Altyazı:
Dünyanın heryerine seyahat etmek ve bu döngüye uygun olarak günah olan çok fazla şey yapmak, bu işle beraber geliyordu.
Aslında bu kadar müstehcen ve negatif olmayan şarkılar yapma imkanımız olabilirdi…
…fakat gerçek şu ki onla gelen bir yaşam tarzı var…
…ve bu benim hayatımı etkileyen şeydi çünkü…
…bunu başarıya bağlı olarak yapıyorsun.
Buna bağlı hale gelen ve tekrar eden yaşam tarzı…
Kendini doğruluktan daha daha uzaklaşmış…
…huzurdan uzaklaştıkça uzaklaşmış buluyorsun.
Bu işe girmeden sahib olduğun masumiyetten uzaklaşmış buluyorsun.
Dışardan herşey iyi görünür…
100.000 dolarlık arabaları görürsün…
Bir sürü elmas görürsün…
Erkekler için birçok kadın görürsün…
ve işte hayat bu diye düşünürsün…
Bu yeryüzündeki cennet.
Fakat gerçek şu ki huzuru satın alamadım.
Araba satın alabilirdim, ev alabilirdim, zincir alabilirdim.
Huzur alamadım.
İşin gerçeği sürekli bu hastalık için ödeme yaparken…
…şifası bedavaydı.
Hastalık için ödeme yaparken, şifası bedava.
Neden insanlar bedava birşeyden pahalı birşeye kaçıyorlar?
Çünkü martiniler, Dom Pérignon gibi şeyleri ödemek zorundasın.
Suyu kolayca alabilirsin.
İnsanlar hayatı grip aşısıyla tedavi ediyorlar.
Gribi, griple tedavi etmek istiyorsun.
Bu böyle değil.
Allah’ın (c.c) yol göstermesi gerçekten inanılmaz çünkü…
Bence Allah kalbimdeki samimiyeti duydu.
Vurucu baskıyı duydu.
Biz eğlence sektöründeki insanlar, hayranlarımıza uygun sahte bir imaj, sahte bir karakter oluşturmaya çalışırız.
Hayranlar bu karaktere hayran kalırlar, bu karakter onları cezbeder.
Fakat geçek şuki, bizde trajedilerle, normal insanlar gibi yüzleşiriz.
Fakat gerçek şuki biz bunu aşıp arzuladıkları ve kapıldıkları o izlenim ile beslemeye devam etmeye çalışırız.
Ama benim için öyle bir noktaya geldi ki artık bunaltıcı ve dayanılmaz olmaya başladı.
Kendimi arayış içinde buldum…
İçimde, ”Bir cevaba ihtiyacım var.” diyordum.
Bu acıları dindirecek bir şeye ihtiyacım vardı.
Ve birçok şeyi denedim.
Bazen ”Hey dinle, gidip kendime ateşli bir araba alıcam” diyordum.
Belki daha iyi hissederim…
Belki gidip bir zincir alırsam…
Belki 5 saatliğine Spa’ya gidersem, deniz yosunu banyosu yaparsam, bütün bu çılgın şeyler…
Bir telefon gelir ve bir sonraki adım seni bir daha görmek istemiyorumdur.
Ya da arabayı kullanır ve içindeki bütün yenilikleri öğrenince hiçbir eğlencesi kalmıyor.
Zinciri takıyorsun bir süre sonra zincir sıkıcı oluyor…
Çünkü bilirsin genelde herşeyin bir üst modeli çıkar.
Bu metodların peşinde koşarak huzuru bulamayacağımı anladım.
Medeniyet-i Hazıra ile alakalı:
“Hem herkese satılan muzahraf, hodfuruş, gösterici, riyâkâr bir hüsnü istihsan ettiği için riyâkârları alkışlamış, sanem-misalleri kendi âbidlerine âbide (HAŞİYE-2: Yani; o sanem-misâller, perestişkârlarının hevesatlarına hoş görünmek ve teveccühlerini kazanmak için riyakârane gösteriş ile ibadet gibi bir vaziyet gösteriyorlar.) yapmıştır.”
30. Söz 1. Maksad – Ene Risalesi