Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
Toplumumuzda çoğunlukla vuku bulan, hepimizin şahit olduğu büyü, musallat ve nazar gibi rahatsızlıklar insanları meşru olmayan yollara itebilmekte ve onları medyum, ermiş, hoca, arraf isimleriyle toplumda meşhur olmuş kimselere teslim edebilmektedir. Bunun sonucunda da birçok insan hem maddi hem de manevi bir sömürüyle karşılaştırmaktadır.
İnsanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkaran Allah, hikmeti ve rahmeti gereği kullarını musibetlerle sınamakta ve onlara bu musibetler karşısında sergilemeleri gereken tavrı da kitabı Kur’an ve elçisi Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) aracılığıyla açıklamaktadır. Bu yazıda ve bundan sonra devam edecek yazı serilerinde, kişinin bu konuda bilmesi gerekenleri aktarmaya çalışacağız inşaallah. İşte büyüden, musallattan ve nazardan korunmanın temel yolları:
1. Tevhid
Allah’ı O’nun rabbliğinde, ilahlığında, isimleri ve sıfatlarında tevhid etmek, dünya ve ahiretteki musibetlerden korunmanın en etkili ve öncelikli yoludur.
Her şeyi bilen, tüm işlevlerimize sahip olan, bizi temiz şeylerle rızıklandıran, kendisine dua edene seslendiğinde icabet edebilecek tek varlık olan, her şeyi yapmaya gücü yeten, bize zarar veren bu etkenler de dahil her şeyin gerçekleşmesi kendisinin kontrolünde ve izniyle gerçekleşen Allah’tır.
İşte rabblikte sahip olduğu bu özellikler, ibadete de yalnızca O’nun layık olduğunu bize ispatlayan şeylerdir. O yüzden yalnızca O’na yöneliyoruz, kaplerimizi O’na bağlıyoruz, O’na yalvarıyoruz, başımız sıkıştığında O’ndan yardım diliyoruz, O’na tevekkül ediyoruz, O’na secde ediyoruz; ibadetin tüm türlerini yalnızca O’na yöneltiyoruz.
Bunları kabul edip yaptıklarımızı bu esasa bina ettiğimizde şöyle buyuran Allah’ın izniyle korunmuş oluruz:
”İman edip de imanlarına zulüm karıştırmayanlar var ya, işte korkudan emin olmak onların hakkıdır ve doğru yolu bulanlar da onlardır.”
| En’am Suresi 82. ayet
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de kendisine bu ayetteki zulüm sorulduğunda şöyle demiştir:
Ayet, sizin anladığınız gibi değildir. Salih kul Lokman’ın dediğini duymadınız mı? O şöyle dedi: “Ey oğulcuğum! Allah’a şirk koşma. Muhakkak ki şirk, en büyük zulümdür.” İşte bu ayette kastedilen “zulüm”; şirktir.”
| Buhârî, Nebiler Kitabı, ”Allah İbrahim’i halil edindi.” babı
2. Sünnet
”…Onun buyruğuna aykırı hareket edenler, başlarına bir bela gelmesinden veya elim bir azaba uğramaktan sakınsınlar.”
| Nur Suresi 63. ayet
İki büyük şehadetten biri olan bu mesele, hem dünya hem ahiret saadeti için tutunulması gereken olmazsa olmazlardandır:
”Kim, kendisine doğru yol apaçık belli olduktan sonra, peygambere karşı gelir, mü’minlerin yolundan başkasına uyup giderse; onu döndüğü yolda bırakırız. Kendisini cehenneme koyarız. Ne kötü dönüş yeridir orası.”
| Nisa Suresi 115. ayet
3. Namaz
Bir Müslüman ile kafir arasındaki fark olan, dinin direği namaz Allah’ın bize emrettiği en büyük farzlardandır. Birçok ibadet çeşidini kendi içerisinde toplayan namaz, ubudiyyeti Rabbimize sarf etmenin en zahir yollarından bir tanesidir. Hakeza Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), sabah namazını kılanın Allah’ın himayesinde olduğunu da belirtmiştir:
“Sabah namazını kılan kimse Allah’ın himayesindedir. Allah, bizzat himayesinde olan bir konuda sizi sorguya çekmesin. Allah, himayesindeki bir konudan sorguya çektiği kimseyi cezalandırır, sonra da onu yüzüstü cehenneme atar.”
| Muslim, Mesacid 262; Tirmizi, Salat 51, Fiten 6; İbn Mace, Fiten 6
4. Dua ve Zikirler
Allah’ın kendisine yakınlaşmak için bize meşru kıldığı bu iki yol, sürekli hayatımızda yer almalıdır. Sabah-akşam zikirlerini, namazlardan sonra zikirleri ve sahih sünnette sabit olmuş olan zikirleri Müslüman gününün bir parçası haline getirmelidir. Dil ile birlikte söylenenleri tedebbür eden ve söylendiği sırada hazırda bulunan bir kalp, bu ibadeti Allah’ın izniyle daha kamil bir hale getirecektir.
5. Kur'an
Allah’ı anmanın en büyük yollarından biri, O’nun konuştuğu sözleri tilavet etmektir. Nitekim Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem), çeşitli hadislerinde Kur’an’ın koruyuculuğundan bahsetmiştir:
“Kuran’ı okuyun! Çünkü Kuran, onu okuyanlara kıyamet günü şefaatçi olarak gelecektir. Zehraveyn’i (yani) Bakara ile Al-i İmran surelerini okuyun! Çünkü onlar kıyamet gününde iki bulut yahut iki gölge veya safbeste iki fırka kuş gibi gelecek; okuyucularını müdafaa edeceklerdir. Bakara Suresi’ni okuyun! Zira onu okumak berekettir, terk etmek ise pişmanlıktır. Onu tahsil etmeye battailer güç yetiremezler.”
Muaviye, “Duydum ki, ‘BattaiIer’ sihirbazlar manasına gelirmiş.” demiş.
| Muslim, Musafirin, 252
“Evlerinizi, içerisinde namaz kılınmayan kabirler haline çevirmeyiniz. Bir ev ki içerisinde Bakara Suresi okunursa o eve şeytan girmez.”
| Muslim, Salat’ul Musafirin, 27
“Kim Bakara Suresi’nin son iki ayetini okursa o iki ayet ona yeterlidir.”
| Buhârî, Meğazi: 27; Muslim, Salat’ul Musafirin, 17)
”Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) her yatağa girişinde İhlas, Felak, Nas surelerini üçer defa okur ve her defasında avucuna üfürerek bedenine sürerdi. Ayrıca hasta olduğunda da Felak, Nas surelerini okuyup üzerine üflerdi. ”
| Buhârî, Fedailu’l-Kur’an, 14
6. Yanlış Yollara Başvurmamak
Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarıldığınızda, yanlış yöntemlerle insanların bu gibi zor durumlarını istismar eden bu insanlara karşı da bir ihtiyacınızın olmadığını görmüş olacaksınız. Böylesi musibetlerden korunmak kimilerinin iddia ettiği gibi ‘gizli ilimlere’ sahip olmayı gerektirmiyor, tüm insanların erişebileceği temel İslami kaynaklarda korunma yöntemlerini açık bir şekilde bulabiliyoruz.
Allah (azze ve celle) Müslümanların üzerinde bu sıkıntıları kaldırsın ve onları dünya ve ahirette selamete uğrayanlardan kılsın. Salat ve selam nebimiz Muhammed’e, ailesine ve ashabına olsun.
Yanlız dinimizde büyü yoktur. Başlık yanlış olmuş sanki.
dinimizde büyü vardır lakin yasaklanmıştır..
Dinimizde büyü vardır yapılması haramdır. Yapılan büyüyü bozdurmasi farzdır kardeş.
yazıdaki bilgiler çok doğru ve gerçekten tüm kalbimle teşekkür ediyorum. yalnız küçük bir nokta da parantez açmak istiyorum. bir mürşit kontrolünde yapılmayan veya hadislerde yer almayan zikirler bazı yan etkiler gösterebilirler. bu yüzden zikirde dahi ölçülü olmak lazımdır. bir de bu ibadetleri tabii ki “büyü, sihir ve nazardan korunmak için yapmamak”, “Allah c.c rızası için yapmak!” gerektiğini belirtmek isterim. bu şekilde yapılırsa Allah c.c. mutlaka koruyucu ve bağışlayıcıdır. Diğer türlü de korur ve bağışlar lakin ameller niyetlere göredir. Dinimiz büyü, sihir ve nazarın varlığını reddetmemiştir. Ama yapılmasını yasaklamış, yapanı lanetlemiştir. Allah c.c. Lanetlenen kullarından olmaktan bizi saklasın.