2009 yılından bu yana dünya Müslümanlarının teveccühünü Kur’ân’a, manevi değerlere ve Hafızlığa çekmek için, üç ayların başlangıcı olan Receb-i Şerîf ayının ilk günü ”Dünya Hafızlar Günü” olarak idrak ve ihyâ ediliyor.
Hafız Kime Denir? Hafızlığın Gayesi Nedir?
Kur’ân-ı Kerim’i Fatiha Suresi’nden Nas Suresi’ne kadar usulüne uygun şekilde ezbere okuyabilenlere Hafız denir.
“Kur’ân’ı biz indirdik; onu koruyacak olan da biziz” (Hicr Suresi – 9 . Ayet-i Kerîme) buyuran Rabbimiz, on dört asırdır Kur’ân’ın tek harfine dahi dokunulmasına müsaade etmemiştir. Kur’ân’ın tahrif edilmeden yayılıp yaygınlaşmasında ve bugünlere gelmesinde Hafızların büyük rolü vardır. Kur’ân’ın eşsiz sedası ve manâsının nesillerden nesillere aktarılmasında büyük emeği olan Hafızlar bir anlamda Kur’ân’ın hamisidirler. Bu yüzden Hafızlar; yaşayan ve yürüyen Kur’an olarak nitelendirilmişlerdir.
Kur’ân’ı muhafaza etmek Rabbimizin vaadi olmakla beraber, kullarına verdiği sorumluluk gereği Hafız olmak veya Hafız yetiştirmek Müslümanlar üzerine farz-ı kifâyedir.
Peygamber Efendimizden ﷺ günümüze 1400 yıldır hem ülkemizde hem de birçok İslâm ülkesinde hafızlık müessesi yaygın bir şekilde devam etmektedir.
Ashab-ı Kiram ve Hafızlık
“Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğreteninizdir.” buyuran Allâh Rasulü ﷺ , Kur’ân-ı Kerim’in sahih okunmasına, ezberlenmesine ve anlaşılıp hayata tatbik edilmesine büyük önem vermiştir. Peygamber Efendimizin ﷺ Kur’ân-ı Kerim’in öğrenilmesini – öğretilmesini ve ezberleyerek Hafız olunmasını birçok vesileyle teşvik ettiğini biliyoruz.
Sevgili Peygamberimizin ﷺ ; Uhud şehitleri defnedilirken en fazla ayet bileni en önce kabre koyması, sahâbe-i kirâmı başka memleketlere İslâm’ı tebliğ için görevlendirirken veya vali tayin ederken Hafız olan sahabelere öncelik vermesi gibi pek çok uygulaması; sahabenin Kur’ân’ı sahih okuma, anlama, yaşama arzusu ile birlikte Kur’ân-ı ezberleme iştiyâkını da arttırmıştır.
Abdullah bin Mesud , Muaz bin Cebel , Zeyd bin Sabit radıyallâhu anhum Hafızlıkta önde gelen sahabelerdir.
Hafızlar Toplumun Mayasıdır
Asr-ı saadetten günümüze, Hafızların içinde bulundukları toplumların maddi ve mânevi yönden gelişmesine verdiği katkıyı maya örneklemesi ile anlatmak istiyoruz.
Farsça bir isim olan ”maya”, kimyasal içeriği sayesinde bir besini farklı bir besine dönüştüren katalizör madde olarak da tanımlanabilir. Yoğurt ve ekmek mayası bunlardan en çok bilinenleridir. Maya, hamurun ekmeğe, sütün yoğurda dönüşmesine vesile olur.
Sevgili Peygamberimize ﷺ Hira Mağrası’nda gelen “OKU!” emrini yüklenen başta Hafızlar olmak üzere güzide insanlar, nice toplumlara maya misali etki etmişlerdir.
Kur’ân ve sünnet ile mayalanan şehirler Yesrib iken Medine, Konstantiniyye iken İslambol olup, Cennet bahçesine dönüşmüştür.
Hafızlar, tarih boyunca evde, okulda, iş yerinde, devlet dairesinde özetle hayatın her aşamasında üsve-i hasene olan Efendimizin ﷺ ve O’nun güzide ashabının yolundan yürüyerek her daim hayra motor, şerre fren olma gayretinde olmuşlardır.
Receb-i Şerif Ayının İlk Günü ”Dünya Hafızlar Günü”
Kur’ân’ a hizmetin şeref olarak değerlendirildiği bir düsturla, Kur’ân’ı layıkıyla okumak, anlamak ve öğretmek başta olmak üzere, lafzını ve manâsını muhafaza etme çabasıyla asırlardır sürdürülen bir müessesedir Hafızlık.
Amacına layık hareket etmek, toplumumuzun bu konuda bilgi, bilinç ve farkındalık edinmesini sağlamak ve Hafızlığın bulunduğumuz asırda gündemimize her yönüyle yerleşebilmesini tesis etmek gayesiyle her sene Receb-i Şerîf ayının ilk günü ”Dünya Hafızlar Günü” olarak idrak ve ihyâ ediliyor.
0 Yorum