Rainer Maria Rilke Kimdir?
Tam adı “René Karl Wilhelm Johann Josef Maria Rilke” olan Rainer Maria Rilke, 4 Aralık 1875’te Böhmen’in Avusturya-Macaristan’a ait olduğu zamanlarda Prag’da doğdu.
Demiryollarında memur bir baba ve Praglı zengin bir aileye mensup bir annenin çocuğuydu. Annesi Sophie bir fabrikatör kızıydı ve etrafındaki insanlara hükmetmeyi seviyordu. Aradığı sosyete hayatını bulamadığından Rilke 9 yaşındayken 1884’te kocasından boşandı.
Rilke’nin ablası, dünyaya gelişinden bir hafta sonra ölmüş, annesi Rilke’nin doğumundan sonra bile kızının ölümüne olan üzüntüsünü üzerinden atamamıştı. Bu sebeple Rilke’ye René [Fransızca, yeniden doğan] adını verdi, onu kızının yerine koydu ve bir kız gibi yetiştirdi.
Edebiyata ve resme kabiliyeti olan Rilke, ebeveyninin baskısı ile 1885 senesinde askerî bir okula başladı. Altı sene sonra hastalığı sebebiyle bu eğitimi son buldu. 1895’te liseyi bitirdi. Aynı sene Prag’da Edebiyat, Sanat Tarihi ve Felsefe Tahsili gördü. 1896’da Hukuk Tahsili’ne geçiş yaptı ve Münih’te tahsiline devam etti.1897 senesinde Münih’te tanıştığı, çok seyahat eden bir hanım edebiyatçı olan Lou Andreas-Salomé, erkek bir yazar için René yerine Rainer adını daha münasip bulduğundan Rilke, adını Rainer olarak değiştirdi.
Onunla Berlin, Floransa, Moskova, St. Petersburg seyahatlerine çıktı. Salomé, üç yıl kadar süren ilişkilerinden sonra da Rilke’nin en büyük sırdaşı olarak kalmaya devam etti. Yaptığı bu geziler Rilke’yi çok etkiledi, şiirinin temalarını oluşturmada yapıtaşı oldu.
Daha önceki yıllarda Nietzsche‘nin aşık olduğu bu kadının Rilke’nin sanatçı kişiliğinin gelişmesinde büyük rol oynadığı belirtilir. Salome ile birlikte 1897’de Berlin’e, 1898’de Floransa’ya bir yıl sonra da Rusya’ya giden yazar, Rusya’da Tolstoy tarafından karşılanıp dönemin ünlü ressamı Pasternak ile tanışınca büyük mutluluk duydu. İki yıl sonra yine Lou Andreas’la birlikte ikinci kez Rusya’ya giden Rilke, ülkenin güney bölümünü de dolaşarak yeniden Tolstoy’la buluştu. Bu geziden sonra ruh sağlığı bozulan yazarı terk edenler arasında Salome’de bulunuyordu.
Rilke dönüşünde Bremenli bir işadamının kızı olan Clara ile evlendi; bir kızı oldu. Ailesini geçindirmek için gazetecilik yaptı.Kısa süre sonra evini terk edip Paris’e yerleşti. Ünlü heykeltıraş Rodin’in sekreterliğini yaptı. Ancak geçinemediler.
Rilke aldığı bir davet üzerine Kuzey Afrika’ya gitti.Kahire’yi, Trablusgarp’i, Cezayir’i Kartaca’yı gezdi. Müslüman halktan çok etkilendi. Ve Arapça öğrendi.Okuduğu Kur’an-ı Kerim’e hayran oldu. Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- için şiir yazdı.
Rainer Maria Rilke’nin Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- için yazdığı o ünlü şiirinde Cebrail Aleyhisselâmın Allah’ın ilk vahyini getirişini şöyle tasvir ediyordu:
Muhammed’in -sallallahu aleyhi ve sellem- Yakarışı
Tam da sığınağına vardığı bir an
Hemen tanınan o yüce melek
Ki muhteşem, dimdik ve parıldayan
Tevazu doruklarında, rica ederek
Nasıldıysa daha önce öyle olması…
Okumasız bir tacir ki seyahatlerinde
Fırtınalarla dopdolu hep iç dünyası
Bir bilgeye ağır sözü okuması nerede
Fakat melek elinde ısrarla tuttuğu
Yaprakta yazılana işaret ederek
Vazgeçmiyor ve diyordu: Oku, oku !
Okudu sanki yıllardır okurmuş gibi
Öyle ki önünde eğildi melek
Mûtîydi o, bilendi ve erdirilendi
Mohammeds Berufung
Da aber als in sein Versteck der Hohe,
sofort Erkennbare: der Engel, trat,
aufrecht, der lautere und lichterlohe:
da tat er allen Anspruch ab und bat
bleiben zu dürfen der von seinen Reisen
innen verwirrte Kaufmann, der er war;
er hatte nie gelesen – und nun gar
ein solches Wort, zu viel für einen Weisen.
Der Engel aber, herrisch, wies und wies
ihm, was geschrieben stand auf seinem Blatte,
und gab nicht nach und wollte wieder: Lies.
Da las er: so, dass sich der Engel bog.
Und war schon einer, der gelesen hatte
und konnte und gehorchte und vollzog.
0 Yorum