Duanın önemi hakkında söylenmesi gereken en önemli şey Furkan suresinde geçen şu ayet olmalıdır: “ Habibim, insanlara de ki, duanız olmasaydı Allah katında ne ehemmiyetiniz vardı.” Evet Allah katında bizim ehemmiyetimiz, değerimiz duamız sayesindedir. Onun için Allah’ın bütün sevgili kulları duadan bir an bile uzak kalmamışlardır. Yüce Rabbimiz, Kendisi’ne samimiyetle yönelen gönülleri, dua eden elleri boş çevirmez. Dua; kulun ümit dalı ve Rabbine bağlılığının en güzel ifadesidir. Dua, ümit gecesinde hayırlı bir sabah, bela, şiddet ve felaket çemberinden kurtuluş ve felahtır. Dua; gönüllere ışık saçan bir nur, kul için bir tükenmez huzurdur. İnsanlar, çevrelerinde meydana gelen olaylardan etkilenebilir ve işlerinin düzensiz gitmesinden üzülüp sıkılabilir. Ancak bu gibi üzüntü ve sıkıntıların geçici olduğu bilinmeli ve bütün hayatı sarsacak bunalımlara ve strese düşmekten kişi kendini korumalıdır. Çünkü akıllı bir Müslüman hayatın ağır yükleri altında acze ve sıkıntıya düştüğünde, kendisine şah damarından daha yakın, onun en gizli sırlarını bilen ve her şeye gücü yeten Yüce Allah’a güvenir. O’na dua ve niyazda bulunur, O’nun engin lütuf ve keremine sığınır. O’ndan başka, sıkıntılara çare, dertlere deva, hastalıklara şifa ihsan edenin olmadığını bilir. Ve duada neyi istediğimiz kadar nasıl istediğimiz çok büyük önem arz etmektedir. İşte bu nedenle peygamber duaları, Allah’tan neyi isteyeceğimiz ve nasıl dua edeceğimiz konusunda bize en güzel örnektirler. Kim bir peygamberle aynı duayı yapmak istemez ki? Öyleyse gelin birlikte peygamberlerimizin dualarını dualarımıza katalım inşaAllah.
1. Hz. Adem (aleyhisselam) ve Havva validemizin duası
رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنفُسَنَا وَإِن لَّمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ
Okunuşu: “Rabbenâ zalemnâ enfüsenâ ve il-lem teğfir lenâ ve terhamnâ le-nekûnenne minel-hâsirîn.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!” (A’râf, 7/23)
2. Hz. Nuh (aleyhisselam)'ın duası
رَبِّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ أَنْ أَسْأَلَكَ مَا لَيْسَ لِي بِهِ عِلْمٌ وَإِلاَّ تَغْفِرْ لِي وَتَرْحَمْنِي أَكُن مِّنَ الْخَاسِرِينَ
Okunuşu: “Rabbi innî eûzü bike en es’eleke mâ leyse lî bihi ilmun ve illâ tağfirlî ve terhamnî ekün minel hâsirîn.”
Anlamı: Dedi ki: “Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum.” (Hud Suresi, 47)
3. Hz. İbrahim (aleyhisselam)'ın duası
رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
Okunuşu: “Rabbene’ğfirlî veli-vâlideyye ve lilmü’- minîne yevme yegûmül-hısâb.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni, ana-babamı ve mü’minleri bağışla!” (İbrahim, 14/41)
4. Hz. Yusuf (aleyhisselam)'ın duası
رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ وَإِلاَّ تَصْرِفْ عَنِّي كَيْدَهُنَّ أَصْبُ إِلَيْهِنَّ وَأَكُن مِّنَ الْجَاهِلِينَ
Okunuşu: “Rabbis-sicnü ehabbü ileyye mimmâ yed’ûnenî ileyhi ve illâ tasrif ‘annî keydehünne asbü ileyhinne ve ekümminel-câhilîn.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Zindan bana bunların davet ettikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer Sen, bu kadınların tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan, ben onların sevdasına düşer, cahillerden olurum.” (Yûsuf, 12/33)
5. Hz. Musa (aleyhisselam)'ın duası
رَبِّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي فَاغْفِرْ لِي فَغَفَرَ لَهُ إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Okunuşu: “Rabbi innî zalemtü nefsî feğfirlî fe-ğafera lehû innehû hüvel-ğafûrurrahîm.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Ben nefsime zulmettim, beni bağışla! dedi. (Allah) onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Kasas, 28/16)
6. Hz. Süleyman (aleyhisselam)'ın duası
رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَى وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَاهُ وَأَدْخِلْنِي بِرَحْمَتِكَ فِي عِبَادِكَ الصَّالِحِينَ
Okunuşu: “Rabbi evzi’nî en eşküra ni’metekelletî en’amte ‘aleyye ve ‘alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhü ve edhılnî bi-rahmetike fî ‘ıbâdikes-sâlihîn.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Bana ve anama-babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle, beni iyi kulların arasına dâhil et.” (Neml, 27/19)
7. Hz. Şuayb (aleyhisselam)'ın duası
وَمَا تَوْفِيقِي إِلاَّ بِاللّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ
Okunuşu: “Vemâ tevfîkî illâ billâhi ‘aleyhi tevek-keltü ve ileyhi ünîb.”
Anlamı: “Başarım ancak Allah’ın yardımı iledir. Ben yalnızca O’na dayandım ve ancak O’na döneceğim.” (Hûd, 11/88)
8. Hz. Yunus (aleyhisselam)'ın duası
لآ إِلَهَ إِلاَّ أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ
Okunuşu: Lē ilēhe illē ente subhâneke innî kuntu mine’z-zâlimîn.
Anlamı: «…Senden başka İlâh yoktur. Sen, Sübhân’sın (her şeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zâlimlerden oldum.» (Enbiyâ Sûresi, 87. âyetten kısmen alınmıştır)
9. Hz.Eyüp (aleyhisselam)'ın duası
وَأَيُّوبَ إِذْ نَادَى رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنْتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ
Okunuşu: “Rabbi enni messenniyeddurru ve ente erhamurrahimin.”
Anlamı: “(Ey Peygamberim!) Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine, “Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen merhametlilerin en merhametlisisin” diye yalvarmıştı.” (Enbiya, 21/83)
10. Peygamber Efendimiz (salllahu aleyhi ve sellem)'in duası
حَسْبِيَ اللّهُ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ
Okunuşu: “Hasbiyellâhü lâ ilâhe illâ hû. ‘Aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül-arşil’azîm.”
Anlamı:“Bana Allah yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben O’na güvendim ve O, büyük Arş’ın Rabbidir.” (Tevbe, 9/129)
Kuranı Kerim Türkçe okunuş:
48.4 – Huvellezî enzeles sekînete fî gulûbil mué’minîne liyezdâdû îmânem mea îmânihim, ve lillâhi cunûdus semâvâti vel ard, ve kânallâhu alîmen hakîmâ.
Diyanet Meali:
48.4 – O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Gerçekten bu duaların hapsini biliyorum
Sende maşallah bilginmişsin