Başarılı olmayı kim istemez? Ahiret yurdunun başarısını isteyen bir kimse bu dünyada da başarılı olmak zorundadır. Çünkü bu dünya ahirete giden güzergâhtır ve ahiret yurdunun tarlasıdır. Burada ne ekersek ahirette onu buluruz.
Başarılı olma yolunda gayret gösteren herkes mutlaka engellerle karşılaşır. Kişiyi yıldırmaya çalışan bu engeller onun gibi her tecrübesizin yakasına yapışır. Başarı yolunda bu düşmanlarla pençeleşecek ve onları alt edecek silahımız elbette vardır. Yeter ki bu silahları kullanabilelim.
Peki, nasıl başarılı olacağız? Başarıya engel üç temel düşmanımızı tanıyalım ve tavsiyelerimizi görelim.
1) Tembellik
Başarının karşısındaki ilk büyük düşmanımız tembelliktir. Tembellik insanın karşısına kılık değiştirerek, gizlenerek çıkar. Bu yüzden epey tehlikelidir. Herkesin mizacına göre şekil alır. Bazen hastalık olarak çıkar, bazen iş yapar görünüp oyalar, bazen misafir geldi diye oyalar… Tembelliğin bazı sözlerini söyleyecek olursak:
- Çalışanlar ne oldu sanki?
- Hayat dediğin bir şanstır dostum. Şansın varsa her şey iyi gider.
- Bir işin olacağı varsa yan gelip yatsan da olur, olacağı yoksa yırtınsan da olmaz.
- Hem çalışmak bana göre değil.
- Sınavlar yaklaştığında bir ay çalışırım, dersleri de hazırladım mı tamamdır.
- Ne gerek var, başarılı olanda mezara gidiyor, olmayanda.
Tembelliğin daha bize söyleyeceği epey şey var. Bilmeliyiz ki eğer bu tembellik vücudumuzdaki bir sorundan dolayı olmuyorsa, irademizi kullanarak üşengeçliğimizi, uyuşukluğumuzu, uçarılığımızı yenebiliriz.
Öyleyse bir işi bitirince diğerine giriş. Ümit edeceğini Rabbinden iste. (İnşirah 7-8) ayetleri gereğince Müslümanın asla boş vaktinin olmaması gerektiğini, bir işten yorulunca başka bir işle dinlenebileceğini öğreniyoruz.
Bir işten yorulduğunda dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenmek bahanesi ile asla boş oturma.
2) Kötü Arkadaşlar
Arkadaşın kötüsü bir Müslümanın başına gelebilecek en kötü durumlardan biridir. Kötü arkadaş senden gibi görünür, seni kendisine imrendirmeye çalışır. Boş olana çağırır ve bunu süsleyerek söyler. Zaten tembelliğin, işi asma, oyalanma, vakit israfı şekli çoğu zaman kötü arkadaşla başlar. Velev ki tembellikle kötü arkadaş aynı anda yakana yapışacak olursa işimiz daha da zor olacak demektir.
Ebu Hureyre Radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhisselatu vesselam buyurdular ki: Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 19, Tirmizi, Zühd, 45)
Arkadaş olacağın kişide arayacağın şart çalışkanlık, dürüstlük ve iyilikseverlik olsun.
3) Kötü Örnekler
Bu kimseler hak etmedikleri halde, insanların emeğinden geçinerek mevki ve şöhrete kavuşmuş parazitlerdir. Bu tür kötü örnekler her devirde olmuştur ama şu zamanlarda epey fazlalar. Diğer bir taraftan sırf kendini düşünen, dünyanın kendi etrafında döndüğünü zannederek yaşayan kimseleri de görürüz. Hilekâr ve düzenbazdırlar.
Böyle kimseler başarılı olduğunu sanırlar ama bilmezler ki başarıya ulaşmak mutlak başarıya ulaşmak demektir. Asıl kazanç ahiret yurdundadır. Bu dünyada kazandım sanmak demek değildir. Öyle olsaydı yakalanamayan hırsızların başarılı olduğunu söylerdik.
İnsan ancak kendi çalışmasının karşılığını elde edebilir. (Necm 39) ayetinde Rabbimizin buyurduğu gibi insana sadece çalışmasının karşılığı vardır. Helal yoldan kazanılan üç lira, haram yoldan kazanılan beş liradan daha fazladır.
Ahiret kazancı isteyenin kazancını artırırız; dünya kazancını isteyene de ondan veririz; fakat onun ahirette bir payı bulunmaz. (Şûrâ 20) Asıl kazancın ahiret yurdunda olduğunu bilmeliyiz ve bu dünyada da ahiret yurdunu kazanmak için çalışmalıyız.
Müslümana yaraşan yol helal olan doğruluk ve namusluluk yoludur. Başarılı olmak bu yol üzere hedefe dosdoğru ilerlemek demektir.
Biz gençlere hitaben çok güzel bir paylaşım olmuş,devamını bekliyoruz.Allah razı olsun.
Elinize sağlık hocam, gerçekten güzel paylaşım.
Ali Fuat Başgil’in “Gençlerle Baş Başa” adlı kitabında da aynı konudan bahsediyor. Güzel paylaşım.