Bazen yalnızca bu dünya hayatı için çalışan, bir gün öleceklerini ve hesaba çekileceklerini unutmuş gibi davranan kimselerle karşılaşıyoruz. Diğer yanda da ahireti aklında tutup büyük sevaplar işleyen ancak ailevî ve ekonomik durumlarını boş veren kimseleri görüyoruz. Peki, hayatımızın merkezine Cennet’i almışken ve Cennet için çabalarken, kendimizi Allah’ın (subhanallahu ve teâlâ) dünya üzerine yaydığı nimetlerden mahrum bırakmadan, dünya ve ahiret arasındaki dengeyi nasıl sağlayabiliriz?
Her zamanki gibi gerekli olan yönlendirmeleri Kuran-ı Kerim’den ve Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetlerden alıyoruz. Şöyle ki:
Bir gün üç kişi Peygamber Efendimizin (sallalahu aleyhi ve sellem) evine gelir ve Peygamber Efendimizin (sallalahu aleyhi ve sellem) Allah’a (subhanallahu ve teâlâ) nasıl ibadet ettiğini sorarlar. Cevabı aldıktan sonra, Peygamber Efendimizin (sallalahu aleyhi ve sellem) “Peygamber” olduğu için Allah (subhanallahu ve teâlâ) tarafından bağışlanmış olduğunu, ancak kendileri sıradan kimseler oldukları için Peygamber Efendimizin (sallalahu aleyhi ve sellem) dediklerinin bir adım ötesine geçerek aralıksız oruç tutmayı, tüm geceyi ibadetle geçirmeyi ve kendilerini hayatları boyunca evlilikten men etmeyi düşünürler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sallalahu aleyhi ve sellem), o kimselere bunun O’nun yolu olmadığını açıklar. (Bkz. Buhârî, Nikâh 1)
Resulü Ekrem Efendimiz (sallalahu aleyhi ve sellem), yaratılmışlar arasında en iyi insan ve bizler için de en iyi örnek. Bununla birlikte O da oruca ara vermiş, gece ibadetine devam etmiş ama uyumayı ihmal etmemiş ve evlenmiştir. Bizlerin de Onun sünnetlerine uyması ve doğru yolu takip etmesi gerekiyor.
İslamiyet bizden bir yalnızlık, bir tecrit içinde yaşamamızı, kendimizi toplumdan soyutlamamızı ya da Allah’ın (subhanallahu ve teâlâ) bize helal kıldıklarından tamamen mahrum kalmamızı emretmiyor. İslamiyet aşırılık, ölçüsüzlük dini değil; yediklerimizde de aşırıya kaçmamalı, vücudumuza kuvvet kazandıracak ölçüde yemeli, harcamalarımızda da hesabı tutmalıyız; fazla tutumlu ya da cimri olmamalıyız. Önemli olan nokta aklımızda her zaman ahireti ve öncelikli şeyleri bulundurmak: ailemiz olabilir (olmalı da) ancak ailemiz bizi İslam’ın bizden istediklerini yapmaktan alıkoymamalı. Yaşamak için yasalara uygun yollar arıyor olabiliriz ancak söz konusu namaza gelince arkamızı dönmeli ve oradan ayrılabilmeliyiz. (Not: Şunu da aklımızda bulunduralım, bağımsız olmak ve ailemizi geçindirmek için çalışmak gibi basit şeylerde niyetimizi değiştirerek sevap kazanabiliriz. Hanımınıza yemek yedirerek bile mükâfat kazanabileceğimizi biliyoruz. Allah’ın (subhanallahu ve teala) rızasını gözetmek adına niyetlerimizi değiştirirsek günlük yaptığımız işlerden de sevap kazanmanın yolunu açmış oluruz inşaAllah.
Allah (subhanallahu ve teâlâ) ile olan bağlantımız, dünya işlerimizde bizler için bir kaynak ve ışıktır. Özel hayatınızı iyileştirin ki Allah (subhanallahu ve teâlâ) da sosyal hayatınızı iyileştirsin. Allah (subhanallahu ve teâlâ) ile aranızdakileri iyileştirin ki O (subhanallahu ve teâlâ) da etrafınızdakilerle aranızı iyileştirsin. Ahiret için çalışın çünkü Allah (subhanallahu ve teâlâ) size dünyalık endişelerinizde yeter. (İmam Süfyan-ı Sevri)
Bu dünya bir gölge gibidir, peşinden koşarsanız asla yakalayamazsınız. Ama ona arkanızı dönerseniz sizi takip etmekten başka çaresi kalmayacaktır. (İbn El-Kayyim)
Kuran-ı Kerim’den Bazı Dersler
- “Allah’ın sana verdiğinden (O’nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah’ın sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.” (Kasas Suresi; 77. Ayet Meali)
- “O halde gücünüzün yettiği kadar Allah’tan korkun, dinleyin ve itaat edin ve kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir”. (Tegabun Suresi; 16. Ayet Meali)
- “Ey Ademoğulları! Her mescide gidişinizde güzel giysilerinizi giyin ve yiyin için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez. De ki: Allah’ın kulları için çıkardığı zinetleri ve tertemiz rızıkları kim haram kılmış? De ki: Bunlar, dünya hayatında inananlar içindir; kıyamet gününde de yalnız onlara mahsustur.” (A’raf Suresi; 31-32. Ayetleri Meali)
- “Onlar ayaktayken ve yanları üzerine yatarken Allah’ın anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve ‘Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru’ derler.” (Ali İmran Suresi; 191. Ayet Meali)
Din, hayatımızdaki en öncelikli kavram olmalıdır. İslamiyet, dengelenmiştir ve bizler için orta yoldur, dünyada ve ahirette başarı için bir anahtardır. Allah (subhanallahu ve teâlâ) bizlere hem dünyada hem de ahirette iyilik ve güzellikler versin, bizleri cehennem azabından korusun. Amin velhamdulillahi Rabbil alemin.
0 Yorum