Bismillah.
Filistin, Arakan, Yemen, Afganistan, Çeçenistan, Irak, Doğu Türkistan, Keşmir, Kırım, Moro, Mısır, Orta Afrika Cumhuriyeti, Özbekistan, Suriye…
Hatta belki daha fazlası…
Meğer dünyadaki en uzun nehir, müslümanların kanları imiş… Allah’ın yolundan sapmışız demek ki, zalimlerin kanlı ellerine düşmüşüz… Birlik olamamışız… ‘Kardeş’ demişiz birbirimize ama yüreklerde hissedememişiz belki de… Hissetsek bile, daha çok çalışmak, daha çok dua etmek, daha çok maddi yardım göndermek ve daha çok ilim öğrenmek, derdimiz olmamış… Konferans üzerine konferans düzenlemiş ama dönüp kendimize bakmayı ihmal etmişiz… Peki, ne zaman değişecek bu durum? Nereden başlayacağız?
Uzun zamandır yapmadığımız bir şeyi yapacağız… Uyanacağız! Uyuşukluktan kurtulacağız! Aynaya bakıp, değişimin aslında kendimizden başlamakla hayat bulacağını göreceğiz! Efendimiz (s.a.v) okuma yazma bilmiyordu ama tarihin akışını değiştirdi… İmam Buhari Arap değildi… Ancak hadislerimiz konusunda en önemli kaynaklarımızdan biri oldu… İmam Ahmed İbn Hanbel hapislere girdi ama imanından kıl kadar taviz vermedi. İmam Nevevi genç yaşta vefat etti ama çok kıymetli eserler bıraktı arkasında çünkü Allah bereket vermişti ömrüne…
Uyan Müslüman! Başta Sultanımız aleyhisselam olmak üzere, bütün bu olumlu örneklerimiz asla imanlarından vazgeçmedi ve durmadan çalıştı, Allah için! Çok kötüydü şartları ancak ilimden, ibadetten ve duadan asla vazgeçmediler…
Uyan Müslüman! Aslında İslam’ın 14. asrında, hiç bir şey değişmedi… İslam aynı İslam…Mücadele aynı mücadele… Kafir aynı kafir… Zulüm aynı zulüm… İlim de aynı ilim….
Bu mücadeleyi hepimiz tanıyoruz ama bazen dünyaya kapılıp, tüm bunları unutabiliyoruz. Şimdi heyecanımızı tazeleme vakti! Dünyanın değişmesini bekleme, eksik olan sensin kardeşim! Uyan!
İnşallah olacak.
İnşaAllah! 🙂