Enderun Mektebi modeli; çocukların birey olarak farklı istek,ilgi,kabiliyet ve öğrenme türlerinin olduğunu öngören, çocuk merkezli, çoklu zekaya dayanan bir modeldir. “Hiç bir kuş yüzmeye,hiçbir balık uçmaya zorlanmaz” mahlası ile uygulanan Enderun Mektebi,Osmanlıda en zeki ve kabiliyetli çocukların seçilerek eğitim verildiği üst seviye bir eğitim merkeziydi. Enderun Mektebi aynı zamanda saray okulu olduğundan bu mektebe kabul edilmek çok büyük bir nasipti. Şehzadelerin, sadrazamların, paşaların, lalaların, sanatkarların, komutanların yetiştirildiği bu modelde spor, sanat, bilim, yabancı dil, elişleri, islami eğitim alanlarında en ileri seviyede eğitimler verilirdi. Bu eğitimler esnasında da en çok dikkat edilen şey, çocukların verilen derslerden hangisine daha çok ilgi ve şevkle katıldığını, en çok hangi derse kabiliyetinin olduğunu gözlemlemekti. Matematik ve kozmoğrafyada iyi seviye olan bir çocuğun neden iyi güreşemediği sorgulanmazken, çok iyi ok atan veya ata binen bir çocuğun da neden hat yazısının çirkin olduğu veya neden İtalyancayı bir türlü öğrenemediği sorgulanmazdı. Bunun yerine her çocuk kabiliyeti olan alanda en iyi olabilmesi için o alanda ihtisaslaşacağı bir yüksek okula gönderilirdi. Bedensel aktivitelerde çok kabiliyetli ve iyi seviyede olan çocuklar yeniçeri ocağına seçilerek orada yetiştirilirdi.
1. Enderun Mektebi Temel Felsefesi
“Burada hiç bir balık uçmaya hiç bir kuş yüzmeye zorlanmaz.”
2. Enderun Mektebine Kimler Kabul Edilirdi?
Asıl amacı devlet adamı yetiştirmek olan Enderun Mektebinin bir diğer adı da “Liyakat ve Ehliyet okulu” idi. Bu mektebe alınırken bakılan ilk kriter çocuğun IQ anlamındaki zekasının fazla olması değildi. Karakterinin güçlülüğüne, sorumluluk ve olgunluk durumuna, saygı ve edep kavramlarına bağlı olarak bir zeki çocuk arayışı vardı Enderun Mektebinde.
3. Osmanlıda Diğer Eğitim Modelleri Nelerdi?
Osmanlı eğitimi denildiğinde öncelikle medrese hatırlanır. Hâlbuki bunun yanında sıbyan mektepleri, tekke ve zaviyeler, âlim ve âriflerin evlerindeki ilim meclisleri, kütüphaneler, kervansaraylar, şifahaneler, esnaf ve sanat loncaları da birer eğitim mekânıydı. Bunlar içinde en mühimi, şüphesiz medrese idi.
Medresenin en büyük hususiyeti, her sınıftan talebe kabul etmesiydi. Toplumun hemen her kesiminden zeki, kabiliyetli, çalışkan ve elbette şansı yaver gidenlerin hayatları büyük ölçüde değişebiliyordu. Osmanlı toplumunda fertlerin mümkün mertebe sosyal ve coğrafî konumunu değiştirmemesi beklenirdi. Bu durgun düzende yükselebilmeye imkân tanıyan en etkili yol ise, medresede okumaktı. Zira uzun ve meşakkatli bir eğitimden sonra medreseden icazet alan, köy çocuğu da olsa, en üst mertebelere tırmanabiliyordu.
4. Enderun Mektebi Modeli Zamanımızda Uygulanabilir mi?
Bazı Belediyeler ve Enderun Mektebi modelinin önemini kavrayan dernek ve kurumların “Enderun Mektebi” adı altında genelde informal eğitim türünde eğitim programları vardır. Okul harici zamanlarda gidilen bir klüp veya etkinlik şeklinde yapılan bu programlar içeriğinin güzel ve dolu olmasının yanında formal bir ortamda gerçekleşemediğinden istenen ve beklenen tam anlamıyla yeterli sonucu veremeyebilir. Değerler eğitimi kapsamında gerçekleşen, Osmanlı adetlerini, Türk -İslam kültürünü kucaklayıp yaşatan bu programları gönülden alkışlamamak elde değil. Ama inşallah bu programlar bir an evvel programı, planı, ilkeleri yazılmış ve profesyonel anlamda üniversite ortamında hazırlanmış eğitim programları eşliğinde okullaşır ve halkın genelinin ulaşabileceği eski medrese sistemi eğitimi geri getiren yapılara dönüşürler.
5. Enderun Mektebi Programı En Erken Kaç Yaşa Uygulanabilir?
Osmanlı zamanında Enderun Mektebinin alt eğitimleri ile beraber en erken (genel olarak) 7-10 yaş civarında uygulanmaya başlandığını gözlemliyoruz. Bununla beraber kesin bir yaş verilememesinin bir nedeni de Osmanlıda eğitim sisteminde kesin yaşa dayalı bir sınıflandırma sisteminin olmayışıdır.Kabiliyetli çocukların çabuk ilerlemeleri, daha hazmede hazmede öğrenen çocukların daha yavaş gitmeleri, farklı alanlarda farklı eğitimler alınmasının tercihe bağlı olması nedeni ile Osmanlı’da “Kaça gidiyorsun?” gibi bir soru sorulamazdı.”Sen hangi kitaptasın? Hangi kitabı bitirdin? Şu an neyi okuyorsun?” şeklinde sorulurdu.4 yaşında kabiliyetli çocukların ileri seviye eğitim kitaplarını taallüm ettiklerinin bilinmesi ile beraber Enderun Mektebinden çıkarılıp medreseye gönderilen nadir vakalar da vardır. Bu tür konularda yeterli tarihi bilgiye sahip olunamaması nedeni ile şimdilik sadece Enderun Mektebinde yaş odaklı ve yaşa bağlı bir eğitim olmadığını, çocuğun kabiliyet ve karakterine göre eğitim aldığını söylemekle yetinebiliriz.
0 Yorum