Aziz Valentine Senden Razı, Peki Ya Aziz Rabbin ?


0

Aziz Valentine Senden Razı Peki Ya Rabbin?
Rahman Ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

Adına noel, christmas yada yılbaşı da denilen, kültürel ve islami deformasyon tehlikesini kazasız belasız atlattık derken Ümmet’ in kapısına -en az noel babanın ki kadar cicili bicili maskesiyle- yeni bir bela daha dayandı.

“14 February St. Valentine’s Day” Türkçeleşmiş hali “14 Şubat Sevgililer Günü”

Bu çeviride ilgimi en çok çeken şey, “Aziz Valentine’ in Günü” nün Türkçe’ ye neden ve nasıl “Sevgililer Günü” olarak çevrildiği.
Acaba Müslüman gençliğin birbirlerine “Sevgililer Günü’nde sana ne aldı?” diye sormasının “Hristiyan Aziz Valentine’ in Günü’nde sana ne aldı?” şeklinde sormasından daha cazip, daha tercih edilebilir, daha pratik görülmesinden mi, çeviride böylesine bilinçli bir hataya yer verildi? Zira hiçbir İngilizce – Türkçe sözlükte “Valentine” in karşılığı “Sevgili” değildir. Çünkü “Valentine” özel bir isimdir. Hatta Hristiyan azizi olması yönüyle, Hristiyan gençlik için “Duble Özel” bir isim olduğunu ve kalplerinde de duble özel bir yerin olduğunu söylememiz çok daha doğru bir tespit olacaktır.

Sevgililer gününü birçok açıdan ele alabilirdik. Ancak biz, gözümüzün nuru, başımızın tacı kıymetli dinimiz, dünya ve ahiret nimetimiz olan ” İslam” a verdiği zararlar ve adaletsiz bir ekonomik düzen olan kapitalizm açısından kısaca ele almayı daha uygun bulduk.

Ümmet olarak, ” (İslam’ın kendi içindeki hainleri olan) Ehl-i Sünnet dışı sapık reformist fırkalarla nasıl mücadele edebiliriz?
Ehl-i Sünnet’i ehl-i bidat’ a karşı nasıl daha iyi müdafaa edebiliriz?
İslam’ı Dünya’ya, İslam’dan mahrum ülkelere, İslam nimetinden nasiplenememiş kabilelere, ehli kitaba nasıl ulaştırabiliriz?
Dünya kamuoyundaki negatif islam / terörist Müslümanlar algısını nasıl telafi edebiliriz?
Özellikle Avrupa’ da çığ gibi büyüyen ve hatta “Elhamdülillah Müslümanım” diyen birçok Müslümanda dahi gizliden gizliye yer etmiş olan ” İslamofobi” ile nasıl başa çıkabiliriz?
İslam’ı yani Şeriat’ ı Müslümanlar olarak nasıl daha iyi anlar, anlatır, yaşar ve yaşatabiliriz?
İslam’ın hak ettiği değer ve itibarı İslam’a nasıl iade edebiliriz? ” gibi dertlerle dertlenmemiz gerekirken, Muhammed Ümmet’ i Sallalahu Aleyhi Vessellem olarak tüm enerjimizi “Müslümanları gayrimüslimleştirme ve kültürel yozlaşma projesi” olan noel ve sevgililer günü gibi hristiyan festivalleri ve kutsal günlerinin, Müslümanlar arasında yayılmaması için harcamamız Alem-i İslam için çok büyük bir k(ayıp)tır sevgili kardeşlerimiz.

“Za­lim­le­re azı­cık da­hi mey­let­me­yin.” (Hûd 113)
“Kim bir kavme benzerse o, onlardandır” (Buhari, Müslim)

Öte yandan, İslam’ın katı bir şekilde reddettiği, zengini zenginliğin ve refahın zirvesine, fakiri ise açlık sınırına getiren kapitalist sisteme alkış tutan bu gibi -karşılıklı menfaat barındıran sözde- hediyeleşme ve tüketim çılgınlığı günleri; İslam’ın fıtratıyla, Müslüman’ın sevgi ve sevdiklerine verdiği değer anlayışıyla, hediyeleşme sünnetimizle de taban tabana zıttır.

Her şeyden önemlisi ne bu gayrimüslim geleneklerle İslam’ın yara almasına izin verebiliriz ne de kapitalizm çarkının dişlilerinin arasında ezilip yok olabiliriz. Çünkü biz Müslümanız. Ve Allah’ ın SubhanAllahu Teala yer yüzündeki halifeleriyiz. Bu din biz Müslümanlara emanetse, emanete ihanet edemeyiz, çünkü biz hain değiliz.
Bu nedenle bu sistemin bize normal bir yaşam tarzıymış gibi dayattığı ve bununla birlikte Müslümanlar arasındaki düşküne muhtaca borç verme kültürünü, yardımlaşma ve dayanışma duygusunu yok eden faiz ve kredi sistemlerinden Müslümanlar olarak uzak duracağız. Dünyada kredi çekmeyen ve faize bulaşmayan tek bir kişi bile kalmasa, faiz kıyamete kadar “Haram” dır, haram olacaktır. Bunu böyle bileceğiz. Gerekirse borç isteyeceğiz, zaman zaman biz de borç vereceğiz, ihtiyaçlarımızı “ihtiyaç kredilerinden” değil, muhtacın ihtiyacını gideren Allah’tan isteyeceğiz, ve “Er-Rezzak” ın rızka kefil olduğunu unutmayacağız. Kapitalizmle mücadele için “Farzımız Zekat” a sıkı sıkı yapışacağız, “Vacibimiz Kurban” a kocaman sarılacağız.
Müslümanlar arasında fitne, kibir, zenginlik yarışı ve çıplaklığı yayan modanın “Cehennemde Bir Oda” olduğunu unutmayacağız. Onların “Bugün ne giyeceğiyle” ilgilenmeyeceğiz! “Bu tarzın kimin olduğunu” umursamayacağız. Biz Müslümanın ne giymesi gerektiğiyle ilgileneceğiz. Çünkü Müslüman, bedeniyle değil, ruhuyla insandır. Çünkü Müslüman, bedenden, vücut ölçülerinden çok daha fazlasıdır. Sadece gözleri gözüken bir Müslüman hanımın, “Sadece Gözleri Kapalı” kalan bedeni çıplak olan bir kadından çok daha fazla şey gördüğünü unutmayacağız.
Aşk ve sevgi adı altında heva ve geçici hevesleri, gayrimeşru ilişkileri meşru saymayacağız. Bunlar mümin duruşumuz ve kimliğimizden asla ödün veremeyeceğimiz “Olmazsa Olmazlarımız Olmalıdır” sevgili kardeşlerimiz. Birini gerçekten seviyorsak ahiretini de düşünmek zorundayız. Mesela seviyorsak; namaza alıştırmalıyız, seviyorsak içkiyi bıraktırmalıyız, seviyorsak zinaya yaklaştırmamalıyız, seviyorsak ribadan uzak tutmalıyız.

Sevgilisine, Hristiyan azizi Valentine’ in gününde ne hediye alacağına henüz karar verememiş olan Müslüman kardeşlerimize, İslam’da gayrimeşru ve nikahsız ilişkilerin, batı tabiriyle flört ve sevgililiğin haram olduğunu ve Efendimiz’ in Sallallahu Aleyhi Vessellem de belirttiği gibi hediye almasa da, harama tenezzül etmese de kişinin, sevdiğiyle beraber olacağını hatırlatmak isteriz.

“Eğer sana gelen ilimlerden sonra onların hevalarına uyarsan, bil ki sende zalimlerdensin.” (Bakara 145)
“Allah meleklere karşı ibadet eden genci över ve şöyle der: “Bakın şu kuluma, nasıl da benim için kendi istek ve arzularını terketmiştir” (Hadis- i Şerif Kenz’ul Ummal 43057)

Son olarak hem kendimize hem de siz “Sevgili Din Kardeşlerimiz”e  küçük bir not!

” Haramda huzur arayana, huzur haram olur! ”

Fi Emanillah


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

0

6 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Yazı temel şeyleri hatırlatma açısından güzel, ama yeterli alternatif sunulmamış Ayrıca bu yazının altında ” sevgiliye video” reklamının olması da ayrı bir trajedi.

    1. Semra hanım, reklamlar otomatik olarak sizlerin arama motorunuzdaki kelimelere çıkmaktadır. Bizler özel olarak o reklamları oraya koymuyoruz.