önceki astronomların yazdığı eserlere yeni bilgiler eklemiş, geliştirmiş ve gerekli yerlerde eleştirmiştir. Harizmi’nin Zic’i ile ilgili yazdığı eserde usturlab hakkında erdiği bilgiler son derece dikkat çekicidir.
Ayrıca vergiler ve ekonomi konusunda da eser yazmıştır. Arapça yazdığı eserlerin Latinceye çevrilmesiyle bilimsel bir değişim başlamış, çalışmaları birçok Avrupalı bilim adamının ilgisini çekmiştir. Son derece saygın bir âlim olduğu için arkasında çok sayıda talebe bıraktığını biliyoruz. Kendisinden sonra gelen hem Batı, hem de İslam dünyasındaki ilim adamlarını ve öğrencileri ciddi biçimde etkilemiştir.
3. İlk Fıtık Ameliyatını Yapan Cerrah: Zehravi (Albucasis)
Kurtuba yakınlarındaki Medinetüzzehra şehrinde doğduğu (930) için Zehravî ismini almış ve Kurtuba üniversitesinde eğitim görmüştür. (ö. 1013)
Çok iyi bir cerrah olduğu için Halife III. Abdurrahman tarafından saraya başhekim olarak tayin edilmiştir. Tıp alanında yazdığı 1500 sayfalık et-Tasrif onun sadece bir tıp âlimi olmadığını aynı zamanda tıbbı bizzat uygulayan büyük bir hekim ve cerrah olduğunu gösterir. Bu eser 17.yüzyılın sonlarına kadar Avrupa tıp okullarında ders kitabı olarak okutulmuş olup onun kullandığı cerrahî aletlere ait resimlerin de bulunduğu ilk kitaptır.
Yaşadığı dönemde Avrupa’da cerrahlık küçümsenmiş, sadece kasapların ve berberlerin icra edeceği bir meslek olarak görülmüştür. Tıp alanındaki katkılarının arasında en dikkat çeken hususlardan bazıları şunlardır:
– İlk defa fıtık ameliyatını gerçekleştirmiş ve kendine has anestezi metodunu uygulamaya sokmuştur.
– Çürük dişlerin kırılmadan çekilebilmesi için kurşunla doldurulup çekilmesi fikrini ortaya atmıştır.
– Kedi bağırsağını vücut içi yaraları dikmede kullanmıştır.
– Toz haline getirerek karıştırdığı ilaçları, hayvan bağırsağından yaptığı (bugünkü kapsüllere benzer) küçük keseler içinde hastalara sunmuştur.
– Kanamanın durdurulması konusunda üç öneri sunar: a) Damar bağlama b)Dağlama c) Damarı sıkıştırma. Böylece kanamanın durdurulması konusunu 1552’de ortaya atan Ambroise Pare’den beş asır önce damarların bağlanması metoduyla ortaya atmıştır.
– Bugün Trendelenburg Pozisyonu (kan debisinin, aşırı sıvı kaybı gibi beyine kan akışının azaldığı durumlarda hayatî organların kanlanmasını sağlamak için hastayı sırtüstü bir masaya yatırıp, ayakların olduğu tarafı yükselterek başı aşağı gelecek şekilde masanın eğimli hale getirilmesi) olarak bilinen tedavi usulünden Trendelenburg’den (1844-1924) bin sene önce bahsetmiştir.
4. Evrensel usturlabın mucidi: Zerkali
Ebu İshak İbrahim İbn Yahya en-Nakkaş ez-Zerkâlî, Barı’da “Arzachel” ismiyle meşhur olmuştur. Asıl adı İbrahim olan Zerkâlî 1029’da Tuleytula’da doğmuş, özellikle astronomi alanındaki çalışmaları ve icat ettiği “Safiha” isimli evrensel usturlabıyla Alfonso Tabloları’nın yapılmasına katkılarıyla tanınır. Ömrünün sonuna doğru Kurtuba’ya yerleşip 1087’de orada vefat etmiştir.
Dünya ile güneş arasındaki mesafeyi de ölçen Zerkalî, bu mesafeyi Güneş yörüngesine dayanan gün dönümleri ile gece ve gündüz eşitliğinin presesyonuna (gerilemesine) intibak ettirebilmek için Tuleytula’da 402’den fazla gözlem yaptı ve presesyon genişliğini de aynı tarzda doğru olarak hesapladı.
Avrupa’da matematiğe dayalı astronominin doğmasına büyük katkıda bulunmuştur.
Zerkâlî’nin astronomi tarihine imzasını atmayı sağlayan belki de en önemli icadı Safiha adı verilen evrensel usturlabıdır. Bu usturlab ile ilgili olarak yazdığı Kitabü’l-Amel Bi’s-Safîha ez-Ziciya daha sonra Latinceye, İbraniceye ve diğer bazı Avrupa dillerine tercüme edilmiştir.
5. Kristof Kolomb'a Yol Gösteren Haritacı: İdrisi
İdrîsîler hanedanının kurucusu I. İdris’in soyundan gelen, aynı zamanda Seyyid olan (1099-1165), Ortaçağın en büyük coğrafyacı, haritacı, eski Mısır bilimci ve botanikçilerindendir.
Yaşadığı dönemde İslam dünyasında coğrafya ve botaniğe yeterince kıymet verilmediği için Müslüman bir âlim olmasına rağmen Sicilya Norman kralları II. Roger ve I. Guillanume’un hizmetinde bulunmuştur. II.Roger için 400 kilo ağırlığında, iki metre çapında gümüşten bir dünya küresi yapmıştır. Kürenin üzerine yedi kıtayı son derece isabetli bir şekilde yerleştirmiş, ticaret yollarını, gölleri, nehirleri, büyük şehirleri, ovaları ve dağları göstermiştir.
Son derece başarılı dünya haritaları da yapan İdrîsî’nin haritaları üç asır boyunca Avrupa denizcileri tarafından hiçbir değişiklik yapılmadan kullanılmıştır.
II. Roger için yazmış olduğu Nüzhetü’l- Müştâk fî İhtirâkı’l-Âfâk isimli eseri coğrafya alanında meşhur olmasını sağlamıştır.
6. Robinson Crusoe'nun İlham Kaynağı: İbn Tufeyl
Avrupa’da ‘Abubacer’ ismiyle bilinen İbn Tufeyl (1106-1186) felsefe, matematik, hukuk ve tıp sahalarındaki çalışmalarıyla tanınır. Saray danışmanlığı ve hekimlik de yapmış olup en meşhur çalışması Daniel Defoe’nun yazmış olduğu Robinson Crusoe’nun ilham kaynağı olan Hayy b. Yakzan (Esrarü’l-Hikmeti’l-Meşrikiye) adlı eseridir. Hayy b. Yakzan‘ın ilk İngilizce tercümeleri 1709’da ortaya çıkmış olup ne gariptir ki bundan yalnızca 11 yıl sonra Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe adlı kitabı yayınlanmıştır.
‘Hayy b. Yakzan’ ismi ‘Diri, Uyanığın oğlu’ anlamına gelmekte olup, Hayy karakterinin uykulu çocukluk evresinden bilgiye ve nihai bilgiye geçmesini, bu bilgiyle dünyayı ve etrafındaki her şeyi kavramasını anlatır.
Kaynaklar
Aydüz, Salim.‘Endülüs Bilim Dünyasıdndan 10 Alim 10 Keşif’. https://www.academia.edu/19130237/_Endülüs_Bilim_Dünyasından_10_Alim_10_Keşif_
Teşekkürler ezberlemem vardı hemen yapdım???????