1.Allahû Teâlâ Biz Derken, Bizler Neden Ben Deriz?
”Kur’anı kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.” (Hicr s.15,a.9) ayeti, tabi ki Allahû Teâlâ’nın kibriyası sonsuz azametinin ifadesidir. Aynı zamanda Allah’ın meleklerin vasıta olduğu işlerde “Biz” demesi, vasıta olan meleklere de işaret etmesidir. Yerlerin ve göklerin yaratıcısı sonsuz kudret sahibi Allahû Teâlâ “Biz” derken melekleri icraatına şahit gösterirken bizler neden bugün diktiğimiz bir fidanın ağaç olduğunu gördüğümüzde; bu benim ağacım, ben diktim, ben büyüttüm deriz?
2.Ben’den Vazgeçmek
Öncelikle içimizde ki Ben’i bitirelim. Ben yaptım, ben başardım gibi cümlelerin gizli öznesidir Allahû Teâlâ. Bugün sahip olduğumuz tüm özelliklerin, yeteneklerin ve bunların doğrultusunda elde ettiğimiz her başarının kaynağı Allah’dır. Ne yazık ki bunun bilincinde olmayan insanlar; dünya hayatına dalıp Allah’tan uzaklaşıp, makam, mevki, para peşinde enaniyet duygusuna kapılarak; bir Firavun, bir Karun, bir Bel’âm gibi hazin bir sona hazırlar kendini…”Kibriya benim ridâm (belden yukarı giyilen elbise, bir anlamda gömlek), azamet ise benim ızârım (belden aşağı giyilen elbise)dır. Bunlardan biri konusunda bana ters düşen kimseye azab ederim.(Hadis-i Kudsi, Libas babı, c.IV, s.350, hadis n.4090) hadisi bunu çok iyi bir şekilde açıklamaktadır.
3.Tevhid İnancı
Biz olabilmek; birlik ve beraberlik gücünden doğar. Bunun da temeli tevhiddir. Yani Allah’ın varlığına, birliğine, tüm yetkin niteliklerin kendisinde toplandığına, eşi ve benzeri bulunmadığına inanmaktadır. Farklı dil, renk, kültür ve ırktan insanların; kaostan uzak evrende bu kusursuz düzen içerisinde bir arada yaşayabilmesinin Allah’ın birliğinden başka bir açıklaması olabilir mi? “Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilahlar bulunsaydı, yer ve gök (yani bunların düzeni) kesinlikle bozulup gider. Arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzehtir.”(Enbiyâ Suresi 22. ayet) ayetinde de anlaşıldığı gibi beraberliğin temeli birlikten gelmektedir. Birlik inancı doğrultusunda beraberlik oluşur ve tek bir çatı altında toplanarak ancak biz olabilmeyi başarabiliriz.
4.Ümmet Olabilme Bilinci
İslam ümmeti olarak bugün gerçekten bir ümmet anlayışına sahip miyiz? Ümmet anlayışı ile hareket edebiliyor muyuz? Bugün siyonist işgalci İsrail; Gazze’ye düzenlediği saldırılarla katliam yaparken biz müslümanlar savaş filmi seyreder gibi haberleri evlerimizde izlemeyi tercih ettiğimiz sürece ümmet olabilme bilince varamayız. Birey olarak neler yapabileceğimizi düşünüp, ümmet olarak harekete geçmeliyiz. İslam âlemi bir araya gelse, ülkeler politik çıkarlarından vazgeçip Allah inancı ile hareket etse bugün bu olaylar olabilir miydi? Ne vakit kişisel zevklerimizi, çıkarlarımızı bırakıp hareket edersek işte o zaman ümmet olabiliriz, “Biz” olabiliriz. “Hep birlikte Allah’ın ipine (İslam’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişileridiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız” (Al-i İmrân 103. Ayet)
0 Yorum