Alaycılık ve Kibir [Nouman Ali Khan]
Altyazı:
Hamd, Allah (c.c) içindir
O’na hamd eder, O’ndan yardim ve mağfiret dileriz.
O’na inanır ve O’na güveniriz.
Kendi nefislerimizin şerlerinden…
…ve işlerimizin kötü neticelerinden O’na sığınırız.
Her kime Allah (c.c) hidayet verirse, hiçkimse onu doğru yoldan saptıramaz…
…ve O her kimin doğru yoldan sapacağına karar verirse, hiç kimse onu hidayete erdiremez.
Bütün dinlerden üstün kılmak üzere Peygamberini hidayet…
…ve hak din ile gönderen O’dur. Şahit olarak Allah (c.c) yeter
Peygamberimiz’e (s.a.s) bizden saygı ve selam ulaşır.
Muhakkakki sözlerin en doğrusu Allah’ın (c.c) kelamı,\N yolların en hayırlısı da Muhammed’in (s.a.s) yoludur.
İşlerin en şerlileri sonradan çıkarılanlardır. Sonradan çıkarılan herşey bid’attır. \N Her bid’at sapıklıktır ve her sapıklık cehennemdedir.
Allah’u Teala kitabı Kur’an-ı Kerim’de buyurur ki; Euzu billahi Mineşşeytanirracim’den sonra:
Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler.
Kadınlarda başka kadınlarla alay etmesin. Belki onlar kendilerinden iyidirler.
Birbirinizde kusur aramayın; birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın.
İnandıktan sonra fasık (yoldan çıkmış) olmak ne kötü bir addır. Kim tevbe etmezse, işte onlar, zalimlerdir. Hucurât Suresi 11. Ayet
Allah’ım bizi tayyiblerden (iyi insanlardan) kıl, zalimlerden kılma.
Ey Rabbim, göğsümü aç, genişlet. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki düğümü çöz de, beni anlasınlar.
Allah’ım ölüm anında bizi din üzere sabit kıl.
Allahım bizi onlardan eyle, bizleri iman edip, salih amel işleyen,\N birbirlerine Hakk’ı ve sabrı tavsiye edenlerden eyle. Amin Ya Rabbe’l alemin.
Peygamberimiz (s.a.s) birçok sahabesi vardı.\N Bunlardan çoğu çok meşhur, bazılarıysa o kadar meşhur değildi.
Sabit bin Kays adında ki gençin duyma engeli vardı\N sadece tek kulağı duyuyordu.
Peygamberimiz’in (s.a.s) sağ yanında oturmak için ısrar ederdi…
…böylece duyan kulağı Peygamberimiz (s.a.s) tarafında kalır, bu sayede onu duyabilirdi.
Rasulullah (s.a.s) yanında oturması için ona yer ayırırdı.
Daha size hutbemin konusunu bile söylemeden…
…bu aslında Peygamberimiz’in (s.a.s) herhangi bir engeli olan insanlara\N öncelik vermesinin delili.
Genelde biz, engelilere ayrı bir kenarda ya da ayrı bir yerde\N yer ayırmamız gerektiğini düşünürüz.
Bu kişi Rasulullah’in (s.a.s) yanında oturuyordu.
Hikayede…Bir defasında o geç kalmıştı…
Peygamberimiz’in (s.a.s) verdiği hutbeye geç gelmişti…
…bu yüzden ön tarafa geçebilmek için insanları itiyordu…
Ön tarafa ilerlerken tanımadığı bir sahabeye…\N ki o tanınmış bir sahabe değildi.
…ona kabaca ”Çekil! Çekil!” der.\N Bunu söyleyen engelli…
…ve sahabe yol vermeyi reddeder.
”Neden yol vermiyorsun? Kimsin sen? Kim olduğunu sanıyorsun!”
”İbni Numan oğlu İbni Fulane!” O şöyle der: ”Adım Fulane!”
İlginç olan arapçada kim olduğunu söylerken şunun oğluyum dersin.\N O da falanın oğlu falanım dedi.
O da ”Haa şu kişi…İbni Fulane? Senin annen şu kadın! değil mi?”
Bu kişilerin ebeveynleri müslüman değil, değil mi?
Onlar yeni müslüman oldukları için onların anne babaları müslüman değil…
…ve müslüman olmadıklarından, geçmişleri ve farklı yaşam tarzları var.
Sahabenin annesinin karanlık dönemden şöhreti vardı.
Ona yol aç diyen adam, o kadının babasıyla evli olduğunu hatırlayıp babasından bahsetti\N ”Haa babanı tanıyorum, ben aslında anneni de tanıyorum!”
ve bu şekilde söyledi.
Niyeti annesinin daha önce nasıl biri olduğunu hatırlatarak\N onu küçük düşürüp, utandırmaktı…
…ve bu, Rasulullah (s.a.s) orda otururken, ön sırada oluyor
Bu yüzden Rasulullah (s.a.s) hutbeyi durdurup…
…o adamı işaret edip,\N ”Etrafına bir bak, ne görüyorsun?” der
”Zenci görüyorum, beyaz görüyorum, kızıl görüyorum.” \N Diğer bir deyişle ”Farklı etnikten, farklı renkten ve farklı ırktan insanları görüyorum.”
”Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.” Hucurât Suresi 13. Ayeti
Diğer bir değişle Rasulullah (s.a.s) başkasıyla dalga geçme fikrini yıktı.\N ”Bir şey kastetmiyorum kardeş, sadece şunu diyorum: O senin annen, değil mi?”
O bu kadarla kalmayıp devam edecekti fakat\N Rasulullah (s.a.s) onu durdurup buna bir son verdi.
İnsanları aşağılamanın yolları vardır…
…bazen insanı direkt olarak aşağılarsın, beddua edersin, \N bazende bunu dolaylı yaparsın.
Bazen birini aşağılamak için tek bir kelime bile etmen gerekmez.
Aslında birini alçaltmak ve küçük düşürmek için en çok kullanılan yol, kelimeler değil yüz ifadeleridir.
İnsanalara belli bir şekilde bakabilirsiniz ve\N onlar bundan hoşnut olmadığınızı çıkarabilirler.
Dinimiz bize ne söylememiz ve ne söylemememiz gerektiğini anlatır fakat bu yeterli değil…
…bu sadece yeterli değil çünkü\N insanlar bazen güzel kelimeler kullanarakta seni aşağılayabilirler.
Kardeşim demenin yolları var\N ”Çekil kardeş!” ‘Hıh kardeş”
Kardeş kelimesini kibar bir yolla söyleyebilirsin\N yada aynı kardeş kelimesini alçaltıcı küçültücü yolla söyleyebilirsin.
Doğru kelimeyi kullanman, doğru tavır anlamına gelmiyor.
Sizlerden anne baba olanlar çok iyi bilirler, çocuklar size selam dediğinde selam demenin farklı yolları var
Saygı göstermenin bir yolu var ve ”Aleyküm selam” ”ahhı” demek var.
”Ne söyledin, Ve aleyküm es selam?”
Söyledin fakat böyle söylenmez
Cumadan sonra ayakkabılarını almaya çalışıyorsun.
İnsanları itip yol açmaya çalışıyorsun böylece ayakkabılarını alabilirsin çünkü biliyorsun ki acil bir toplantın var.
İnsanların hayatı sana bağlı bu yüzden ayakkabıların çok önemli!
Bu yüzden insanları itiyorsun. İttiğin bu kardeş sana nazikçe ”Selamın aleyküm” diyor.
”Aleyküm selam!”
Allahın selamı (huzur, barış) üzerine olsun diye güzel bir söz söyledin fakat yüzünde huzur yok, attığın dirseğinde huzur yok!
Kastetmediğin bir şey söylüyorsun.
Şimdi bunun ışığında sizle paylaştığım ayetin tefsirinde birkaç delil var:
Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Hucurât Suresi 11. Ayet
Herhangi bir topluluk diğer bir topluluk ile alay edemez!
Şimdi biraz geri alalım, birkaç adım geri gitmemiz gerekiyor.
Bu Hucurât Suresidir ve Hucurât Suresi Rasulullah’a (s.a.s) en çok saygıyı göstermekle başlar.
Seslerinizi Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir. Hucurât Suresi 2. Ayet
Bize Allah’ın peygamberine (s.a.s) nazik davranmamız öğretildi.
Ve biliniz ki, aranızda Allah’ın Peygamberi vardır. Hucurât Suresi 7. Ayet
Dikkat et! Herhangi biri sizle oturmuyor, Allah’ın peygamberi (s.a.s) sizle oturuyor! Saygı göstermelisin!
Surede önce Rasulullah’a (s.a.s) saygı öğretildi \N ve sure devam ederken aynı ayette söylenen bir başka şey de:
Ve biliniz ki, aranızda Allah’ın Peygamberi vardır. Hucurât Suresi 7. Ayet. O aynı ayette der ki:
Velâkin Allah Teâlâ size imanı sevdirdi ve onu kalblerinizde süsledi ve size küfrü ve fâsıkane hareketleri ve isyanı çirkin gösterdi. İşte doğru yola gidenler de onlardır. Hucurât Suresi 7. Ayet
Bunun anlamı nedir? Bunun anlamı Rasulullah’a (s.a.s) karşı sevgimiz, kaplerimizde taşıdığımız çok güzel bir şey…
…öyleki kalbinde çok güzel bir şey olduğunda, o dışarı yansır.
Konteynır içinde ne varsa, onu dışarı verir.
Peki eğer birinin kalbinde Rasulullahın (s.a.s) sevgisi varsa ne olur?
O zaman olan şeylerden biri, kalbinde Rasulullah (s.a.s) olan kişilere karşı da kalbin yumuşak olur.
Bunun tek sebepi Peygamberimizi (s.a.s) o kadar çok seviyorum ki kim Allah’ın Peygamberini (s.a.s) seviyorsa bende onları seviyorum.
Bu aslında benim Rasulullah’a (s.a.s) olan sevgimin belirtisi oluyor.
Bu sebeple bir müslüman diğer bir bir müslümanla dalga geçmeden iki defa düşünmüyorsa\N Rasulullah’a (s.a.s) duyduğumuz sevgide bir şey eksik demektir.
Rasulullaha (s.a.s) olan sevginden sonra herkese karşı sevgin aynı olmalı.
Bunu daha kolay anlamanıza yardımcı olması için farklı bir örnek vereyim:
Anne babasını kaybeden insanlar var…
…ve anne ya da babanı kaybettiğin zaman bu çok travmatik bir şey.
Babanı özlersin, onu hatırlamak, hatırasına saygı göstermek istersin. Ne yaparsın biliyor musun? Gidip onun arkadaşlarını ziyaret edersin…
…ve onun arkadaşlarını ziyaret edip onlara saygı göstermek, babanın anılarını canlandırır.
Babam bu insanları severdi, bu yüzden ben de onları seviyorum.
Bu insanlarla olmak bana sevdiğim ve şuan artık göremediğim birini hatırlatıyor.
Bu aslında sizlerin ve benim birbirimizle olan ilişkimiz.
Biz aslında artık aramızda olmayan Allah’ın Peygamberinin (s.a.s) anılarını anlatıp, onu hatırlıyoruz.
Sahip olduğumuz herşey, onun kalplerimizde taşıdığımız hatıraları.
Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Hucurât Suresi 11. Ayet
Gelin biraz ‘suhriya’nın anlamını anlayalım. ‘Suhriya’ anlamı alay etmek. ‘İhtihza’nın da anlamı alay etmek.
Arapça ‘tehsiri’ insanı aşağı koymak, onu kendinden aşağı görmek, kendinden düşük zekalı görmektir.
Senden değersiz bir ırk, senden fakir bir sınıf…
…senin kadar saygın, senin kadar nitelikli, senin kadar iyi, senin kadar zeki, senin kadar sağlıklı, senin kadar güçlü…
Birinin herhangi bir konuda yetersiz olduğunu düşündüğün zaman…
…ve sonra onlara bir şey söylediğinde, dalga geçsende geçmesende yorumların bu insanlar benden daha düşük düşüncesinden ilham alıyor
Bu tehsir, bu suhriya., bu suhriya (alay).
Allah (c.c) bize bu güzel dini verdiğinde\N kızıl, siyah, beyaz ırkı yarattı, cilt rengi farketmez.
”Allah katında en değerli ve en üstününüz, en takvalınızdır.” Hucurât Suresi 13. Ayet
Allah’ın (c.c) takvası kalplerin içindedir, ben bunu göremem.
Bu yüzden seni benden üstün ve beni senden üstün yapan şey gözle görülmez…
…yani bunu hiçbir zaman bilemeyiz…
…hiçbir zaman da bilemeyeceğiz…
…bütün bilebileceğimiz hepimiz eşitiz. Eşitiz!
Biri çok dindar görünüyor, diğeri çok dindar görünmüyor. Kaplerinde ne var bilemeyiz.
Biri gerçekten dindar görünüyor fakat belki içinde doğru yoldan sapmıştır, bilemem…
…ya da belki o mükemmel…Bilemem.
Kuşkuyla yaklaşmak zorundayım.
”Allah katında en değerli ve en üstününüz, en takvalınızdır. .” Hucurât Suresi 13. Ayet
Allah (c.c) bu ayetle müslümanların dış görünüşünü bahis dışı yaptı.
İnsanlara eşit davranmalıyız.
İnsanları bilgilerine göre değerlendiremezsin.
Biri eğitimli ve sen onun daha iyi olduğunu düşünüyorsun…
…diğeri hoca değil onun da daha düşük olduğunu düşünüyorsun.
Hayır! İslamda değil, islamda değil.
Eğer biri eğitimliyse ona saygı duyabilirsin tabiki.
Başka herhangi bir müslüman kadar saygıyı hakediyorlar çünkü onlara bu saygıyı getiren paylaştıkları Allah (c.c)’in takvasıdır.
Allah’ın (c.c) takvasına, islam hakkında hiçbir şey bilmeyen sadece La ilahe illallah’ı bilip bu ona yeten çiftçide sahib olabilir.
15 yıl eğitim görmüş bir alimde Allah’ın (c.c) takvasına sahib olabilir.
Anlıyor musunuz? Kalbindeki neyse, bu seni Allah (c.c) için üstün kılar.
Yani hiçbir topluluk hiçbir topluluğu alaya alıp küçümsememeli…
…ve Allah (c.c) daha da ileri giderek ”Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar.” Hucurât Suresi 11. Ayet
Hiçbir kadın hiçbir kadını alaya alıp küçümsememeli!
”Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar” Allah (c.c) bu ikisini ayırdı.
Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin dediğin zaman bu herkezi kapsar, kadını ve erkeği…
…ancak o kasten ayırdı
Neden ayırdı?
Görünen o ki kadınların birbiriyle alay etmesi, erkeklerin birbiriyle alay etmesinden farklı.
Herbiri kolayca kötü bir şey yapmadıklarını itiraf edebiliyorlar.
Size kendi evimden birsürü örnek verebilirim çünkü 4 kızım var..
…ve birbirleriyle alay ettikleri yol öyle etkileyici ki erkekler bunu asla düşünemez.
”Ooo bugün pembe mi giydin?”
Bütün söylediği bu ” Bugün pembe mi giydin?”
ve diğeri alınıyor.
”Anne…Benle alay ediyor.”
”Hiç bir şey demedim! Sadece pembe giydiğini söyledim”
Evet ama söyleme şeklin, bakışın, imaların ve sonunda ”Hıh…” Bunların hepsi alayın parçaları.
”Ooo sence üstündekiler uyumlumu? Mmm peki!”
Erkekler bunu yapmaz
”Hayır, bence uyumlu değil, o yüzden giyiyorum.”
Anlarsın ya erkekler için farklı…
…fakat kadınlar için bu farklı bu yüzden Allah (c.c) bunu ayırdı.
Allah (c.c) bunu ayrı bir konu yaptı.
Insanlar bu tarz konuştuklarında sen de bunu sorguladığında…
”Hiçbir şey demedim! Neden bahsediyorsun? Sadece renk hakkında yorum yapıyordum”
”Sadece yorum yapıyordum…hey onu Wallmart’tan mı aldın?”
”Sadece merak ettim. Ucuzcu olduğun ve ucuz şeyler aldığınla alay etmiyordum, sadece ürünü nerden aldığını merak etmiştim”
Başkalarına karşı kendini aklamak mı istiyorsun? Yapabilirsin…
…Allah (c.c)’a karşı aklayamazsın…Bunu yapamazsın
Allah (c.c)’a karşı haklı çıkaramazsın.
Bu sebeple bu surenin sonunda O şöyle diyor: ”Siz dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz?”
Siz Allah’a (c.c) dininizi mi öğreteceksiniz?
Siz daha iyisini mi biliyorsunuz?
Çenenizi bu şekilde yorup, sonrada bundan kurtulmaya mı çalışacaksınız?
Size bu konun hassas yerine dokunacak örnekler vereceğim çünkü bu problem 1400 yıl önce, bu ayet geldiğinde, çözülmesi gerekirdi
Müslümanlar insanlığa eşit davranmanın ne anlama geldiğini dünyaya örnek olmaları gerekirdi.
Ey insanlar! Muhakkak ki, Biz sizi bir erkek ile dişiden yarattık.Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Hucurât Suresi 13. Ayet
Şuan diğer müslümanlarla alay etmeyen müslümanlardan bahsediyoruz…
…fakat surenin sonunda; bütün insanlar, bir erkek ve bir kadından yaratıldı.
Farklı olmanızın tek sebebi birbirinizi daha iyi tanımanız ve farklılıklarınızın kıymetini bilmeniz için…Bütün sebep bu.
Vatanımdan bir örnek vereyim, ben Pakistanlıyım.
Orda ve birçok müslüman ülkede şık bir restorana gidebilirsiniz.İroni şu ki Lahor’da şık restoran Mc Donald’dır fakat neyse…
Şık restorana gidip oturuyorsun, yemek yemek için giyinip kuşanmışsın.
Orada otururken bir taksicinin ya da güvenlik görevlisinin ailesi restorana geliyor ve yan tarafınıza oturuyorlar.
Şık giyinmişsiniz aileniz şık giyinmiş, dışarıda jeepin var bunun gibi şeyler.
O aile bisikletle gelmişler, giysileri kirli,yan tarafınızda oturuyor ve sesli konuşuyorlar…
…bu restorana ilk defa geldikleri için gerçekten çok heyecanlılar. Babaları onlara dışarıda yemek ısmarlamak için birkaç ay para biriktirmiş…
…ve gösterişli aile orada oturmuş rahatsız oluyor ve onlara neden burdalar gibisinden bakıyorlar
”Buraya ne tarz insanların girmesine izin veriyorlar? Ahh!”
Hiçbir kelime etmeseler bile onların yüzlerindeki aşağılama, yüzlerindeki.
İnsanlara eşit davranılan Muhammed (s.a.s)’in dini bu mu?
Başka bir müslümana dahi eşit bakamıyorken, gayrimüslimler hakkında ne bahsediyorsun?
Başka bir müslümana dahi eşit bir şekilde bakamıyorsun…
…ve bu dinimizin temel öğretisi, temel…
…bütün insanlar eşit hepsi Adem’in (a.s) çocukları.
Eğer birinin alt tabakadan olduğunu düşünüyorsan sadece düşüncende değil inancında da yanlışlık var demektir.
İmanında ciddi hata var.
Rasulullah (s.a.s)’e olan sevinizin eksik olabileceğinden bahsetmiyorum bile.
Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Hucurât Suresi 11. Ayet
Belkide dalga geçtiklerin senden daha iyidirler.
Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Hucurât Suresi 11. Ayet
”Nasıl daha iyi?” Kızlar şöyle diyor: ”Ne demek daha iyi? Şunun kıyafetlerine bak! Oturduğu semte bak! Kullandığı arabaya bak!”
Bunlardan hiçbiri seni kimseye karşı üstün yapmaz.
Seni daha üstün yapacak tek şey kalbinde gizli ve bunu sadece Allah (c.c) görür…
…ve belki sen Allah’ın (c.c) dostuyla alay ediyorsun.
Kim Allah’ın (c.c)’dostuyla alay ederse, Allah’ın (c.c) düşmanı olur!
Bu yüzden dikkatli ol, sadece dikkatli ol!
Kısa bir zaman önce bir kardeşle tanıştım…
… o yanıma geldi ve şahadet getirmek istedi.
O orta batıdan biryerden, Ohio’dan…
…ve hayatı boyunca barmenlik yaptığını söyledi.
Youtube’dan videolarımı nasıl buldu bilmiyorum ama videoların birçoğunu seyretmiş…
…Amme tefsirinin hepsini dinlemiş ki bu epey komplike…
…yine de hepsini dinlemiş
Barda otururken kulaklıkları kulağına takıp…
…arkadaşlarına içki koyarken.
6 ayda şahadet getirdi.
Kendi kendine, etrafında müslüman yokken…
…aslında barın müdavimlerinden birkaç müslüman arkadaşı olduğunu söyledi.
Onlara islam hakkında birkaç soru sormuş.
Şahadet getirdi ve dedi ki: ”Bu hayatı bırakmaya hazırım, içmiyorum.”
6 aydır içki içmeyen bir barmen!…
…içmemiş.
Ona baktığınızda onda takva olduğunu anlayamazsınız…
…fakat size garanti ederim ki bu adam birçoğumuzdan daha takvalı.
İçinde bulunduğu durum…
…kendini bundan çekip çıkarması…
…ve sonunda bırakması…
…bir kurtarıcı yok, hiçbir şey yok yine de bırakması.
”Artık bunu daha fazla yapamam, geri dönemem”
Sahabelere (r.a) bile alkolu bırakmaları için hemen ayet gönderilmedi.
Onlara, zararları ve günahları faydalarından fazla olduğu…
…ve en azından namaza dururken sarhoş olmamaları söylendi …
…ve bir yıl sonra tamamen bırakmaları söylendi.
Allah (c.c) alkolü bırakmayı bir defada vahiy etmedi…
…ve bu adam islamı duyduğunda alkolu kendi kendine bıraktı…
…SubhanAllah, işte takva
Fakat ona baktığında bunu anlayamazsın…
…tahmin bile edemezsin
İnsanlarla alay etmeyin, onları kendinizden değersiz görmeyin…
…belki onlar sizden daha üstündürler.
”Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Belki de onlar kendilerinden daha hayırlı olurlar. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın.” Hucurât Suresi 11. Ayet
Lütfen buraya dikkat edelim, ayetin nerdeyse sonu:
”Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın.” Hucurât Suresi 11. Ayet\N Hepsi tek ayette, tek öğreti, Allah (c.c)’dan bir parça hikmet.
O şöyle diyor ”Kendi kendinizi ayıplamayın” Hucurât Suresi 11. Ayet Lumeze anlamı aslında bil ayn kaş ve göz hareketleriyle alay etmektir.
Birine bakma tarzın, birine göz kırparak işaret etmen ya da kaşlarını kaldırıp ”Hıh” yapman.
Kelime yok! Kelime yok! Sadece yüz ifadeleri
Kur-an’ da Allah’ın (c.c) en kötü cezalandırdıklarının suçları tarif edildiğinde bu onların yüz ifadeleri olduğunu biliyor muydunuz?
Sonra baktı, sonra kaşını çattı ve ekşiyerek surat astı. Sonra arkasını döndü ve büyüklük tasladı. Müddessir Suresi 21-22-23. Ayetler
”O sadece seyretti!” Birini seyretme tarzınız, onları aptal yerine koyduğunuz hissi verir.
Biri sana bir şey söylemeye çalışıyor ve sen böyle:
Ne?
Ne söylediklerini biliyorsun ama aptal gibi hissetmelerini istiyorsun, bu yüzden sen şöyle…
Ya da göz teması kurmaktan kaçınıyorsun. Biri sana ”Selam” diyor ve sen…
Bunu yaptığında bu Lumeze (karşı kaş-göz hareketleriyle insanları alaya almak)
Biriyle alay ettiğinizde, birine kendini kötü hissettirdiğinizde, sadece yüz ifadesiyle tek bir kelime bile, ağzınızdan tek bir kelime çıkmadan.
Allah (c.c) “Kendi kendinizi ayıplamayın” der. Bu çok dikkat çekici, O ”Başkalarını ayıplamayın” demez. “Kendi kendinizi ayıplamayın” dedi. Kendi kendinizi…
…bu tarz bir aşağılama yaptığında, sen aslında kendini aşağılıyorsun.
Kendine bundan çok daha iyisi yaptırmalıydın
Kendi kendinizi aşağılıyorsunuz ve diğerlerini de size bunu yapmaları için davet ediyorsunuz
Birine bu şekilde davranınca kendinize bu şekilde davranılmasını istemiş oluyorsunuz.
Evlere girdiğiniz zaman, kendinize (birbirinize) selam verin. Nûr Suresi 61. Ayet
Evlere girdiğiniz zaman, kendinize selâm verin.
Kendinize selam verin ne demek?
Başkasına selam verilir diye biliyorum.
Birine selam verdiğinizde biliyorsunuzki reaksiyon onlarında size selam vermesi olacak. Selam size hemen geri dönecek.
Bu sebeple O, kedine selam vermen başkasına vermenle aynı çünkü tepki kaçınılmaz, bu olacak, diyor.
Bunun gibi birini ayıpladığında, aşağı gördüğünde, yüz ifadeleri yaptığında, küçümsediğinde, bu sana dönecek.
Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. Hucurât Suresi 11. Ayet
O ”Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın” der. Kötü lakaplarla atışmayın.
“Hey şişko, nasıl gidiyor? Geniş surat!” ve söylediğiniz bunun gibi şeyler
“Hayır hayır o umursamaz, kardeş biz kankayız, böyle iyiyiz, o alınmaz bile”
“İyiyiz, değil mi?” ve çocuk: “Evet, evet, evet problem değil, iyiyiz” der…
…fakat o iyi değil.
Bir grup kız birlikte takılırken, ”Hey sen çok kısasın, çok şirinsin”
İyi de o, onu kısa diye çağırdığın için sana minnettar değil…
…cümlenin sonunda çok şirin dediysen de.
O şimdi bir şey demese bile, arkadaşınız şimdi bir şey demese bile…
…sevaplar için gözü dönmüş olacakları hesap günü olacak…
…ve eğer onlara karşı bir suç işlediysen, sevaplarınızı alabilirler…
…alabilirler, şuan almasalar da hesap günü alabilirler
Dikkat et! Bu özellikle arkadaşlar arasında, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın!
Lakaplarla çağırmayın. Lakaplar kötü olmasa bile eğer ondan hoşlanmıyorlarsa, bunu yapmayın!
Çok seyahat ediyorum ve gittiğim biryerde sanırım kişisel alana çok saygı duymayan biri vardı.
Bu kişi beni hiç tanımıyordu ve ”Hey Noumi, nasılsın?”
Ben de ”Pardon?”
”Ooo Noumi, hadi ama seni Noumi çağırabilirim, değil mi?\N ”Hayır aslında annem beni Nouman diye çağırır bu yüzden Nouman’ı tercih ederim”
Beni istediği gibi çağırabilecek bir kişi varsa o da annem ve babamdır, sen çağıramazsın.
”Problem değil kardeş” demedim.
Bundan hoşlanmıyorum ve eğer hoşlanmıyorsam hesap günü söylemektense şimdi söylemek daha iyi.
Şimdi çöz! Bunu sana biri yapıyorsa şimdi çöz! Sen bunu birine yapıyorsan şimdi çöz!
Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. Hucurât Suresi 11. Ayet
Ve sonuç: ”İmândan sonra fâsıklık (yoldan çıkmış) ne kötü addır” Hucurât Suresi 11. Ayet
İman ettikten sonra, kötü bir ad sahibi olmak ne çirkin şeydir.
İsmul fusûku’nun (fasık isim) anlamı nedir?\N İmanı olan birine saldırı olabilecek tek bir iğrenç kelime…
…diğer bir değişle, ağzından çıkan iğrenç sözlerle, kalbindeki inanç bir arada olamaz
Ağzından kirli sözler çıkarken, kalbinde Allah’ın (c.c) kalplerinizde süslediği iman olamaz.
Her sinirlendiğinde küfürlü ve bunun gibi kelimeleri kullanmada kendine engel olamıyorsan bu alışkanlık değil, manevi bir problemdir.
Aynı ayetin diğer açıklaması, imanı olan biri için iğrenç bir kelimeyi nasıl kullanabilirsin?
İmanı olanlar için artık berbat kelimeler kullanamazsınız, artık kötü kelimeler kullanamazsınız!
Ahlaksız kelimelere artık başka bir müslüman için izin verilmez! Buna izin verilmez!
”İmândan sonra fâsıklık (yoldan çıkmış) ne kötü addır. Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir.” Hucurât Suresi 11. Ayet
Bunu bırakmak istemeyen insanlar, tövbe etmeyen insanlar, onlar zalimlerdir!
Bu tek ayetin altını çizmek ve bütün hutbeyi buna ayırmamın basit bir sebebi var.
Zihinlerimizde şu var: Bazı şeyler var ki bunlar islamda çok önemli…
…ibadet etmek islamda önemli…
…bilirsiniz yardımlaşma islamda önemli.
İslamda ne çok çok önemlidir bir fikrimiz vardır.
Fakat sizle ne paylaşmak istiyorum biliyor musunuz?
Allah’ın (c.c) Kuran’da çok önemli yaptığı şeyler, İslamda da çok önemlidir.
Bu çok önemli!
Bu konuya epey zaman ve ayet ayrılmış…
…bu demek oluyor ki, bu Allah (c.c) için basit bir konu değil, önemsiz bir konu değil.
Ayetin devam edişi ve vardığı nokta dikkat çekici.
Surenin başlangıcında peygamber (s.a.s) sevgisi…
…ondan sonra Allah (c.c) en korkunç şeyden bahsetti:
Müslümanlar birbirleriyle savaşır ve birbirlerini öldürürlerse ne olur?
”Onlar arasında nasıl barış yapabilirsin?” bu surenin ikinci konusuydu
ve surenin üçüncü konusu, ”Birbirinizle alay etmeyin”di.
Neden bu üçüncü konuydu?
Çünkü birbirinizle alay ettiğinizde aranızda nefret oluşacak…
…ve bu ilerlerse birbirinizi öldüreceksiniz ki bu zaten oluyor.
İnsanlar neden birbirini öldürüyor? Müslümanlar neden birbirini öldürüyor?
Onları; diğer ırk, diğer etnik yapı, diğer köy, diğer aşiret, alt, yozlaşmış, cahil ya da başka bir şey olarak düşünmesiyle başlar.
Sonunda da bu ön yargıyla oluşturulmuş politikalara sahib olabilirsin…
…ve bu politikalar kontrolden çıkarsa müslümanların arasında çatışmaya neden olabilir.
Bunların hepsi onlar birbirleriyle alay ettikleri için başladı.
Bu sebeple Allah (c.c) problemin kaynağını tanımlıyor:
Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Hucurât Suresi 11. Ayet
Surenin sonunda Allah (c.c) sizlerin ve benim durmamız gereken yeri söylüyor:
Şüphe yok ki, Allah göklerin ve yerin gaybını bilir ve Allah ve Allah yaptıklarınızı görendir. Hucurât Suresi 18. Ayet
Şüphesiz Allah (c.c), göklerin ve yerin görülmeyen sırrını bilir…
…ve Allah (c.c), bütün yaptıklarınızı görür…
…Allah, yaptığınız herşeyi görür…
…söylediğin şeyi nasıl söyledin, ne söyledin ve nasıl söyledin O herşeyi görür.
Allahım (c.c) bizi konuşmalarımızda, tutumlarımızda merhametli kıl.
Allahım (c.c) rencide edildiğimiz insanların bağışlanmalarını istememiz için bize cesaret ve iman ver.
Allahım (c.c) yalnız senin tarafından verilen imanla ve Peygamberimiz’in (s.a.s) sevgisiyle birbirimize karşı yumuşak olmamızı nasib et.
Allah (c.c) beni ve sizi Kuran ile mübarek kılsın.
Allah (c.c) bana, size ayetleriyle ve Kuran-ı Kerim ile lütufta bulunsun.
Hamd Allah’adır ve Allah bize yeter. O’nun seçtiği kullara da selam olsun…
…özelliklede onların en iyisine, nebilerin sonuncusuna, Muhammed el-Emine’e (s.a.s) ve onun ali ve ashabına selam olsun.
Allahu Teala kitabı Kur’an-ı Kerim’de buyurur ki; ”Euzubillahimineşşeytanirracim” den sonra:
Muhakkak ki Allah ve melekleri Nebî’ye (peygamber’e) salat ederler. Ey amentü olanlar (ölmeden önce Allaha ulaşmayı dileyenler) siz (de) O’na salat edin! Ve (O’na) teslim olarak salat edin!
Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim’e ve İbrahim’in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.
Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ümmetine hayır ve bereket ver. İbrahim’e ve İbrahim’in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.
Allah’ın kulları, Allah size merhamet etsin, Allah’tan korkun
Muhakkak ki Allah, adaletli olmayı ve ihsanı ve akrabalara vermeyi emreder. Ve fuhuştan, münkerden (Allah’ın yasakladığı şeylerden) sizi nehyeder Nahl Suresi 90. ayet
Allah’ı namazla anmak, elbette en büyük fazilettir. Allah bütün işlediklerinizi bilir. Ankebut Suresi 45. ayet
Namazı kılın. Kuşkusuz namaz, belirli vakitlerde müminler üzerine farz kılınmıştır. Nisa suresi 103. ayet
0 Yorum