Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem Yesrib’e ilk gittiğinde, henüz İslamlaşmamış topraklara bu esintiyi yaymak adına bazı stratejik planlamalar yapmıştı. İşte bu planlamaların 7 ana maddesi bulunmaktaydı. Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem bir topluma İslam’ı getirirken şu ayrıntıları ele almıştı;
1. Mescid
Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem Yesrib’i Medine’leştirmek adına attığı ilk adım bir mescid yaptırmaktı. Bu nedenle şehre gelinir gelinmez Mescid-i Nebevi’nin temelleri atılmaya başlanmış, tüm halk canla başla bu inşaatta çalışmıştı.
Peki neden mescid bu kadar önemliydi?
Çünkü mescid bir toplumun kalbi, ana damarı demektir. Bir toplumun yönetilme mercii mescittir. Bu nedenle gerekli nizamı kurmak adına önce kalbe dokunmak gerekti ve ortak bir alan için mescit yapıldı. Bu ortak alan birlikte olmak, birlik olmak ve beraberce karar vermek, kaynaşmak demek oluyordu.
2. Menzil
Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem mescitten sonra menzile el atmıştı. Menzil, ev demekti, kalınacak yer. O zamanlar sadece Ayşe ve Sevde annelerimiz vardı. Bu nedenle onlar için 2 odalı menzil inşa edildi.
Peki menzil bu kadar önemli miydi?
Elbette, çünkü bu menziller asla sadece kalınan yerler olmamışlardı. Zamanla çoğalacak oda sayılarının hepsi birer mekteb olacaktı. Hepsi ilim ve irfan kapıları haline geleceklerdi. Öyle ya, Ayşe validemiz 2210 hadis ravisi değil miydi?
3. Mekteb
Mescidin olduğu yerde mektebten de söz edilmelidir. İşte Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem önce mescidi kurmuş ve ortak bir alan oluşturmuştur. İslam, ilim dinidir. Öğrenilecek çok şey vardı. Bunun için mekteb şarttı ve kuruldu. Orada muhteşem nesil yetişti, en güzel ahlaklar eğitim gördü ve hala örnekliğiyle kalbimiz taht kuran sahabeler mektebsiz yaşamadılar.
Metkeb sadece öğretmiyordu, eğitiyordu. Kimine ilim oluyorken, kimine aş oluyordu, kimine ise bark. Çünkü kimi kimsesi olmayanlar vardı ve bu kişilerin kimi de kimsesi de mekteb oluveriyordu. Onlar da mektebi 24 saat solumanın hakkını ilimleriyle ödediler ve Peygamberimize sallallahu aleyhi vessellem mübarek bir ashab oldular.
4. Muahat
İslam kardeşlik diniydi. Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem, Mekke zulmüne maruz kalan onca Müslüman ile hali hazırda halkı ve yaşayışı olan bir şehre hicret etmişti. Bu iki halkın pek çok şeyi farklıydı. İklimleri, özellikleri, yaşayışları. Ama inançları onları bir etmeye ve aradaki farklılıkları silmeye yetti. Öyle bir kardeş oldular ki, öz olup olmadığı ayrılamıyordu. Çünkü Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem biliyordu, bağlar kardeşlik ile güçlenirdi. Bir kimse bir yabancıyı veya arkadaşını yok sayabilirdi ama kardeşini saymazdı. Muhteşem İslam kardeşliğinin ilk adımları yine muhteşem atılmıştı.
5. Vesika
Dünyanın ilk yazılı anayasası, Medine Vesikası’dır. Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem Medine’de düzeni kurduktan sonra bunu korumak ve mevcut sorunları kesin çözümlere bağlamak adına yazılı bir anayasa oluşturdu. Burada yalnızca Ensar-Muhacir hakları yer almıyordu. O dönemde Medine’de yaşayan Yahudiler de vardı. Yasanın içeriği onları ve onlarla olan ilişkileri de kapsıyordu. SubhanAllah. İşte Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem böyle bir ileri görüşlülüğü ve evrensel etkileyiciliği vardı.
6. Ordu
Bir devlet ordusu ile var olur. Ordusu olmayan devlet savunmasız demektir. Bu nedenle Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem Medine’ye ilk geldiğinde ordunun temellerini kurduğu istihbarat teşkilatı ile attı. Bir süre bu teşkilat ile bölgeyi izleyip, kavradıktan sonra ordusunu oluşturdu. Zaten bu ordunun mükemmelliğini ifade etmeye gerek yoktur. Kuran’ın ayet ayet anlattığı bu ordunun zaferleri zaten malumdur.
7. Çarşı
Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem Medine’ye geldiğinde ortada Yahudi temelli ve hakimiyetinde bir vaziyet ile karşılaşımıştı. Su kuyularından, çarşılara kadar her şey Yahudilerindi. Yesribliler ise hep parayla alıyorlardı. Bu durumun değişmesi gerekiyordu. Ancak Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem Yahudilerin kendi çarşılarındaki kuralları değiştiremeyeceğini görünce yeni bir çarşı kurmaya karar verdi. Çünkü çarşı milletin ekonomik gücü demekti. Ekonomik gücü olan halkın ise sesi yükselebilirdi.
İşte Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem yepyeni bir İslam şehrini, Musab b. Umeyr’in hazırladığı temeller üzerinden bu 7 yol ile inşa etmişti. Demek ki bugün bizler de bir ortamı İslamlaştırmaya çalışmak için bu ipuçlarını takip etmeliyiz. Birebir olmasa da, alabileceğimiz küçük detaylar ve dersler bizi, Nebevi bir mücadele ile inşAllah zafere ulaştırır.
Allah yar ve yardımcımız olsun, selam ve dua ile…
Muhammed Emin Yıldırım hocanın sohbetinden istifade ettiğinizi belirtmeniz gerekirdi