Davetçinin Bilmesi Gereken 9 Kanun (Sünnetullah)

1.Kanun; Sebep Kanunu

Bu insan bir hoca bulacak. Bir sebep kanunu var Allah’ın. Davetçi de, hidayetin sebebidir.Davetçi, bir görev aksatması yaparsa, sebebin (kanunlardan birinin) kopmasına neden olur. İhmal eden davetçi bu kanunu kopartır. 

Ben davetçiyim diyorsan, uyku sana haram olacak! Davetçi, hidayet sebeplerinden bir sebeptir. Peygamberler’in ‘Çok yoruldum ben’ diyerek emeklilikleri oldu mu?  Davetten emekli olunmaz.

2.Kanun; Allah Tealanın Hidayet ve Delalet Kanunu

Bu dünya mümin ve kafirlerin kanunudur. Gündüz ve gece gibidir iki taraf. Sadece gece ya da sadece gündüz olamaz. Bu bir kanundur. Bu kanunu bilen bir davetçi, ‘Bu kafirler neden bu kadar azdı?’ diyemez. Çünkü Allah zaten ‘İnsanlarının çoğunun iman etmeyeceğini’ söylüyor. Davetçi, ‘Bu kadar kafir içinde elhamdülillah, 10 tane mümin var.’ Der.

İyiler/kötüler, mümin/kafir, hak/batıl kanunu var bu dünyada. Gündüzü gecesi vardır bu kanunun. Bu kanunu bilmek; bize meydana çıkarken gerekli alt yapıyla çıkmamızı sağlar, bilinçlenmemizi sağlar.

3. Kanun; Sürtüşme Kanunu

“Allah sürtüştürmediyse sizi” diyor Allah Bakara suresinde. Yani hak var, batıl var. Mümine cennet vaat ettiği gibi Allah, kafire de dünyayı tamah ettiriyor. Ölünce de şehit oldum zannediyor.

Bir mümin; yeter bu kadar cennet için çalıştığımız demiyor. Gün geçtikçe imanı artırıyor. Kafirinde malı, şehveti onun cenneti.

Allah mümin kulları her sabah iman heyecanıyla dolduruyor. Kafiri de küfür heyecanıyla. Kaç-kovala diyor adeta. Tedafü kanunu diyoruz buna. Hiçbir Peygamberine bunda muafiyet verilmemiştir.

4.Kanun; İmtihan Kanunu

İmtihan kanunu var. İnsan sınanmak için var. İyiyle kötüyle sınayacak Allah. Fitne olarak gelecek. Evlatsızlık imtihan, evlat imtihan. Fakirlik bir, zenginlik beş imtihan. Bekarlık bir imtihan, evlilik iki imtihan…

Hayat imtihan için var. Sağlığın var, imtihan. Hastalandın, sabır imtihanı. Allah korkuyla, açlıkla, susuzlukla; her şeyle imtihan edeceğiz diyor. Biri şükür imtihanıdır, biri sabır imtihanıdır. Dünya ibtila merkezidir. Bu bir kanundur. Bundan ne Resulullah (sav), ne kızı Fatıma, ne Ali ne de torunu Hüseyin (r.anhuma) muaf tutulmamıştır.

5.Kanun; Mazlumsuz Dünya Olmaz

Zalimsiz dünya olmaz. Kendilerine zulmeder insan. Zalimin olduğu yerde muhakkak bir mazlum vardır.

Bazen zalimlik, müminler içinde de olur. Zulüm, bu dünyanın tortusudur. Tortusuz bir nimet yok bu dünyada!

Allah’a davet eden, zulümsüz bir dünya hayal edemez. Sadece zulümsüzlük için çalışır. Davetçi, doktor gibidir, iyileştirmeye uğraşır. Çocuğu namaza alıştırmakta üşenen anne de, zalimdir. 

Bu tortu (zulüm) kalkmaz, azalır ama hiçbir zaman sıfır olmaz. Burada zulmün kademeleri var tabi. Davetçi de zulmün kapasitesine göre davet fonksiyonunu gösteren biridir. Davetçi, öncelik tercihi yapar.

6.Kanun; Bu Dünyada İhtilaf (Görüş Ayrılığı) Vardır

Kainatta, her insan kendi başına bir görüş demektir. Allah dileseydi insanları tek kalıp yaratırdı, tartışmazlardı.  Allah böyle dilememiştir.

İhtilaf, rahmettir. Farklı düşünme, hayatın tamamındadır. Bu bir kanundur. Davetçi bilecek ki, benim bu ihtilafı önlemem mümkün değildir. Bu kanundan Resulallah (sav), biricik ashabı bile muaf tutulmamıştır.

Birlik olalım sözü kadar ayrılık yoktur. Birlik kelimesi reklamdan başka bir işe yaramaz. Çünkü bir olmak içinde yeni bir fikre ihtiyaç vardır. “İhtilafta sıkıntı yok; ihtilaftaki düşüncelerimizi putlaştırma da sıkıntı var. Benim görüşümden başkası batıldır sözü batıldır. Yoksa ihtilaf doğaldır.”

7.Kanun; Allah Helak Edeceği Zaman Kıtlık Vermez

Allah bollukla helak eder. Bolluk çok kötü. “Biz bir yeri helak etmek istediğimiz zaman, zengin çocukları bulur, şımartırız. Bu olunca, kanunumuz yerini bulur. Kanun yerini bulunca yıkar, helak ederiz orayı”

Dolayısıyla davetçi kıtlıktan korkmaz, bolluktan korkar. Bir kaşık suda boğulmaz insan; okyanusta boğulur. Bu kanunu çok iyi düşünmeli insan.

8.Kanun; Dönüşüm Kanunu

Rad/15: “Toplum kendisini değiştirirse, Allah değiştirecek.” Toplum, Hakk’a dönecek, eylem yapacak dönüşe doğru. Bunun terside mümkün. Bir yığın nimeti nankörlükle karşılarsa, alır Allah. Bunun bedeli vardır. O bedel, nimetin alınmasıdır.

Şükrederseniz, nimet artar. Batıla kayarsanız, Allah nimeti alır. Davetçi, toplumu dönüştürüp, sonuca bakar. Kendini değiştirecek! Birey içinde böyle  ama eylem de yapacak. Allah da muvaffak kılacak.

9.Kanun; İstidraç Kanunu

İstidraç maalesef gündemimizden düştü. Düşmemesi gereken bir şeydir. Allah’ın bir kanunu da İslam nimetini yanlış kullanan hoca/hacı/mütefekkir neyse artık… Sivri şahsiyetlere tuzak kurmasıdır Allah’ın. Buna istidraç denir. Bazısı dua eder; kabul olur. Bu keramettir, haktır. Bazısı da ağzında sigarayla dua eder; bu istidraçtır. Allah dostunun da dediğini yapar, Hz.Ömer’in dediğini yaptığı gibi. Dostu olmayanın da dediğini yapar. Daha çabuk Cehennem’e düşsün diye. ‘Tuzak kurdular, Allah da onların tuzağına tuzakla cevap verdi.” 

Davetçi, Allah diye logolaşmış insandır. Allah diye adı yükseliyor, meşhurluğu Allah ile geliyor. Onun teknik hataları, günahları ihlassızlığı büyük bir suçtur. Normal insanın suçundan daha büyük bir suçtur. Normal insanınki günah, bunun ki Allah adıyla beraber işlenmiş bir günahtır. Besmele çekerek şarap içmek gibidir. Nasıl besmele içerek şarap içmek, şarabın ötesinde bir günah barındırıyor, beklide insan kafir olur maazallah. Aynı şekilde Allaha davet edeninde pot kırma hakkı yoktur. Eğer pot kırar, buna rağmen de adı şanı hala ‘Hocaefendi Hazretleri’ olarak bilinirse, Allah onun önünü açar. Açar açar, son sürat gidiyor. Trafik durdu, bu adam gidiyor. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Temel, trafiğe ters girmiş. Herkes ondan kaçıyor. Oda hayret herkes yolu bana açıyor diye düşünüyor. Polis de anons ediyor. Dikkat edin, bir kişi ters girdi trafiğe. Memur bey, ne biri hepsi ters geliyor demiş. Peygamberler yalvardı yakardı, 50 kişi olmadı. Bu mübarek konuşmadan 10 bin kişi, konuşsa 20 bin kişi topluyor. İnsanlar malını mülkünü, servetini veriyor. İstidraç… Nimetler, musluğun kapasitesinden daha süratli akmaya başlayınca, İstidraç kanunu devreye girdi demektir. Buna da dikkat etmek gerekiyor. Her halükarda Allah’ın kanunları var ve bu kanunlarda muafiyet yok.