‘Başarı İçin Dua’ Hutbesi [Nouman Ali Khan]


1

Altyazı:

Allah(s.v.t) ‘a hamdolsun, yokluktan var eden
karanlıktan nur
acıdan sabır çıkaran
Pişmanlıktan sonraki tövbeyi kabul eden Allah’a hamdolsun
Nimetlerine hamd ettiğimiz gibi, musibetlerine de hamd ederiz
Allah(s.v.t)’ın şerefli Rasulüne salat ve selam ederiz
Yüksek bir şeref ve tüm nurların sahibi,
Kendisine Kuran indirilen
Nebilerin sonuncusu ve kemali
Ademoğlullarının efendisi,
Meryem oğlu İsa(a.s)’nın müjdelediği
İbrahim (a.s)’in, mübarek Beytullah’ın kanunlarını yüceltirken, O’nun (s.a.v) peygamberliğine davet ettiği
Ademoğullarının Efendisi, Allah’ım O’na salat ve selam eyle
Ona tabi olan en hayırlı imamlara da selam olsun
Öyleki, Allah(s.v.t) onları mübarek kıldı
onlardan Arap olanları da olmayanları da
Çocuk edinmeyen, mülkünde hiçbir ortağı olmayan,
kötülerden de dost edinmeyen
Allah(s.v.t)’a hamd olsun. İşte sen de onu büyükle-tazim et
Kuluna Kitab’ı indiren ve onda hiçbir eğrilik bulundurmayan Rabb’e hamd olsun
Övdüğümüz,yardım ve mağfiret dilediğimiz Rabb’e hamd olsun
O’na inanır ve O’na tevekkül ederiz
Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden O’na sığınırız
Allah(s.v.t)’ın hidayet ettiğini saptıracak yoktur,
Allah(s.v.t)’ın saptırdığına da hidayet edecek yoktur
Allah(s.v.t)’ın bir olduğuna, Muhammed (s.av) ‘in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederiz
Allah(s.v.t), Resul’ünü hidayetler ve hak din ile bütün dinlere izhar etmesi için gönderdi ve şahit olarak Allah(s.v.t) yeter
Efendimiz(s.a.v)’e çokça selam olsun
En doğru söz, Allah(s.v.t)’ın kitabıdır
Yolların en doğrusu da şüphesiz Efendimiz(s.a.v)’in yoludur
İşlerin en kötüsü yeni olarak çıkarılanlardır. Ve dinde aslı olmayan bu yenilikler bid’attır
Her bid’at dalalettir. Her dalalet de ateştedir
Allah-u Teala yüce Kitab’ında şöyle buyuruyor
Euzu besmele çektikten sonra söyleyelim
قَالَ رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي
وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي
يَفْقَهُوا قَوْلِي, وَاحْلُلْ عُقْ\د\َةً مِّن لِّسَانِي
Barakallahu ve lekum fil kuranil hakim
Ve nafiina ve iyyakum bil ayaati ve zikril hakim
Innehu teala cevvâdü’l-kerim, Melikul Berr, Rauf, Rahim
Sizinle paylaşmak istediğim bugünün hutbesi
Güçlü bir duanın 2 kısmı ile ilgili
Musa(a.s) tarafından yapılan güçlü bir dua
Muhtemelen çoğunuzun Musa(a.s) ile ilgili bildiği şey
Kuran’da en çok bahsi geçen peygamber olmasıdır
Allah(a.v.c) diğer peygamberlere nazaran ismiyle en çok ondan söz eder
Musa(a.s)’ın Kuran’da bir yıldız niteliğinde olan ise;
Kuran’da Musa(a.s)’dan kayda geçen birçok dua olmasıdır
ve bu onlardan biri
bu dua özellikle çok güçlüdür
ve birkaç kısımdan oluşmaktadır
Hutbe boyunca bu duanın içinde bulunan inceliklerin bir kısmından bahsedeceğim
Fakat önbilgi olması açısından, küçük bir giriş yapalım
Musa(a.s) ‘ın hikayesi Taha suresinde birçok yerde geçmektedir
22. sure
ve bu surede Allah(a.v.c) hikayeye şöyle başlıyor
Ailesini bıraktığında
Gecenin yarısında dağın tepesinde bir ateş gördü
ve ailesine beklemelerini söyleyip, ateşe bakmaya gitti
ve tepeye vardığında, elbette Allah(a.v.c)’ın onu çağırdığını anladı
Allah(s.v.t) onu hazırlıyordu, dehşete düşmüştü
çünkü gecenin bir yarısı dağın tepesindeydi
Neler olacağını bilmiyordu, biraz öğüt almayı umut ediyordu
سَآتِيكُم مِّنْهَا بِخَبَرٍ
بٍ قَبَسٍ
Belki size haber getiririm, belki ateş getiririm belki bazı talimat getiririm
Yukarı çıktığında
birdenbire şok oldu ve dondu
Oraya vardığında birden bire Musa diye çağrılmıştı
Daha önce hiç bulunmadığın,hiç bilmediğin bir yere gidiyorsun
ve birisi senin adını çoktan biliyor ve seni çağırıyor. Şok edici
Elin ayağın titrer
Yani yukarı vardığında ciddi anlamda şok olmuştu
ve Allah(a.v.c) ile Musa (a.s) arasında bu güzel konuşma başlar
Aslında Kuran’daki en güzel yerlerden biri
Fakat bugünkü hutbe bu değil, duaya gelebilmek için küçük bir bilgi veriyorum
Ateş aracılığı ile Allah(s.v.t)’ın ona verdiği rota
Allah(a.v.c) ona asasını atmasını söyledi
أَلْقِهَا يَا مُوسَى \N”At onu Musa”
Musa(a.s) asayı attı ve asa hızla sürünen yılana dönüştü
حَيَّةٌ denilen zehirli bir yılan oradaydı
ve yılan hızla sürünüyordu
قَالَ خُذْهَا وَلَا تَخَفْ
Allah buyurdu: Al onu! Korkma!
Normal bir insan olarak yılanı elle tutup korkmamak mümkün mü ? Söyleyin bana
neredeyse imkansız
Allah(a.v.c) ,Musa(a.s) görev üstlenmeyi öğretiyor
Yılanı tut ve korkma
ve bu noktada dikkat edin Musa (a.s) ‘Ey Rabbim’ demiyor
bunu yapamam Ey Rabbim
Ey Allah’ım bana yardım et diyerek dua etmiyor. Sadece yapıyor
وَاضْمُمْ يَدَكَ إِلَى جَنَاحِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاء مِنْ غَيْرِ سُوءٍ
آيَةً أُخْرَى , ”Bir de elini koynuna sok ki, diğer bir mucize olarak kusursuz bembeyaz çıksın!”
لِنُرِيَكَ مِنْ آيَاتِنَا الْكُبْرَى , اذْهَبْ إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى
«Bunları sana en büyük mucizelerimizden (bir kısmını) gösterelim diye yaptık.»
«Firavun’a git, çünkü o hakikaten azdı.»
Buraya kadar Allah(s.v.t) oldukça şok edici şeyler istedi
Yılanı tutmasını söyledi
Elini cebine sokmasını istedi ve elinin rengi tamamen değişti
Bu fiziksel birşey, sadece bir kıyafet değil , senin bir parçan
bir parçanızın tamamen değiştiğini hayal edin
bazen büyük bir şişlik farkedersin
ne kadar büyük olduğunu ,ten renginizi tamamen değiştiğini
Ne yapardın ?
Anlık şoka girerdin, neler oluyor iyi miyim doktora gitmeli miyim
hastaneye gidersin, birşeyler sıkıntılı
fakat Musa(a.s) tepki vermedi
Bütün bunlara tamamdı
Allah(s.v.t) ona şunu dediğinde:
اذْهَبْ إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى
«Firavun’a git, çünkü o hakikaten azdı.»
Bu noktada Musa(a.s) dua etti
Bu Allah(a.v.c)’nin Musa(a.s) ‘ a verdiği ilk emirdi
Sadece yapmadı, Ey Allah’ım yapmadan önce yardıma ihtiyacım var dedi
Yani öğreniyoruz ki , Allah(s.v.t) birşeyler yapmamızı söylediğinde
ve bu zor ise
bazen zor olduğunuzu düşünürüz ama cesaretimiz varsa Allah(s.v.t) müsade eder
fakat bütün cesaretine ve sana rağmen çok zor olduğunu düşündüğün noktada
İşte o zaman Allah(s.v.t)’ya dönme vaktidir
Allah’ım bunu yap demek yerine ihtiyacınız olanı isteyin
ancak böyle yapabilirsin
İhtiyacın olanı istedin ve böylelikle yapabildin
Bu noktayı tekrar edeyim
çünkü bu oldukça önemli
Allah(s.v.t)’nın emirlerleriyle yüzyüze geldiğinde
Allah(s.v.t)’ın birşey yapmanı beklediği yere geldiğinde
tepkileri ‘Ey Allah’ım yapamam’ olan insanlar var
Ey Allah’ım bunu yapamam ben acizim, yetersizim
Bu benim kapasitemin üstünde
Bu noktada duanın önerdiği başka insanlar da var
Ey Allah’ım biliyorum ki yapamam ama bana ihtiyacım olanı ver ki yapabileyim
Ne olursa olsun deneyeceğim ama zannediyorum başarısız olacağım
fakat eğer sen yardım edersen, yardımınla başaracağım
Yani yapamam ile başlamayın, öyle bir noktaya geldiğinizde Allah(s.v.t)’ya yönelin
Bu bizim imanımızdır
Allah(s.v.t)’ya yöneliriz ve ondan yardım isteriz, çünkü kendi başımıza aslında hiçbirşeyi yapamayız
Bu Allah(s.v.t)’ın yardımıdır, gelen herşey onun kudretindendir
fakat en azından bize düşeni yapalım
Peki şimdi, Ne istiyor?
Firavun’a gidecek ve
onunla konuşacak
birçok şey isteyebilir ama düşünün ne istiyor
Birini yanlışlıkla öldürmüş ve Mısır’dan kaçmıştı
Geri geldiği an ilk muhattab olacağı askerdi, polisdi
Çünkü tutuklamak için onu arıyorlardı
Cinayetten aranıyordu, öylece şehre giremezdi
ve öylesine biri değildi, herkes onu tanıyacaktı
Çünkü hayatı boyunca prens olarak yaşamıştı
Kalede yaşamıştı , herkes yüzünü biliyordu
İçeri girdiğince ‘ Bu Musa değil mi ?’ diyeceklerdi
ve haber hemen yayılacaktı, haber yayıldığında polis onu bulacaktı
Ve bulduklarında, aldıkları emir
tutuklayın değildi,
إِنَّ الْمَلَأَ يَأْتَمِرُونَ بِكَ لِيَقْتُلُوكَ
Polislerin amiri çoktan plan yapmıştı
Onu gördükleri anda , tutuklamayacaklar öldürecekler
Polisin birini aradığını ve vurmak için emir aldığını düşünün
Ölüm emri verilmişti
ve Allah(s.v.t) Mısır’a gitmesini söylemiyordu
Mısır’a gitmek daha kolay çünkü belki saklanabilir
Firavun’a git. Firavun nerede? Köşede ki durakta mı oturuyor?
Firavun kalede kalıyor. Mısır’ın en güvenlikli binasında
yani saklanması mümkün değil. Bütün kapılardan geçmek zorunda
Bugünkü Beyaz Saray gibi
ve güvenliğin kapısını çalmasını istiyor

Ve güvenliğin kapısını çalmak zorunda
Ve ”Firavn ile randevum var” demek zorunda
Bütün bu polisler memurları ve güvenlik görevlilerinin talimatı neydi?
Onu derhal öldürmek
Onu derhal öldürmek
Ve ben onun Allah’a dönüp ”Ya Rab…”
”…Gidip Firavn ile konuşmamı istiyorsun…”
”…Onun ordusuyla başa çıkabilir, hepsini uyutabilir misin? Böylece onunla konuşabileyim” demesini beklerdim
Ya da ”Onu Mısır’ın dışına çıkarabilir misin? Böylece onunla orada konuşabilirim…”
”…Benim için daha güvenli olabilir”
Ya da ”Beni sadece esrarengiz bir şekilde oraya uçurabilir misin? Böylece kaleyi boylayıp onunla konuşabilirim…”
”…Problemim çözülmüş olur, onunla bu şekilde konuşurum”
”…Çünkü ona varamadım bile…”
”…Ona nasıl varacağım?”
Ama o bunların hiçbirini istemez
Hiçbirini istemedi
Gerçekten de bu duada istediği şey dikkate değer
Öncelikle diyor ki,\Nرَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي [Tâhâ/25]
”Rabbim, göğsümü genişlet”
Firavn’a gitmeyi düşünürken, bunca düşünce zihninde dönerken
Ve gergin, korkmuş, endişeli hâle geliyor
Bunu yapabilecek miyim, öldürülecek miyim derken
”Ya Allah, emrini yerine getirmek için ihtiyacım olan ilk şey, sakin olmamdır…”
”…Ve bazen gergin, korkmuş olduğumda veya duygu dolu olduğumda…”
”…Bunalmış hatta kederli olduğumda…”
Zira biz bile bazen kendi duygularımızı kontrol edemiyoruz
Allah bu ayette bize diyor ki, en iyilerimiz bile,
Bazen biz bile kendi duygularımızı kontrol edemiyoruz
Allah göğsümüzü ferahlatacaktır
Allah kalbi yatıştıracaktır
”Ya Allah, yapmamı istediğin şeyi yapmadan önce, kalbimi yatıştırmalıyım”
رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي
İhtiyacınız olan ilk şey kalp tatminliğidir
Ve kalbiniz, -öğrendiklerinizden sonra çünkü Harun (a.s.) ile birlikte iken ikisi…
…”Kalbimi nasıl ferahlatacağım?” bile diyorlar-
”Nasıl da endişeli olmayayım?..”
”…Polis beni görüken, herkes beni görürken, insanlar ismimle çağırırken, beni gösterirken…”
”…Bunların hiçbirinden nasıl olur da endişelenmem?”
Bunu hatta birlikte zikrediyorlar
كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرًا [Tâhâ/33-34-35]
Aynı surede biraz sonrasında geliyor
”Seni çok zikredebilmemiz, tesbih edebilmemiz için…”
”…Ve Seni çokça anmamız için çünkü Sen başından beri bizi koruyup gözlüyorsun”
Diğer bir deyişle, ”Beni doğumumdan beri gözlüyorsun…”
”…Doğduğum gün ölmem gerekiyordu…”
Çünkü askerler onu öldürmeye çalışmışlardı
Annesi onu sepete koyduğunda ölebilirdi
اقْذِفِيهِ فِي التَّابُوتِ\NOnu sandığın içine koy [Tâhâ/39]
Sadece bebeği oraya koymak onu öldürebilir, değil mi?
Çocuğu sepetle birlikte nehire bırakınca sepet ters dönebilir, orada da ölebilirdi
فَلْيُلْقِهِ الْيَمُّ بِالسَّاحِلِ\NSu onu kıyaya atar [Tâhâ/39]
Sepet sahile vurduğunda onu yine öldürebilirsin
İçeri geldiğinde, asker onu görüdüğünde onu orada öldürebilir
Ve o neredeyse kuruyordu, bebek hiç süt içmemişti
Yine ölebilirdi
O zamandan itaberen on defa ölmüş olabilirdi
Yani diyor ki, ”Ya Rab, bunca süredir beni hayatta tuttun, beni Senin hayatta tuttuğunu biliyorum…”
”…Ama bunu hatırlamaya ihtiyacım var”
Bazen söylemesi kolay, hatırlaması zor olur
Ve o, kardeşiyle birlikte diyor ki,
كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرًا
”Beni en başından beri gözlüyorsun ya Allah, beni şimdi nasıl bırakacaksın?”
Yani, bize ne kalp dinginliği veriyor?
Üzerimizde zor bir görev varken bize kalp dinginliğini,
Allah’ı çokça zikretmek veriyor ki Allah bunu izliyor
إِنَّ اللّهَ مَعَنَا [Tevbe/40]\Nإِنَّ اللَّهٌ بَصِيرٌ
Allah neler olduğunu görüyor, Allah neler geçirdiğimi biliyor
Allah burada, Allah’ın (s.v.t.) varlığı ve ilmi burada
O bulunduğum durumun tüm görünümünün içerisinde
Bunu göz ardı edemem
Ve bu dua bize öğretiyor ki, eğer Allah’ın rasulü Musa (a.s.), وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا diyorsa
Biz Seni çokça anmalıyız, bu bizde neyi uyandırıyor?
Allah rızası için bir görevi yerine getireceğimizde Allah’ı çokça anmalıyız ki o da bize cesaret versin
Şimdi, cesaret kendi başına yeterli değil, bu daha ilk adım
Sakin olmalısın ve cesaretli olmalısın, göğüs ferahlığına sahip olmalısın
Ben sadece رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي ‘yi söyledim, diğer içerik ise
Biraz ilerlediğinizde biliyoruz ki Musa (a.s.) adaletsizlik görüyor ve sinirleniyor
Bu onu sinirlendiriyor
Koyunları olan iki kızda olduğu gibi olaya el attı
Bütün insanlık tarihinin en kötü suçlularından olan Firavn’ı gördüğünde
Apaçık ki Firavn’ın söylediği şeyler herkesi sinirlendirir, sadece Musa’ya (a.s.) söylemiyor ki!
Firavn, أَنَا رَبُّكُمُ الْأَعْلَى [Nâizât/24] dediğinde
Allah’tan başka güç ve kuvvet yoktur
Diyor ki, ”Ben sizin en yüce efendinizim, Ben Rabb’ım”
لَّعَلِّي أَطَّلِعُ إِلَى إِلَهِ مُوسَى [Kasas/38]\Ndiyor
”Haydi bana bir kule yapında da Musa’nın Rabb’ı ile bizzat konuşayım” gibi şeyler söylüyor
Bu onun dedikleri, Kur’an’da geçiyor
Böyle şeyler söylediğinde bizi bile sinirlendiyor, Musa’yı (a.s.) düşünebiliyor musunuz?
Bu arada, sinirlendiğiniz zaman tebliğ edemezsiniz
Sinirlendiğiniz zaman tebliğ edemezsiniz
Yani, kendisini çok sinirlendiren birisine gittiğinde dahi
Göğsünün yatışmasına ihtiyacı var
Onu genişletmeye ihtiyacı var
Rahatsız hâle gelemez
Buradan öğreniyoruz ki, Allah’a isyan edenlere karşı konuşma görevi,
Öfkesini kontrol etmeyi bilen insanlar tarafından taşınmak zorunda
Ve eğer öfkelerini kontrol edemezlerse, eğer bir öfke problemleri varsa
Allah’a dönüp رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي demek durumundalar
Rabbim, beni yatıştır, göğsümü sakinleştir
Tebliğ ile uğraşan birçok genç
Üniversiteye gidiyorlar
Gayrimüslim arkadaşlar görüyorlar
Ya da orada namazını bile kılmayan Müslüman kardeşi görüyorlar ve ona tebliğ ediyorlar
Ama bu çocuk dini umursamıyor bile
Ve sizi sinirlendiren bazı anlamsız şeyler söylüyor
”Kur’an’da birçok çelişki var”
Ya da ”Bilmiyorum, ben hadislere bile inanmıyorum” gibi aptalca şeyler söylüyorlar
Bunu duyuyorsun ve ”Ne?” diyorsun
”Bu küfr birader!”
Ve onlara karşı çok sinirleniyorsunuz
İşte o zaman, رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي ‘yi hatırlama zamanıdır
رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي
Eğer Musa (a.s.) Firavn ile فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَّيِّنًا şeklinde konuşmak zorundaysa
قَوْلًا لَّيِّنًا لَّعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَى [Tâhâ/44]
Bu sizde ne uyandırıyor?
Restoranda yanınızda oturan kişi Firavn değil ama rahat olun
Rahat olun, zorlamayın
İnsanlar iğrenç şeyler söyleyebilirler
Bu adam bizzat tanrı olduğunu söylemişti
Ve Allah ”Ona karşı nazik ol” diyor
”Yanında ol” da diyor
Yani biraz sakin olmalıyız
İşte bu, duanın anlamıdır
Eğer üzerinde düşünmeyeceksek bu duaların anlamı ne?
Eğer Allah’ın (a.v.c.) kelamını anlamayacaksak?
قَالَ رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي
Ya Allah, göğsümü ferahlat
Güvene ve sakinliğe ihtiyacım var
Aynı zamanda شرح الصدر ‘ın diğer bir anlamı da
Rahatsızlık, korku, bunalım, endişe var
Duygularda, bir dizi olumsuz duygular var
Bir olumsuz duygular dizisi var
Peki olumlu duygular nelerdir?
Sakinlik, rahatlık, mutluluk, güven…
Bunlar olumlu duygulardır
Eski Arapça’da birisi olumlu duygular yaşadığında,
انشرح الصدر derlerdi, yani göğsün açılması
Duygusal anlamda rahatsız birisi
Stresli, bunalımlı, korkmuş, sinirli…
Buna صدر ضيق denir
Dar göğüs
Ya da حرج في الصدر
له حرج في الصدر
Bir darlığı, bir rahatsızlığı var
Ya da göğsünde rahatsız edici hisler
Ve Musa (a.s.) diyor ki, ”Ya Allah, bu çok zor bir iş…”
”…Korktuğum zamanlar oldu, sinirlendiğim zamanlar oldu…”
”…Hatta bunaldığım zamanlar bile oldu çünkü hiç sonuç göremiyordum…”
”…Bu adam değişmiyordu…”
”…Neredeyse olumsuz duyguların hesabını yapacaktım…”
”…Ya Allah, bana bana öyle bir şey vermelisin ki, duygusal olarak beni istikrarlı ve olumlu tutsun”
Bir dai, Allah’ın görevini yerine getiren, insanları Allah’a çağıran kimse olumlu kalmak zorundadır
Bunamlı, korkmuş, gergin ve sinirli insanlar Allah’ın işini taşıyamazlar
Bu büyük bir iştir
Sakin ve mutlu insanlara sahip olmak zorundasınız
Bu olumluluğu yayar, etrafındaki insanlar olumlu olurlar
Onun etrafında olmayı isterler, ondan kaçmayı değil
İşte dua ehli böyle olmalıdır
Şimdi hızlıca görevin kendisinden bahsedeyim
رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي diyor ve sonra, وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي diyor
”Ya Allah! Görevimi bana kolaylaştır…”
”…İşimi bana kolaylaştır. Bu görevi bana veren sensin…”
Ama, Musa’nın (a.s.) ustalığına bir bakın!
Allah onu mükemmel seçmiş
Allah, Musa’yı (a.s.) Firavn’a meydan okuması için seçtiğinde, yeryüzünde bunu Musa (a.s.) gibi yapabilecek hiçbir nitelikli yoktu
Allah ne yaptığını bilir
O, görev için uygundu
Buradan öğreniyoruz ki, bir işi yapmak için en yetkili kişi olsanız bile
Sizin nitelikleriniz ne kadar iyi olursalar olsunlar, asla yeterli değiller
Allah’ın, ona kolaylık vermesi gerekiyor
Allah, ona kolaylık verecektir
Ve bu iki şey bir araya geliyor:
Musa (a.s.) çabasını göstermeli
Ama sadece onun çabası zaferi vermeyecektir
Zafer, Allah görevi kolaylaştırdığında gelecektir
Bunun iki yanını da görebiliyor musunuz? Elimden geldiğince basit açıklamak istiyorum
Benim ve hepinizin hatırlaması için inşaAllahu Teala
Bu kitabımızın konseptidir
Bu, Peygamberin (a.v.s.) birçok yolla anlattığının konseptidir
Ve bu onların sadece bir örneği
Bazı insanlar var ki, inanıyorlar ama hiçbir şeyde başarılı değiller
Hiçbir şeyi başaramıyorlar
Ve biliyorsunuz olumluluk seminerleri, kişisel gelişim programları,
Motivasyon programları ve girişimcilik programları var

Girişimcilik programları
Ve kızlar bu programa gitmek için binlerce dolar harcıyorlar
Ve derler ki “Sen her şey yapabilirsin dostum”
“1 Milyon dolar kazanabilirsin bu sene”
Ve insanlar: “Evet yapabilirim”
“Evet bunu yapabilirim”
“Kendine inanmak zorundasın!”
Ve insanlar şöyle: “Evet istediğim her şeyi elde edebilirim”
Ve herkes firavun gibi yürür
“Ben her şeyi yapabilirim”
“Ben kendime inanıyorum”
Aslında güzel olan kısmın bir parçası
Kendine inanman güzel bir şey
Kötü bir şey değil
Fakat olay şu; Sen sadece kendine inanırsan,
Ve kendine yanlış bir şekilde inanırsan, bu kibir olur, kalbin hastalığını gösterir
Bunu nasıl dengelersin?
Nasıl hem kendine güvenmen hem de alçakgönüllü olman beklenebilir?
Diğer aşırıcılıkta ise şöyle diyen insanlar var; Ya Rab, her şeyi sen yaparsın, ben bir hiçim dolayısıyla hiçbir şey yapamam”
Benim yaptığım şey bir hiç
Çünkü her şeyi kontrol eden Sensin
Ve bu insan bir iş için başvuru yapmaz
üniversitede derece yapmaya uğraşmaz
Bir eğitime devam etmez
Ailesine bakmaz
Ve siz “Niçin böyle yaptın?” dediğinizde,
Allah verir, ben bir hiçim
Nasıl bu düzeni anlayabilirim?
2 tür aşırıya kaçma
Bir tanesi her şeyi yapabileceğini söylüyor
Diğeri ise hiç bir şey yapamayacağını
Bizim dinimiz bize ortada karar kılmamızı öğretir
Allah’tır bize yeteneklerimizi veren
Allah’ın sana verdiği ve bana verdiği bir emanettir
Zekan, fiziksel gücün, yeteneklerin, çalışma ahlakın
Bir işi bitirme kabiliyetin. Bunlar Allah’tan bir hediye ve emanet olarak verilmiştir
Ve Allah bu hediyeyi verdikten sonra
Senin tüm kabiliyetlerini çalıştırmaman, bir isyan, bir nimete nankörlük ve bir hoşnutsuzluktur
Bu yüzden, Allah’ın elçisi (s.a.v) demiş ki:
İnananlara söyleyin, bir şey yaptığınız zaman
Onu mükemmelce yapın
Allah seni ahsen-i takvimde (en güzel surette) yapmış
Niçin daha azını yapasın?
Müslüman üniversite öğrencilerden hiç biri olmamalı ki; Orta not almayı kabul etsin
Bu olmamalı
Siz iş adamıysanız, o işi şöyle böyle yapamazsınız, en iyisini yapmalısınız
Siz “Eh idare eder” denilen Müslüman doktorlardan değil, en iyi doktorlardan olmalısınız
Olabilirsiniz
Bu Allah’ın size verdiği bir emanet
Hatta bir taksi şoförü iseniz bile, en iyi taksi şoförü olun
Ne yaptığınız önemli değil, yaptığınızın en iyisini yapın, hiç kimse sizin kadar iyi yapamaz
Bu bir Müslüman davranışı fakat
Bu davranışı dengeleyen ve onun kibre dönüşmesini engelleyen şey
Şunu durmaksızın kendinize hatırlatmanız; bir taraftan benim yeteneklerim bana ait değil
Bana bu yeteneği veren Allah
Musa aleyhisselam’a söylendi; “‘Ve seni kendim için (peygamber olarak) seçtim!'”
Seni olduğun hale getirdim
Senin tüm yeteneklerin aslında benim tarafımdan sana verildi
Bunu hatırlayın ve sonra hangi sınava girerseniz girin
Bu bana kolay, yüzlerce kez yaptım, tekrar yapabilirim
Çocuklar matematikte iyi değildir, siz onlara problem sorarsınız; o size kolaydır
Hiçbir şey
Bazı çocuklara dersiniz; bu işi başarmalıydım, yaptım ve benim için kolaydı
Aslında sizin için kolay olsa bile,
İmanın gereği olarak, kendimize hatırlatmalıyız ki;
Siz mükemmel olduğunuz için o size kolay değil,
O sizin için kolay, çünkü Allah onu sizin için kolay kılıyor
İnsanlara ne oluyor biliyor musunuz? Bu sizinle paylaşacağım son şey inşaallahu teala
Allah’ın birçok şeyi kendilerine kolaylaştırdığı insanlar var, lütfen bunu dikkatle dinleyin
Allah onlara bir çok şeyi kolay kılmıştır, mesala bazılarınız için Allah parayı kolaylaştırmıştır
Bu sizin için kolaydır
Bazılarınız için ise, güveni kolaylaştırmıştır
Bu bir sorun değildir, diğer insanlar tedirgin olurken, siz olmazsınız
Benim bazı öğrencilerim için ders çalışmak gayet kolay
Benim Arapça öğretmem gibi
Bazı öğrencilerim için ise, vallahi Allah onlara Arapça’yı kolaylaştırsın
Diğerleri ise…
Arapça’yı asla yapamıyor, kendi alanında gayet zeki bir çocuk
Fizikte doktora yapabilir ama muzaf ve muzafun ileyh’leri yapamaz
O bunun için değil, o bunun için zirve
Herkes aynı değildir
Peki insanlar başarıya alıştıklarında ne oluyor?
Allah bir şeyi kolaylaştırıyor, ondan sonra diğerini, sonra diğerini ve sonra diğerini
Peki her şey kolay mı devam edecek? Hayır bazen düşeceksiniz
100 almaya alışmış bir öğrenci var, bir kez, iki kez, üç kez, dört kez
ve beşincisinde 50 alır
Aniden
Peki o ne almaya alışmıştı?
100
Ve şöyle der; herşeyi unut, ben bir hiçim
Allah artık benimle değil
Şimdi ne olacak? Çünkü siz çok yüksekten uçmaya alışmıştınız
Yalnız bir düşüş, bir aksama ve siz yıkılırsınız
Tamamen yıkılırsınız, şimdi ne olacak? okulu bırakıyorum, artık devam etmek istemiyorum, nefret ediyorum bundan
İşte bu kendinize şunu hatırlatmadığınızda oluyor;
Her bir başarı iki şeyin birleşmesine bağlıdır
Sizin çabanız ve Allah’ın yardımı
Daha önce adığınız her 100, kolay olduğu için değil,
Siz çabaladığınız ve Allah bereket verdiği içindir
Ve olmadığı zaman ise 2 şeyde yanlışlık var;
Birincisi, belki yeterince çabalamadınız ve siz çabalamadığınızda Allah size bereketini vermez
Ve belki çabaladınız ve Allah bereketini vermemeyi seçti, bu sizin için daha hayırlı olabilir
Benim hayattaki en iyi arkadaşım önceden Hindu’ydu
Ve o bir matematik okuluna gitmek istiyordu
Ve çok başarılıydı, tüm yaşamı boyunca notları çok iyiydi
SAT sınavlarında yüksek notları vardı
Matematik okuluna başvurdu ve full burs bekliyordu
Reddedildi
Mahvolmuştu, başka bir üniversitye gitti ve
Onun yerine bilgisayar mühendisliği okumaya karar verdi
Hala Hindu. Tamamen yıkılmıştı
Ancak okulunda yeni tanıştığı Müslümanlar dışında
Onunla takılmaya başlamışlar ve 2 yıl sonra şehadet getirmişti
Ve şimdi geriye bakıp şöyle diyor; Allah’a şükürler olsun beni matematik okuluna almadığı için
Matematik okuluna kabul almadığım zaman hayatımda yaşayabileceğim en kötü şeyi yaşadığımı düşünmüştüm
Şimdi geriye dönüp diyorum ki, matematik okuluna alınmamış olmam hayatımda yaşadığım en iyi şeydi
Çocukları Kur’an’ı ezberliyorlar. İnanabiliyor musunuz?
Çocukları Kur’an ezberliyorlar, O müslüman olduğunda ise, onu sürüklediler, babası şok oldu
Hindistan’a geri götürüp Hinduizmi tekrar yerleştirmeye çalıştı ama o kaçtı ve geri geldi
Şimdi çocukları Kur’an ezberliyorlar. Subhanaallah
Biz Allah’a güvenmeliyiz, bazen yukarı kadar çıkıyoruz sonra düşünce Allah’a güvenimizi kaybediyoruz
Ve bazıları da var ki, Allah onlara bir zorluk veriyor sonra başka bir zorluk, sonra bir başka zorluk
Ve siz ben hiç bir şeyi başaramam diye düşünmeye başlıyorsunuz
Benim hayatım hep zor dostum, her şey benim için çok zor
Sürekli kovuluyorum, sınavlarımdan kalıyorum vs. depresyona girersiniz
Ve şunu da hatırlamamız gerek
Başarı, ve dünyadaki her şey, 2 şeyin birleşimiyle olur;
Ben çabalamalıyım
Ve Allah onu bana kolaylaştıracak
Biliyorum son demiştim ama bir dakikam daha var, bir şey için kullanacağım
Sizinle son şeyi paylaşıyorum, bu duanın 2 kısmı var
T üm dua değil, yalnızca 2 cümlesini paylaşacağım sizinle
“Rabbiş rahli ve sadri ve yesirli emri”
Çok güzel, edebi 2 cümle
Allah bize öğretiyor ki,
Eğer iyi bir kalbe ve olumlu davranışlara sahipseniz,
ve eğer Allah’a tevekkül ediyorsanız,
Ve kendiniz de çabalıyorsanız
Allah istediğinizi kolaylaştıracaktır
Fakat şunu söylemekle başlarsanız;
Biliyorum hiç bir şekilde olmayacak, fakat denerim
Siz çoktan yenilmiş bir yargıyla başlıyorsunuz, Allah size o işi kolaylaştırmaz
Yüreğinizle gelmelisiniz, olumlu davranışlara kendinizi açmalısınız
İnanın, Allah yaptığınız işte size başarıyı verecektir
Eğer O size hiçbir şey vermese de, hala Elhamdulillah demelisiniz
Fakat siz çabalamıyorsunuz, herhangi bir projeye ya da işe bile başlamıyorsunuz
ve başlasınız bile başaramayacağınıza inanarak başlıyorsunuz
Böyle bir davranışla başlamayın
Allah o işi sizin için kolaylaştırmaz
Eğer biz Allah’ın (a.v.c) karşısında iyi bir kalp sahibi olursak, Allah (svt) işimizi kolaylaştıracaktır
Bununla Allah (avc)’ye bize büyük peygamber (sav)’in erdeminden yararlanabilmek için kabiliyet versin
Bunlar dualarda yakalanacak sadece birkaç kelime
Ama inanan bir insan olarak nasıl daha iyi bir hayata sahip olacağımız konusunda
Ve Allah’ın dini için ve dünyamız için nasıl daha başarılı bir hayat süreceğimiz konusunda çok şey söylüyorlar
Allah (avc), istediği gibi dünya ve dinimiz arasında denge kurabilmeyi nasip etsin
Ve Allah hepimizi bu güzel dine hizmetkar kılsın


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

1

Sizin Tepkiniz Nedir?

İLGİNÇ İLGİNÇ
0
İLGİNÇ
ÜZDÜ ÜZDÜ
0
ÜZDÜ
HARİKA HARİKA
0
HARİKA
HAHA HAHA
0
HAHA
AMAN ALLAH'IM AMAN ALLAH'IM
0
AMAN ALLAH'IM
BAŞARILI BAŞARILI
0
BAŞARILI

Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Girişte yapılan duanın arapçası var mı ? Dinlediğim kadarıyla tam yazamadım hata yapmak da istemiyorum yardımcı olursanız sevinirim.

Yazı Formatı Seçiniz
Kişisel Test
Kişiliğe dair bir şey ortaya çıkarmayı amaçlayan sorular dizisi
Basit Test
Bilgiyi kontrol etmek isteyen doğru ve yanlış cevaplı sorular dizisi
Anket
Karar vermek veya görüş belirlemek için oylama yapmak
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Liste
Klasik İnternet Listeleri
Geri Sayım Listesi
Klasik İnternet Geri Sayım Listeleri
Açık Liste
Kendi öğenizi gönderin ve en iyi sunum için oy verin
Oylanabilir Liste
En iyi liste öğesine karar vermek için yukarı veya aşağı basın
Fotoyla Anlatım
Kendi resimlerinizi yükleyin ve birşeyler anlatın
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Ses
Soundcloud veya Mixcloud İçerikleri
Görsel
Fotoğraf veya GIF
GIF
GIF Formatı