Okullar başlayınca çocuklarla beraber anne ve babaları da ayrı bir telaş sarar. Bu telaşın en önemli nedenlerinden biri de anne ve babaların, evde ders çalışmak istemeyen çocuklarına ödev yaptırmaya çalışmasıdır. Bu nedenle bizler de hazır okullar başlamışken çocuğunu ders masasına oturtmakta zorlanan anne ve babalar için 10 tavsiye listeledik 😉
1. Etraftan ilgisini dağıtacak şeyleri kaldırmalısınız.
Hatta bu bir kardeş bile olabilir. Bazı çocukların dikkati adeta bir pamuk ipliğine benzer. Etrafta açık bulunan bir televizyon, çalışan herhangi bir elektronik alet ya da ağlayarak oyun ve ilgi isteyen küçük bir kardeş bu dikkat ipliğini kolayca koparabilir. Dolayısıyla, eğer mümkünse bunların hepsinden izole bir çalışma odası oluşturmak dikkat dağınıklığını minimum düzeye eriştirerek ödevlerin ve derslerin kısa sürede bitmesine yardımcı olabilir.
2. Düzgün bir oturuş sağlamalısınız.
Biz büyükler bile bir kitabı okurken eğer yatakta okuyorsak, uzanarak okuyorsak bir müddet sonra uykunun bizi kollarına çekmeye çalıştığına şahit olmuşuzdur. Dik bir şekilde düzgünce oturmayan çocuğunuz da bir müddet sonra bir türlü sandalyeye yerleşememiş bir vaziyette, sıkılıp uykusunun geldiğini söyleyebilir. Bunun için çocuğun vücut yapısına, boyuna ve yaşına uygun bir çalışma sandalyesi seçilebilir.
3. Bölüm bölüm çalışmalısınız.
Bir kere de oturup bütün dersi halledemeyebilirsiniz. Parça parça çalışmak verimi arttırır. Pomodoro tekniğini (25 dakika çalış 5 dakika mola ver) çocuğunuzun ders çalışma saatlerinde de uygulayabilirsiniz. “Bitirelim de kurtulalım” zihniyetiyle yapılan ödevlerin çocuğunuza hiçbir faydası olmayacaktır.
4. Dersten önce çalışma sürecini aktarmalısınız.
Bu normal dersler için de geçerli. Fakat Kur’an eğitimi üzerinden örnek verecek olursak; “Önce ben okuyacağım, sen tekrar edeceksin. Sonra sen okuyacaksın. Sonra ben sana 5 tane soracağım, eğer bilirsen ders bitecek. Bilemezsen bir kere daha tekrar edeceğiz.” Ama o 5’i bilmesi için elinizden geleni yapmalısınız.
5. Motive etmek şart.
“Sen okuyabilirsin, bence yapabilirsin, bildiğini biliyorum, bakalım kim bilecek…” gibi heveslendirici konuşmalar yapabilirsiniz. Bunların yanı sıra ipuçlarından da mahrum etmeyin. Önce hatırlatmalar yapın.
6. Sözünüze sadık kalmalısınız.
“Sayfa 4’e kadar çalışacağız” dediyseniz sayfa 4’e kadar çalışmalısınız. “Şu kadar okuyacağız” diyorsanız o kadar okumalısınız. Çocuğunuz ödev yapma ve ders çalışma süresini sonu gelmez olarak gözünde canlandırmamalıdır.
7. Rüşvet mantığıyla çalışmamalısınız.
“Okursan/çalışırsan sana şunu veririm, sana şunu yaparım/alırım…” dememelisiniz. Bu bir karşılık işine dönüşmemeli. Ne tehdit ne rüşvet. Bu onun görevi. Doğru motive edici cümleler kurar ve süreci yönetirseniz bunlara gerek kalmayacaktır.
8. Süreci aktif yürütmelisiniz.
Bir kelimeyi okuması bir işlemi yapması için 5 dakika beklemeyin. Esnemeleri engellemeye çalışın. Zorlanırsa yardımcı olun. Önceki yaptıklarından hatırlatmalar yapın. Ders çalışmayı işkence haline getirmeyin.
9. Sürecin hakimi olduğunuzu belli etmelisiniz.
Çocuklar sınırdan ve otoriteden hoşlanırlar. Mühim olan bunu doğru kullanabilmektir.
10. Sinirlenmemelisiniz.
Çok zor olabilir. Sınırı aşabilirler. Ama sizi öfkelendirdiklerini gördüklerinde bunu hep kullanırlar. Siz kararlı ve dirayetli olursanız ona uymaktan başka yol kalmayacaktır.
Sünneti ihya edin. Öfkelenmeyin. Zorlaştırmayın, nefret ettirmeyin…
0 Yorum